10 Ekim Katliamı'nın üzerinden 10 yıl geçti

GÜNDEM, 09 Ekim 2025 Perşembe, 17:08

"Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi"ne katılmak üzere toplananlara IŞİD tarafından Ankara Garı önünde düzenlenen ve 100 kişinin ölümüyle sonuçlanan çifte intihar saldırısının üzerinden 10 yıl geçti. 10 Ekim saldırısı, Türkiye tarihinde en çok sivil ölüm gerçekleşen saldırı oldu.

10 Ekim 2015'te KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla düzenlenen Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi'ne katılmak üzere Ankara Garı önünde bir araya toplanan kalabalığa IŞİD tarafından bombalı saldırı düzenlendi. Birkaç saniye arayla düzenlenen çifte intihar saldırılarında 100 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralandı. 10 Ekim, Türkiye tarihinde en çok sivil ölüm gerçekleşen saldırı olarak kayıtlara geçti. Hayatını kaybedenler için üç gün ulusal yas ilan edildi.

Saldırıya ilişkin soruşturma yaklaşık 8 ay sonra tamamlandı, 36 kişi hakkında dava açıldı.

İddianamede IŞİD'in Türkiye sorumlusu İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Mehmet Kadir Cebael, Metin Akaltın, Savaş Yıldız, Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Abdulhamit Boz, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Yakup Yıldırım, Esin Altıntuğ ve Hatice Akaltın sanık olarak yer aldı. 14 sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs"; 22 sanığın ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması istendi.

16 SANIK HALA YAKALANMADI

Sanıklardan 16'sına saldırıdan bu yana ulaşılamadı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce iddianamenin kabul edilmesinin ardından sanıkların yargılanmasına 7 Kasım 2016'da başlandı.

Yargılama sırasında saldırının, birçok istihbari bilgiye rağmen gerçekleştiği ortaya çıktı. Mağdurların avukatları, 20 Temmuz 2015'te Suruç'ta düzenlenen saldırının ardından kalabalık organizasyonlara yönelik IŞİD saldırılarının beklendiğini dile getirdi. Bu bilgilerin güvenlik güçlerine Eylül 2015'te bildirildiği, canlı bombaların isimleri ve resimlerinin bile belli olduğu ifade edildi. Gaziantep merkezli bir IŞİD hücresinin Türkiye içinde eylem arayışında olduğu, bu hücrenin kod adı "Ebu Ali" olan Yunus Durmaz tarafından yönetildiği, Durmaz'ın ise Suruç saldırısını gerçekleştiren isimlerle bağlantılı olduğu ifade edildi.

CANLI BOMBA LİSTESİ HAZIRLADIĞI YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKTI

Ayrıca yine aynı yıl Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı'nın 21 kişilik "canlı bomba listesi" listesi hazırlayarak taşra teşkilatlarına gönderdiği de yargılama sürecinde ortaya çıktı. Listede isimleri yer alan Yunus Emre Alagöz ve Ömer Deniz Dündar, 10 Ekim saldırısında canlı bomba oldu. Bu listedeki isimlerin neredeyse tamamı ise Gaziantep merkezli IŞİD yapılanmasıyla bağlantılıydı.

Canlı bombaların Ankara'ya taşınmasına eskortluk eden Yakub Şahin'in, bomba yapımında kullanılan malzemeleri Nizip'ten satın almaya çalıştığının esnaf tarafından ihbar edildiği, Nizip Emniyeti'nin de katliamdan 8 gün önce bunu Gaziantep Emniyeti'ne bildirdiği de yine yargılama sırasında mağdur avukatlarının çabasıyla ortaya çıktı.

Yargılama sürecinde İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin 25 Şubat 2016 tarihli raporu da dosyaya girdi. Raporda, Ankara Emniyeti ve ilgili birimlerin miting öncesinde gelen istihbarat notlarına rağmen gerekli güvenlik tedbirlerini almadığı ve "önlenebilir bir eylem" olduğu ifade ediliyordu. Müfettişler, dönemin Ankara Emniyet Müdürü ve bazı istihbarat yöneticileri hakkında soruşturma izni talep etti. Ancak bu talep, Ankara Valiliği tarafından "görev kusuru yoktur" denilerek reddedildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonucunda 3 Ağustos 2018'de hükmü açıkladı. Sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birer, "100 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.

Sanıklardan Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Yakup Karaoğlu, "silahlı terör örgütüne üyelikten" 12'şer yıl; Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz'u ise aynı suçtan 7 yıl 6'şar ay hapse çarptırıldı.

"Terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıla mahkum edilen Erman Ekici hakkında, "anayasal düzeni ihlal" ile terör saldırısında meydana gelen ölüm ve yaralanma suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Firari 16 sanığın dosyasının ayrılmasına, yargılama sırasında ölen Mehmet Kadir Cabael hakkında açılan kamu davasının ise düşürülmesine karar verildi.

"İNSANLIĞA KARŞI SUÇ"TAN BERAAT

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 29 Temmuz 2022'de temyiz incelemesi sonucunda 9 sanığa verilen 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet cezasını onadı. Yargıtay, 9 sanığa 391 kez öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hapis cezalarının bir bölümünü ise eksik inceleme gerekçesiyle bozdu. Sanık Erman Ekici hakkında ise "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan verilen mahkumiyet kararını bozan daire, Ekici'nin "nitelikli kasten öldürme", "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" ve "insanlığa karşı suç"tan yargılanması gerektiğini bildirdi.

FİRARİ SANIKLAR YÖNÜNDEN DEVAM EDEN DOSYA: "5 SANIĞIN SURİYE'DE OLDUĞU RESMİ KAYITLARDA"

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın ana davayı kısmen bozmasının ardından 10 sanık yönünden yargılama yeniden yapıldı. İlk duruşmada, ana dosya ile firari sanıklar yönünden devam eden dosyanın birleştirilmesine karar verdi.

Firari sanıklar yönünden Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada bazı fifari sanıkların bulundukları ülkelerin de öğrenildiği avukatlar taafından açıklandı.

Avukat İlke Işık mahkemede, "Değişen Suriye koşulları nedeniyle tekrar söylüyoruz. Mustafa Delibaşlar'ın SDG, Fadile Delibaşlar'ın Roj, Cebrail Kaya'nın SDG, İlhami Balı'nın adı bildirilmeyen 'X' kampında yer aldığı görülmektedir. Özetle 5 sanığın Suriye'de olduğunu resmi kayıtlarla görmüş durumdayız. Bayram Yıldız'ın da Irak'ta olduğunu biliyoruz. Biz nerede olduğu belli olan bu saydığımız sanıkların Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı aracıyla öğrenebiliriz. Suriye ile artık ilişkiler kurulmaya başlandı. Sanıkların iade işlemlerine ilişkin Adalet Bakanlığı tarafından sürecin başlatılmasını talep ediyoruz" dedi. Ancak söz konusu talepler reddedildi.

Yargıtayın bozma kararının ardından yeniden görülen davada hüküm 1 Temmuz 2024'te açıklandı. Tutuklu sanıklar Yakup Şahin, Hakan Şahin, Resul Demir, İbrahim Halil Alçay, Hacı Ali Durmaz, Erman Ekici, Talha Güneş, Hüseyin Tunç ve Metin Akaltın, "kasten öldürme" suçundan 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 379'ar kez 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Erman Ekici ayrıca "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs"ten bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "izinsiz patlayıcı madde bulundurma"dan 10 yıl ve "ruhsatsız silah bulundurma"dan 3 yıl hapis aldı. Ancak Erman Ekici "insanlığa karşı suç"tan beraat etti.

TEK BİR KAMU GÖREVLİSİ BİLE YARGILANMADI

Terör saldırısına ilişkin 10 yıl boyunca süren davalarda, mağdur avukatlarının ihmali olduğunu belirttiği kamu görevlileri sanık sandalyesine oturmadı, haklarında hiçbir adli veya idari soruşturma yürütülmedi. Ankara 12. İdare Mahkemesi, idarenin hizmet kusuru bulunduğuna dair kararlar verdi. Bu kararlarda, Mülkiye Müfettişleri'nin raporlarına ve delillere dayanılarak idarenin gerekli önlemleri almadığı tespitinde bulunuldu. Ancak söz konusu kararlar Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. Dairesi tarafından 2019'da "kamu görevlileri hakkında herhangi bir idari veya adli ceza verilmediği" gerekçesiyle kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi (AYM) ise "Yaşam Hakkını Koruma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmediğine" ilişkin bireysel başvurularda ihlal kararı vermedi.

10 EKİM BARIŞ DERNEĞİ:"HAKİKAT VE ADALET MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

10 Ekim Barış Derneği tarafından yayımlanan "Katliamdan Bu Yana: Adalet Arayışında 10 Yıl - İdari Yargı Eliyle Katliam Hukuku ve Adalet Arayışındakilere Yargı Ablukası" başlıklı raporda ise adalet arayışı ve hak ihlalleri ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

"10 Ekim Ankara Katliamının gerçekleştiği günden bugüne kadar devlet, katliam mağdurlarını mağdur olarak kabul etmemiş; dayanışma içinde olanların görünürlüklerini ortadan kaldırmak yönünde bir politika uygulamıştır. Bu anlayış, katliam günü yaralıların üzerine gaz sıkılmasıyla başlamış, sonraki yıllarda anma etkinliklerine yönelik polis müdahaleleriyle sürmüştür. Farklı yargı yollarıyla ailelere, yaralılara ve 10 Ekim mücadelesi içinde olanlara abluka kurmaya çalışılmaktadır. İhlaller silsilesi adaletin gerçekleşmesi için mücadele kararlılığımızı büyütmektedir. Bugüne kadar davaları hakikatin ifade edildiği, kayda geçirildiği, adalet mücadelesinin büyütüldüğü bir zemin olarak büyüten bizler, her anmada, her duruşmada, her bir araya gelişte ablukaya alınmaya çalışsak da hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz."

Kaynak: ANKA

GÜNDEM 09 Ekim 2025 Perşembe, 17:08

Benzer Haberler

İsrail kabinesi ateşkesi onayladı!

Icardi'den China Suárez'e aşk dolu sözler: Yarın da seni seçeceğim

A Milli Futbol Takımı, Bulgaristan maçının hazırlıklarına devam ediyor

Anadolu Efes, Partizan'a mağlup oldu!

Bir kişi otomobilinin kenarında ölü bulundu

Arda Turan, Karabağ'ın sol bekini almak için ısrarcı