Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, '11. Tıp Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
-2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle dile getirmek istiyorum.
Kurultay çerçevesinde düzenlenen sağlık iş forumunda çıkan sonuçların başta sağlık sektörümüz, üniversitelerimize hayırlı olmasını diliyorum. TÜSEB ödüllerine layık görülen bilim insanlarımızı tebrik ediyorum.
-Yeryüzünde insan hayatından, insanın özgür ve onurlu bir hayat sürmesinden daha önemli bir şey yoktur.
-Tıp ilmindeki gelişmeler hangi milletten kuruluştan doğarsa doğsun insanlığın ortak kazanımıdır, ortak sevincidir. Kapitalist sistem tıp ile ilgili paradigmayı da dönüştürüyor. Sağlık sektörünü domine edenlerin sınıfsallaşarak kendilerini ayrıcalıklı bir katman gibi görmeleridir.
-Kadim tıp bilimini bilançolara sığdırmanın yanlışlığını en iyi sizler biliyorsunuz, sağlığı olanın umudu umudu olanın her şeyi var demektir. Sağlık her şeyin başıdır. Şayet sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar suyunu çıkartır bir şekilde hayatınızı idame ettirirsiniz.
-Hastalanan her insanın kendini tedavi ettirme imkânı bulamadığı, nihai ürüne dönüşen tıbbi gelişmelerin insanların hizmetine eşit sunulmadığı bir dünya, kabul edelim ki adil, eşit ve yaşanabilir bir dünya değildir.
-Gazze'de 2 yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına, hastaların, sağlık çalışanlarının, küvözdeki masum bebeklerin katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek kolay olmayacaktır.
-Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamda değer biçilemez.
-Hastaya şifa olma bilincinin adeta genlerimize işlediği bir coğrafyanın bir medeniyetin varisleri olarak misyonumuzun nerede durduğunu idrak etme mecburiyetimiz var.
-İnsan merkezli siyaset anlayışımızın bir gereği olarak son 23 yıldır sağlığa büyük önem verdik. Yürüttüğümüz çalışmalarla kaliteli, ekonomik ve yaygın bir sistemi hayal olmaktan çıkarıp halkımızın hizmetine sunduk.
-Ekonomik durumu iyi olmayan insanların da sağlık hizmetlerinden eşit şekilde faydalanmasını sağladık. Vatandaşlarımız yıllarca hastane kuyruklarında bekledi o günler bir daha geri gelmemek üzere geçmişte kaldı. Parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler inşallah bir daha gelmemek üzere geride kaldı.
-86 milyon vatandaşımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sağlıyoruz. Türkiye'de hekim sayısının artması yalnızca hastalarımızın değil değerli hekimlerimizin de yükünü hafifletti. Kamu hastanelerimizi yeniledik veya yeniden inşa ettik.
-Türk sağlık sisteminin gücü, kabiliyetleri Kovid-19 salgınında çok iyi görülmüştür. Milletimizden gelen teklifler, tenkitler, serzenişler doğrultusunda sağlık sistemimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
-Sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık.
-23 yılda bunları başarmış olmamız hedeflerimizin tamamına ulaşmış olduğumuz anlamına gelmez. Vatandaşların sağlık hizmetlerine eşit erişimde dünyada gıpta edilen bir ülke olmamız yetmez, sağlık hizmetlerini ücretsiz karşılamamız yetmez, tıp alanında dünyada önemli doktorlar yetiştirmemiz yetmez, gerekli Ar-Ge çalışmalarıyla tıbbi cihaz üretimi de yapacağız.
-Savunma sanayinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Oyunu savunma sanayinde nasıl bozmuşsak yerli ilaç üretiminde de oyunu bozacağız.
SİYASET 26 Kasım 2025 Çarşamba, 14:42
Benzer Haberler