11. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu
SİYASET, 27 Kasım 2025 Perşembe, 14:48AK Parti, 11. Yargı Paketi'ni bugün Meclis Başkanlığı'na sundu. Ceza sürelerinde değişikliğe neden olacak 11. Yargı Paketi'nin detayları belli oldu. Meclis'e sunulan yargı paketi ile yaşanacak değişiklikleri AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler açıkladı.
Güler'in açıklamasında satırbaşları şöyle:
"Yargılamaların makul sürede tamamlanması, yargıya ilişkin güven ve memnuniyetin yükseltilmesini de sağlamaya gayret ediyoruz.
Teklifte suç işlenmemesinin önlenmesi, caydarıcılığın sağlanmasının, dolandırıcılık ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi, kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanmasıyla toplumsal huzurun güçlendirilmesi ve infaz sisteminin de bazı değişikliklere dair teklifimizi hazırlamış bulunuyoruz.
Son dönemlerde organize suç örgütlerinin toplumsal huzuru, güvenliği, geleceği tehdit eden birçok olaya karıştığını görüyoruz.
Organize suç örgütleri karanlık odaklardır. Milletvekilleri olarak gençlerimizin suç örgütlerinin gölgesine teslim olmaması için bu zamana kadar elimizden gelen gayreti gösterdik.
Suç örgütleriyle mücadeleyi daha etkili sürdürmek için TCK'nın 220. maddesinde değişikliğe gidiyoruz. Suça sürüklenen çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek cezanın bir kat oranın artırılmasını öngörüyoruz.
Örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olmak suçlarında hapis cezalarının alt ve üst sınırlarını da bu teklifimizde artırıyoruz.
Meskun mahalde silahla ateş etmenin suçunun cezasını artıyoruz. Bu suçun işlendiği düğün, nişan, asker uğurlaması gibi vatandaşların toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezayı yarı oranda artırmayı öneriyoruz.
HAVAYA ATEŞ AÇMANIN CEZASI ARTIYOR
Asker uğurlaması, düğün, nişan gibi günlerde havaya ateş açmak bizim bir türlü sonlandıramadığımız bir eğlence türü olarak maalesef davranışlar görmeye devam ediyoruz. Bu eylemlerin yönelik de ceza artırımlarını öngörüyoruz.
TRAFİKTE YOL KESENE HAPİS CEZASI
Trafikte yol kesme olaylarını sıklıkla görmeye başladık. Trafikte yol kesme eylemini müstakil bir suç olarak düzenliyoruz. Bu fiiller açısından da yaptırım öngörüyoruz. Hukuka aykırı olarak bir aracı durduran, hareket etmesini engelleyen kişiye de bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyoruz.
Kişilerin can ve mal güvenliğine kast eden şehir eşkıyalarının trafikte saldırganlık fiileri bakımında caydırıcı cezaların verilmesini sağlıyor ve vatandaşlarımızın da güvenliğini üst derece sağlamaya gayret ediyoruz.
Tehlikeli faaliyet alanlarının artması, çalışma ortamlarının kalabalıklaşması, trafiğe çıkan araç sayısındaki ciddi artış sonrasında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışların da arttığını görüyoruz.
Taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarını artırarak bu konuda daha caydırıcı etkin bir yaptırımı bu teklifimizde yer vermiş oluyoruz.
Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu, kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın bir kat artırılmasına öneriyoruz. Özellikle son yıllarda artan kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak araç parçası olarak satılması, parçalarının değiştirilmesi veya suç da kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Bu konuda da daha caydırıcı yaptırımları da bu teklifimiz de yer vermiş oluyoruz.
BANKA HESABI 48 SAATE KADAR ASKIYA ALINACAK
Vatandaşımızın canını yakan son dönemlerdeki dolandırıcılık eylemleriyle de bilişim suçlarına yönelik bazı düzenlemeleri de öneriyoruz. Bu kapsamda bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlar da ilgili banka hesabının 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınmasıyla ilgili muhatabın bu konuda olur vermesi halinde tekrar hesabın işleme alınması yönünde bir imkan tanıyoruz.
Çünkü suçta kullanıldığı tespit edilen paraya adli merciler tarafından el konulması veya askıya alınması suretiyle de bir tedbir geliştiriyoruz.
Aksi hâlde birçok hesaba aktarım yapılmak suretiyle dolandırılan vatandaşımızın parasına ulaşma konusunda yaşadığı sıkıntıları da en azından bir nebze olsun gidermiş olacağız.
Çünkü uzun dönemde, bazı olaylara baktığımızda belli miktar paranın uzun süre işlem yapılmadığı bilinmesine rağmen yaşlı veya engelli bazı vatandaşlarımızın kendilerini polis, savcı veya bir kamu görevlisi olarak tanıtan kişilerce yönlendirilerek hesaplarından belli miktar paranın farklı hesaplara aktarılması noktasında dolandırıldıklarını görüyoruz.
GSM HATTI SAYISI SINIRLANACAK
GSM hattı aboneliği çipli kimlik kartıyla yapılacak. Hat sayısına ilişkin sınırlama getiriyoruz. Dolandırıcılık faaliyetlerinin kullanılmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilerin telefon hatlarında üç ayda bir periyodik kontroller yapılacak, aktif olmayanların kullanıma kapatılması konusunda tedbir geliştiriyoruz.
Yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlar özgüde numara tahsisi ve kullanımında ayrıca belli bir standartlara getiriyoruz. Diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevleri bunlardan istisna olacak şekilde bir düzenlemeyi arzu ediyoruz.
Dolandırıcılık hırsızlıkla banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebeke ile bağlantısını da burada kesileceği noktasında bir tedbiri geliştiriyoruz. Yürütülen bir soruşturma veya kavuşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı hakim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamına gönderilmemesi halinde banka ve finans kuruluşları ile operatörlere de idari para cezası verilmesini de burada öneriyoruz.
Hat düzenlemeleriyle ilgili geçiş hükümlerinde aynı zamanda mevcut davalarda herhangi bir olumsuzluk olmaması için geçici madde düzenlemesi yapıyoruz. Vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin yeni getirilen bu düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemeleri, telefon hatlarını kendi üzerlerine almaları veya kapatmaları için kendilerine süre tanıyoruz. Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet oluşturmaması adına belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğini de teklifimizde belirtiyoruz. Ayrıca, bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerinden kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfetin tüketiciye yansıtılmaması için de önerilerimizi bu teklife yansıtmış bulunuyoruz.
Ayrıca teklifimizde, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının asli ceza mahkemesinde görülmesine imkân getiriyoruz. Asli ceza mahkemesi nezdinde ihtisaslaşma sağlamak suretiyle bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını ve böylelikle bu suçlarla daha etkin bir mücadele yürütülmesini hedefliyoruz.
"SUÇ İŞLEYEN AKIL HASTALARI İÇİN YENİ DÜZENLEME"
Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemek amacıyla düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkûm oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi hususlarına da teklifimizde yer veriyoruz.
İnternet kanunda bazı düzenlemeler yapıyoruz. Yüze karşı, gıyapta hakaret suçlarında ön ödeme kapsamına alınması ve suçların uzlaştırma kapsamından çıkarılmasını öneriyoruz.
Bölge adliye mahkemelerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz. Buna göre bölge adliye mahkemelerinin hükmün gerekçe içermemesi, hüküm için önemli hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumlarında bozma kararı verilmek suretiyle daha etkin ve hızlı bir yargılama sürecini de hedefliyoruz.
Borçlunun bazı yakın kısımlarıyla yaptığı ve aksinin ispatına imkân verilmeksizin bağışlama olarak kabul edilebilen ivazlı tasarrufların aksinin ispatını mümkün kılacak şekilde yeni düzenlemelere de bu teklifimizde yer veriyoruz.
AVUKATLILIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
Yakın zaman içerisinde Avukatlık Kanunu'nda, avukatların disiplin hükümlerine yönelik olarak Anayasa Mahkememizin bazı iptal kararları olmuştu. Yine bu iptal kararları doğrultusunda hukuki belirlilik, ölçülülük ve elverişlilik beklentileri noktasında Avukatlık Kanunu'nda; özellikle uyarı, kınama, idari para cezası ve geçici meslekten çıkarma gibi hükümlerde avukatlara yönelik uygulanacak disiplin hükümlerinde yeni düzenlemelere yer vermiş bulunuyoruz.
2015-2016 GSS BORÇLULARINA DİKKAT
Tabii her yıl olduğu gibi, genel sağlık sigortası prim borçlarıyla ilgili olarak asıl ve ferîlerin tahsilinden 2015-2016 yılı itibarıyla vazgeçilmesi noktasında bir teklifimizi de kanun teklifimize ekliyoruz.
Yine önemli bir düzenleme yer alıyor kanun teklifimizde. Eşitlik ilkesi, adalet sistemimizin temel taşlarından biridir. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında başlayan pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun görüş ve önerileri noktasında Adalet Bakanlığımızca üç ayda bir süresi uzatılan, infaz kurumlarında oluşabilecek risklere karşı bazı tedbirler geliştirilmişti. Bu tedbirler kapsamında infaz kanununda bazı düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Bu düzenlemeler, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülere yönelik olarak son olarak uygulanmış ve bu tedbirler sona ermişti.
Özellikle vatandaşlarımız arasında "Covid 19 düzenlemesi" olarak bilinen bu düzenlemenin eşitsizliğe neden olduğu yönünde görüşler vatandaşlarımız ve siyasi partiler tarafından bizlere iletilmişti.
Şöyle ki; aynı tarihte işlenmiş olsa bile yargılamanın hızlı yapılmaması sonucunda cezası kesinleşerek ceza infaz kurumuna giren kişilerde, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla uygulanan koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili olarak bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Covid 19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.
Bu düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği, daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olacakların da yararlanabilmesi imkânını sağlıyoruz.
"3 YIL DAHA ERKEN DENETİMLİ SERBESTLİĞE AYRILABİLME İMKANI GETİRİYORUZ"
Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle: Kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme, Açık ceza infaz kurumundan ise 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme imkânı getiriyoruz.
31 Temmuz 2023 öncesinde hükümlülere uygulanan bu idari tedbir düzenlemesinin "suç işleyenlere" ifadesi eklenmek suretiyle yeni hükümlülere de uygulanmasıyla bir eşitlik kuralını sağlamış olacağız. Böylelikle bu uygulamayı da hayata geçirmiş olacağız.
Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkûmiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece "suç işleyenler" kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.
"COVİD-19 DÜZENLEMESİ BİR AF DEĞİLDİR"
Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkûmiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece "suç işleyenler" kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.
Arkadaşlar, şunu öncelikle belirtelim Covid-19 düzenlemesi bir af değildir. Ne genel affın içine sığar, ne de kısmi aftır. Af değildir; bunu özellikle belirtelim.
Koşullu salıverme şartları içerisinde, yani ilgili mahkûmun cezaevinde, kapalı infaz kurumundaki koşullu salıverme şartları içerisinde; bir yıllık denetimli serbestlik, kapalıdan açığa çıkma ve açıktan tahliye olma süreçleri. Biz sadece bu çerçevede süreyi üç yıla çıkartıyoruz. Bu süreyle ilgili bir düzenlemedir.
Dolayısıyla koşullu salıverme şartları yine geçerlidir, ortadadır. Bu konular, Adalet Bakanlığımızın cezaevlerindeki ve baş savcılıklar bünyesindeki idari gözlem kurullarının kanaatleriyle beraber değerlendirilecek hususlardır.
"54-55 BİN MAHKUMU İLGİLENDİRDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM"
İlk etapta, bu kanunun suç işlemeyle beraber tabii ki henüz yargılaması tamamlanmamış, kesinleşmemiş davalar da vardır. Bu devam edecek bir süreçtir. Ancak ilk etapta, yaklaşık olarak bu kapsamda şu anda cezaevinde bulunan 54-55 bin civarında cezaevinde bulunan mahkûmları ilgilendirdiğini söyleyebilirim. Önümüzdeki bir yıl boyunca da bu kademeli olarak hükmü kesinleştikçe devreye girdikçe, etkilenecek toplam sayının 80-90 bin civarında olabileceğini önümüzdeki yıllara göre düşünüyoruz."
SİYASET 27 Kasım 2025 Perşembe, 14:48
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler