
17 Ağustos'un 26. yılında Bursa'dan ortak çağrı: Artık yeter!
BURSA, 15 Ağustos 2025 Cuma, 15:13Bursa Tabip Odası, KESK, DİSK, TMMOB, Bursa Kent Konseyi, Bursa Barosu, Bursa Veteriner Hekimleri Odası ve Bursa Eczacı Odası'nın ortaklığıyla "17 Ağustos 1999'da Kocaeli-Gölcük merkezli yaşanan Marmara Depreminin yıl dönümünde, hayatını kaybedenleri anmak ve ülkemizin deprem gerçeğine dikkat çekmek amacıyla" düzenlenen basın açıklaması 15 Ağustos 2025 Cuma günü saat 12.00'da BAOB Ortak Toplantı Salonu'nda gerçekleşti.
Emek ve meslek örgütleri tarafından BAOB'da yapılan açıklamada, "Bilimden ve teknikten uzak, rant düzeni halkı öldürüyor" denildi. Yapılan açıklamayı Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Sekreteri Murat Korkut okudu.
Basın açıklamasının ardından Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini ve gerekli önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesinin zorunluluğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Ayrıca Bursa Barosu, Bursa Eczacı Odası, Bursa Kent Konseyi, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimleri Odası, DİSK, KESK ve TMMOB temsilcileri de söz alarak deprem gerçeği, kentlerin güvenliği ve kamusal denetim konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Bursa Tabip Odası'nı temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ferda Firdin ile Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Komisyonu Başkanı Dr. İsmail Seçkin Kara basın açıklamasına katıldı.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Büyük Marmara Depreminin 26. Yılında: Artık Yeter!
Bilimden ve Teknikten Uzak, Rant Düzeni Halkı Öldürüyor!
Yaşam Hakkı İçin Kamusal Denetim Hemen Şimdi!
17 Ağustos 1999'da Kocaeli-Gölcük merkezli Marmara Depremi'nde on binlerce insanımızı toprağa verdik. Ardından gelen Düzce Depremi acımızı katladı. 26 yıldır aynı acıyı yaşıyoruz. Yitirdiğimiz canları saygıyla anıyor, ancak sorumlulara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ölümler kader değil, ihmaldir, ranttır, suçtur!
17 Ağustos yalnızca yas günü değil, hesap sorma günüdür. Çünkü 26 yılda değişen tek şey, yaşanan felaketlerin sayısıdır. Politikalar, zihniyet ve ihmaller aynı kalmıştır.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş ve Hatay'da yaşanan depremler, 17 Ağustos'un acısını kat be kat büyüttü. 50 binden fazla yurttaşımızı kaybettik. On binlerce bina yıkıldı, yüz binlercesi oturulamaz hale geldi. Ekonomik kayıp yüz milyarlarca doları buldu. Ve ne yazık ki, bu felaketin ardından bile aynı rant odaklı düzen devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta Balıkesir-Sındırgı depremiyle yine aynı korkuyu yaşadık. Bu ülke, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde olmasına rağmen, bilimin ve tekniğin gereği yapılmıyor. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı; rant uğruna devre dışı bırakılıyor. Yapı denetimi ticarileştirilmiş, kamu binaları denetim dışına çıkarılmış, TMMOB'a bağlı Odaların eğitim, belgelendirme ve denetim görevleri yok sayılmış; denetimsizlik adeta kurumsallaştırılmıştır.
İmar aflarıyla, liyakatsiz kadrolarla, tek merkezden yönetilen plansızlıkla; dolgu alanları, dere yatakları, kıyılar ve toplanma alanları ranta açıldı. Doğayla uyumlu şehir planlaması yok edildi. Depremler böylece doğa olayı olmaktan çıkıp, göz göre göre işlenen kitlesel bir suça dönüştü.
Halkın can güvenliği için yapılması gerekenler bellidir:
• Rantçı, piyasacı, denetimsiz düzen derhal terk edilmelidir.
• Depremle ilgili tüm kurumlar, Meslek Odaları ve bilim insanlarıyla; liyakat ve uzmanlık temelinde yeniden yapılandırılmalıdır.
• Yapı denetimi, ticari şirketlerin elinden alınmalı; etik değerlere bağlı, bağımsız mühendisler ve Meslek Odaları tarafından yürütülmelidir.
• Tüm okullar, hastaneler ve kamu yapıları acilen denetlenmeli; riskli yapılar derhal güçlendirilmelidir.
• Endüstriyel tesisler için yüksek güvenlik standartları zorunlu olmalı; riskli bölgeler yapılaşmaya kapatılmalıdır.
• İmar affı ya da barışı gibi ölüm fermanları bir daha asla çıkarılmamalıdır.• Kentsel dönüşüm, halkı yerinden eden rant projeleri olmaktan çıkarılmalı; yerinde, adil ve kamusal sorumlulukla yapılmalıdır.26 yıldır aynı gerçeği haykırıyoruz: Öldüren deprem değil; bilime kulak tıkayan, denetimi yok eden, rantı önceleyen yönetim anlayışıdır.
Halkın yaşam hakkı pazarlık konusu yapılamaz!
"26 yıldır aynı acıyı yaşıyoruz!
Öldüren deprem değil; bilimi yok sayan, denetimi ortadan kaldıran, rant uğruna halkı ölüme terk eden anlayıştır.
Yaşam hakkımız pazarlık konusu yapılamaz!"
BURSA 15 Ağustos 2025 Cuma, 15:13
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler

Trump, Ukrayna'ya güvenlik garantileri verilmesine yeşil ışık yaktı

İki otomobil çarpıştı: 8 yaralı

Bursa'da Anatolium AVM'nin otoparkında yangın! 6 araç kül oldu

ABD'de ithalat ve ihracat fiyat endeksleri temmuzda arttı

Gemlik'te yaz akşamları keyifle dolu dolu geçiyor
