Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey'den flaş açıklamalar!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey'den flaş açıklamalar!

BURSA, 20 Mayıs 2025 Salı, 10:48
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BURULAŞ ile Demiryol-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamamasının ardından açıklama yaptı. Başkan Bozbey'in konusmasında "Sendikanın niçin Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde, neden İstanbul Büyükşehir'de, neden İzmir Büyükşehir'de grev için harekete geçiyor da Konya'da gidiyor, çok düşük bir ücrete imza atıyor. Hadi bunun hesabını versin o zaman. Sendika burada tartışılması, konuşulması gereken başka bir konu var demek ki." ifadeleri dikkat çekti.

Başka Gazete / Haber Merkezi

Başkan Bozbey açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Maalesef Bursa, bu sabaha Burulaş'la ilgili greve uyandı. Tüm yapıcı ve olumlu tavrımıza rağmen, 150 gündür süregelen toplu iş sözleşmesinin grevle sonuçlanması hepimizi derinden etkilemiştir. Bursa halkı adına üzmüştür çünkü sendika yönetiminin karşılanması ve belediyemizin mali disiplinine gerçekten çok büyük zarar verecek talepleri nedeniyle böyle bir uyuşmazlık olmuştur. Biz Bursalılar, mağdur olmasın diye grevle karşılaşmamak için son dakikaya, son saate kadar, yani bu sabah saat 04.00'e kadar ve ardından da 05.00'e kadar yine anlaşma müzakere yolunu seçtik; fakat sonuç alınamadı.

Üzülerek söylüyorum, daha önce Ankara ve Konya'da imza attıkları sözleşmeler, sendikanın imza koyduğu sözleşmelere baktığımızda, bizim işçimize, çalışanımıza vermiş olduğumuz ücretlerin altında olmasına rağmen sendika grevi seçmiştir.

Sizlerin ve Bursalı hemşirelerimin parasını hizmet olarak harcıyoruz ya da işçimize veriyoruz. Ben kendi paramı vermiyorum. Onun için hem Bursa'nın geleceğini hem de belediyemizin ve şirketlerimizin geleceğini düşünerek hareket etme sorumluluğuna sahibiz. Verdiğimiz her ücretin, inanın, kılı kırık yararak bir taraftan Bursalıyı, hemşehrileri ve hizmetleri düşünüyoruz; diğer taraftan da çalışanlarımızı düşünüyoruz. Çalışanlarımızın refahını yükseltme anlamında bir anlayışımız var. Bu değeri de ortaya koymaya çalışıyoruz. Böyle bir anlayışla tekliflerimizi yaptık.

Ve Konya, Ankara'daki anlaşmalar aynı sendika tarafından imza altına alınan sözleşmelerdir. Biz o sözleşmelerin üzerinde bir teklifle gittik, çalışanlarımıza sahip çıktık, destek verdik. Ancak sendika yönetimi grevi seçti. Özellikle grev yasal bir haktır. İşlerimizin, çalışanlarımızın, hele hele yasal olarak ve yasaya uyarak ben greve katılmıyorum, ben belediyemizin ve Burulaş'ın verdiği teklifi uygun buluyorum diyerek aracına binen sürücü kardeşlerimiz, şoför kardeşlerimiz ya da alanda çalışan sevgili kardeşlerim, onlara yürekten teşekkür ediyorum.

Onlar verilen teklifi olumlu bulan ve hala Bursa'da bu teklifin gerçekten verilip verilmediğini öğrenmek için beni arayıp onay alan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Biz o noktadayız, hiçbiri merak etmesin. Yasal olarak müracaat ederek "Ben greve katılmıyorum, ben işime devam etmek istiyorum" diyen hiçbir kardeşimizin orada farklı bir durumla karşılaşmasını asla istemiyoruz ve müsaade de etmeyiz.

"HAKLARINI SONUNA KADAR KORUYACAĞIM"

Yani onların engellemelerle ilgili ya da başka bir durumla karşılaşması bizi karşılarında bulunduracaktır. Onun için sendika yönetimine yasaları hatırlatmak istiyorum. Yasa çok net diyor ki, evet bir yerde grev yapılabilir; ancak greve katılmak istemeyenler müracaatını yapar ve ardından da işinin başına döner ve çalışır. İkincisi, grev ve katılmayıp müracaat ederek arkadaşlarıma Bursa adına, Bursalılar adına ve kendi adıma teşekkür ediyorum. Aynı zamanda onların haklarının da sonuna kadar kefaleti benim. Onların haklarının sonuna kadar koruyacak olan da benim. Sorumluluk bizdedir, hiçbiri merak etmesin. Çünkü sendikanın bu konuda da arkadaşlarımızı ve çalışanlarımızı maalesef tehdit ettiğini görüyoruz. Elimizde belgeler var.

Bir sendikanın bunu yapmaması gerekiyor. Bir sendikanın yasaları bildiği halde yasaları çiğneyecek bir tavırda olmaması gerekiyor. Burada keyfiyet öne çıkmış durumda. Niyetleri nedir bilemem; ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir ve İzmir Büyükşehir'de aynı süreç içerisinde greve gitmek istemelerinin de herhalde bir anlamı, bir karşılığı olmalı. Kamuoyunun bu sendikayı bu şekilde değerlendirmesini ve işçilerimizin, çalışanlarımızın da tümünün bu şekilde değerlendirmesini arzu ediyorum.

Her oturduğumuz toplantıda hep şunu söyledim; hatta sendika başkanına yazılı olarak da belirttim: Bizim 13.800 civarında çalışanımız var, hiçbiri birbirinden farklı değildir. Bizim için her biri değerlidir, her biri aynı değerdedir; çünkü beraber hizmet üretiyoruz. Bu kentte yapmış olduğumuz her hizmeti birlikte üretiyoruz, birlikte sunuyoruz. Ben hiçbir arkadaşıma, hiçbir çalışanıma ayırt edemem. Bunu defalarca anlatmamıza rağmen sendikanın tavrı çok daha farklı bir duruma dönüştü.

Değerli arkadaşlar, tabii ki bugün Bursalılar sabah kalktıklarında bir grev konusuyla karşılaşınca ulaşımla ilgili bazı sorunlar yaşanmadı değil. Ama ben Bursalılara yürekten teşekkür ediyorum; hakikaten bizlerin yanında olduklarını, bizleri desteklediklerini açık açık ve net bir şekilde ifade ediyorlardı.

"BUNLARIN VEBALİ FAZLA OLUR"

Yine işçilerimiz, siz zannetmeyin ki 2800, 2900 civarında işçimiz var. Bunların zaten güvenlikle ilgili çalışanlarımız, otobüs şoförlerimiz ve aile sistemdeki çalışan arkadaşlarımız, aynı zamanda temizlikte çalışan arkadaşlarımız. Onun için bu arkadaşlarımızın da belki grevde olanlar da dahil olmak üzere, arkadaşların etkisiyle belki grevde dışarıda duruyor, grev yapıyor. Ancak birçoğunun bana söyledikleri, işine dönme isteği var. "Biz başkanım, işimize dönmek istiyoruz. Siz verdiğiniz teklifte orada duruyorsanız ve o teklifi yapıyorsanız, o rakamlar doğruysa biz işimize dönmek istiyoruz." Fakat yine içeride üzülerek belirtmeliyim ki bazı arkadaşlarımız grev kırıcılığı ya da şantajla, tehditle o arkadaşlarımızın işine dönmesini engelliyorlar. Bunları yapmasınlar, bunların vebali daha fazla olur.

Aynı zamanda yine işlerimizden bana gelen, diyorum ya, beşten sonra birçok grupla görüştük. Bir kısmıyla yazılı, bir kısmıyla sesli görüştük. Birçoğunda telefonumuz var zaten, arıyorlar. Biz işimize dönmek istiyoruz; ancak sendikanın bazı yetkilileri, "Dönmeyin, hakkınızı kaybedersiniz. Siz yapılacak olan sözleşmeden o sözleşmenin haklarını alamazsınız." gibi tehdit ettiklerini söylüyorlar.

"TEMİNATI BENİM"

Sevgili çalışan kardeşlerim, çalışma arkadaşlarım, hiç merak etmeyin; sizin haklarınızı sonuna kadar koruyup o sözleşmeyi yapacağım. O sözleşmeyi yaparken işe dönmüş olan arkadaşlarımızın hakları birebir korunarak sağlanacak. Hiç kimse dışarıda kalmayacak, bunun teminatı da benim.

Şu an itibarıyla Bursaray'da %100'e yakın kapasiteyi yakalamış durumdayız; yani Bursaray tamamen çalışıyor. Arkadaşlar, ben her bir arkadaşıma Bursalılar adına teşekkür ediyorum. İşte verdiğimiz sözlerde de aynı noktadayız ve karşılığında da bizim çalışanımız memnuniyetini hissederek işinin başına geçiyor.

Aynı şekilde, yine otobüslerle ilgili 18 körüklü otobüsümüz, 12 metre araçlarımız da yaklaşık %125 oranında çalışır durumda. Bununla birlikte, 1500'e yakın halk otobüsü şu an faaliyette. Yani sabah belki 1-2 saat sorun yaşandı ama gitgide inanıyorum ki çalışanlarımızın tümü, belki 50-60 kişi, belki 100 kişi dışarıda kalıp hepsi işinin başına geçecektir. Temizlik işçilerimize teşekkür ediyorum, birçoğu göreve başlamış. Aldığım bilgilerden söylüyorum, size an an takip ediyoruz sabahtan beri. Amacımız bu grevin, şu an itibarıyla dahi sona ermesidir.

"TEKLİFİMİZDE ISRARLIYIZ"

Biz teklifimizde ısrarlıyız ve bu teklifimizi de açık açık Bursalılarla paylaşıyoruz. Ben seçilmeden önce, seçimden önce her gittiğim yerde şeffaf olacağız, adil olacağız, hesap verebilir olacağız dedim. Ben de Bursa halkının parasını elbette ki işçilerimize, çalışanlarımıza verirken hem sendikanın taleplerini şeffaf biçimde paylaşmak, hem de bizim de tekliflerimizi şeffaf biçimde paylaşma sorumluluğundayım. Bu, bizim anlayışımız gereğidir.

İşte tam da burada, değerli kardeşlerim, değerli arkadaşlarım, bakın bu tablo ikinci sütunu 1 Ocak'tan 1 Temmuz'a kadar olan, üçüncü de 1 Temmuz'dan itibaren alacakları. Net maaştır, yani belediyenin şirketi Burulaş'ın cebinden çıkan net maaşlardır. Bu maaşları elbette ki yol ve yemek dahildir, sosyal haklar dahildir. Yani kurumdan çıkan, kurumdan çıkan bu maaşlar net olarak ortalamada her bir çalışanımızın, buralarda çalışanlarımızın cebine girecek ücretlerdir.

"VEREBİLECEĞİMİZ EN İYİ ÜCRETTİR"

Bu ücretler gerçekten çok önemlidir, işçimizin ancak bizim tüm mali ismimiz, tüm ekonominin getirdiği bu sürece rağmen verebileceğimiz en iyi ücrettir. Verdiğimiz en iyi ücrettir ve birçok yerde bu ücreti, üzülerek söylüyorum ki, yine çalışanlar alamamaktadır. Onun için biz bunun yanındayız söylediğimiz sözün arkasındayız ve bir an önce şu saat itibari ile tüm çalışanlarımızın görevlerinin başına geçmesini istiyorum. Benim talebim bu; bunu hem Bursa halkı adına istiyorum hem de tüm şartları günümüzün ekonomik şartlarında değerlendirerek belli bir ücreti sunan bir yönetim olarak da bu talebimizi tekrarlıyorum. Sevgili çalışma arkadaşlarım, bırakın siz sendikanın farklı farklı söz söylemlerini. Doğrusu bu; biz sizin hakkınızı koruyoruz ama Bursalının hakkını da korumak zorundayız.

Bursalının hakkını da koruyoruz. Böyle bir anlayışımız var ve bu anlayışla ben bir an önce bu grevin sonlanmasını ve normal düzeye dönmesini, vatandaşlarımızın akşam saatlerinde hiçbir tereddüt olmadan evlerine rahatlıkla dönebildiği bir süreci bekliyorum. Tüm arkadaşlarımızı görevlerinin başına davet ediyorum.

Grevle ilgili saat 05.00'e kadar biz sendikayla masadaydık. Masada bir taraftan saat 06.00 civarında, 4.10 civarında ayrıldık ama ondan sonra yine görüşmeler devam etti. Fakat sendikanın net olarak tavrının grevden yana olduğunu görmek bizi son derece üzmüştür.

"ÇALIŞANLAR GREVE GİTMEK İSTEMİYOR"

Çalışanlarımızın, değil; üzerine basa basa söylüyorum, çalışanlarımızın büyük çoğunluğu, yani 2900 çalışanımız var, bunların belki de 2500'ün üzerinde, 2700'ün üzerinde belki de çalışanımız grevi gitme tarafında değildi. Kaç gündür görüşüyorum onlarla; biz greve gitmek istemiyoruz. Ancak sendikanın bu tavrını anlamak mümkün değil. Aslında bu süreci oluşturan sendika, yani orada sabahın dördünde 60 kişiyi çağırarak, orada heykelin etrafında slogan attırarak bir baskı kurmayı hedefliyorsa, hoş değil.

Orada, onlara güvenip de oradaki 50-60 kişi güvenip de bazı sözler var; o sözler yenilir yutulur sözler değil, insana söylenecek sözler değil. Orada siz ben istediğim mantığıyla aslında geride 2850 kişi var. Onun için böyle değerlendirmek lazım. Ben işçimizin, çalışanlarımızın, inanın bana, çalışanlarımızın büyük çoğunluğu vermiş olduğumuz bu ücretten son derece memnunlar. Arkadaşlar bunu kendileri ifade ediyorlar. Burada aşamadıkları sendika, biraz önce söyledim, sendika nedendir, niçindir, bunu kamuoyu tartışacak. Türkiye'de birçok yerde tartışılacak.

"SENDİKA BUNUN HESABINI VERSİN"

Sendikanın niçin Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde, neden İstanbul Büyükşehir'de, neden İzmir Büyükşehir'de grev için harekete geçiyor da Konya'da gidiyor, çok düşük bir ücrete imza atıyor. Hadi bunun hesabını versin o zaman. Sendika burada tartışılması, konuşulması gereken başka bir konu var demek ki.

Ben çalışanlarımıza güveniyorum, gerçekten güveniyorum. Çalışanlarımızın her birine güveniyorum. 13.000'ün üzerinde çalışanımız var; bizim için her biri kıymetlidir, değerlidir. Çünkü onlarla birlikte biz bu hizmeti üretiyoruz ve sürdürüyoruz.

"BURSALILAR BİZİ DESTEKLİYOR"

Bursalılara güveniyorum. Bursalılar, gerçekten sabahtan itibaren bu işi takip ettiklerini ve bize destek verdiklerini açıkça ifade ettikleri için tüm Bursalılar'a teşekkür ediyorum. Zorlanmalarına rağmen, belki geç kalmalarına rağmen bize destek sunmaları, bizim yanınızda olduklarını belirtmeleri çok önemli. Zaten Bursalının hakkını koruyoruz diyorum; çalışanı hakkında koruyoruz. Biz adil davranıyoruz burada. Bu teraziyi bozmaya çalışan, hatta teraziyi ortadan kaldırmaya çalışan bir sendika var; bunu iyi düşünmek lazım. Bunu çalışanlar da düşünüyordur, Bursalılar da düşünüyordur. Teşekkür ediyorum, bu inanıyorum çözülecektir. Şu anda çalışanlarımız her saat başı artarak "Ben greve değil, hizmete geliyorum" diye imza atan arkadaşlarımız var. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Hepsinin de gelecek sorumluluğu benim teminatım altındadır.

Ben maksadını bilemem ama tekrar edeyim biraz önce söyledim neden sendika daha önceki yapmış olduğu sözleşmelerde teklif edilenlere imza attı ki bizim teklif ettiğimiz ücretin altındaki ücretlere imza atan sendika neden İstanbul Büyükşehir İzmir Büyükşehir ve Bursa Büyükşehir'de bu tavrı sergiliyor "biz siyaset değiliz" diyor. Herkes görüyor şu anda bu tavrı sergilemesinin altında bir şeyler var. Yani siz gideceksiniz başka ilde Konya'da çok altında bir sözleşme imza atacaksınız. Bugüne kadar 11 sözleşme yapılmış, hiçbirinde grevle ilgili bir konuyu gündeme getirmeyecek, hatta yüksek hakeme göndereceksiniz. Ama bir Cumhuriyet Halk Partisi belediyesi olduğunda ya da Bursa'da, Bozbey yönetimi olduğunda, siz onun karşısına "hayır, şimdi greve gideceğim" diye dayatma yapıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil.

Onun için sendikanın, eğer işçisini düşünüyorsa, kamu zaten değerlendiriyor, Bursalılar da değerlendiriyor, işçimiz de değerlendiriyor. İşçimizde, çalışanlarımız da eğer başkanın bu teklifi doğruysa, "ne olur doğruysa, biz başka bir şey istemiyoruz ki" diyor. Bunu söyleyen işçimiz, çalışanımız. Karşı çıkan kim? Sendika ve yanındaki üç beş kişi. Yani toplasan orada 50 kişi var. O 50 kişinin de nereden geldiğini bilemiyoruz, bizim işçimiz de olabilir, fark etmez ama hakkıdır, saygı duyarım, o başka bir şey. Ama hiç kimseyi işe gelmekle gelmemekle tehdit edemezler. Hiçbir çalışan arkadaşımız, "ben gidip çalışacağım, benim için bu ücret yeterlidir" deyip de koltuğa oturan arkadaşımıza kaldıramazlar. Kaldırdıkları anda başka bir şeydir. Onun için burada biz işçimizin yanındayız. Bursalılar, parasını en iyi şekilde koruyup kollayarak hem Bursalıları hem işçimizi koruyoruz.

Ben, tüm çalışanlarımızın işlerinin başına geçmesini istiyorum. Biz verdiğimiz sözün arkasındayız; aynı rakamları oturup imzalayacağız.

İşlerimiz yine hizmetlerine devam edecekler.

BURSA 20 Mayıs 2025 Salı, 10:48

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

Bursa'da masaj salonlarına yapılan fuhuş operasyonunda 15 gözaltı

Bursa'da masaj salonlarına yapılan fuhuş operasyonunda 15 gözaltı

Kontrolden çıkan araç takla attı: Üç yaralı

Kontrolden çıkan araç takla attı: Üç yaralı

Yolcu otobüsünden kaçak sigara çıktı

Yolcu otobüsünden kaçak sigara çıktı

Basketbol final serisine deplasman yasağı!

Basketbol final serisine deplasman yasağı!

Balkon çöktü! 3 ölü, 3'ü ağır 6 yaralı

Balkon çöktü! 3 ölü, 3'ü ağır 6 yaralı

Otomobil ile motosiklet çarpıştı

Otomobil ile motosiklet çarpıştı