
Cumhuriyet Halk Partisi'nin komisyon için isim önerisi belli oldu
SİYASET, 04 Ağustos 2025 Pazartesi, 15:42İktidarın "Terörsüz Türkiye" ismi ile çıktığı yeni süreç kapsamında, TBMM'de kurulan komisyona ne isim verileceği tartışma konusu.
MHP'nin "Millî Birlik ve Dayanışma Komisyonu", AK Parti'nin "Terörsüz Türkiye Komisyonu" olarak isimlendirdiği komisyon için DEM Parti'nin tavrı ise "Terörsüz Türkiye" olmamasına yönelik. DEM Parti, komisyonun isminde demokrasi ve barış kavramlarının geçmesini istiyor.
CHP'NİN İSİM ÖNERİSİ BELLİ OLDU
CHP Grup Başkanvekili ve aynı zamanda komisyon üyesi Murat Emir, partisinin isim önerisini açıkladı.
Emir, "Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu" önerisinde bulunduklarını belirtti.
"KOMİSYON ÖNERİSİ BİZİMDİ"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis bünyesinde kurulan ve ilk toplantısını yarın yapacak komisyona ilişkin şunları söyledi:
"Bir komisyon gerekliliği, özellikle Kürt sorunu ve Türkiye'deki demokratikleşmenin önündeki sorunların tespiti ve çözümü için asıl işlev görmesi gereken yerin TBMM olduğunu, milli iradenin temsilcilerinin yani milletvekillerinin ve aynı zamanda söyleyecek sözü olan herkesin; sivil toplumun, derneklerin, şehit yakınlarının, gazilerin, üniversitelerin, kanaat önderlerinin gelip konuşacağı ve toplumsal mutabakatı en geniş şekilde bulacağımız, herkesin tatmin olacağı ve toplumsal yaraları değişmeyeceğimiz, onaracağımız bir sürecin ancak ve ancak Meclis çatısı altında; şeffaf, dürüst, açık, halkın göz önünde yapılabileceğini öteden beri söylüyoruz. Komisyon önerisi bizimdi ve biz zaten bu konuda çalışmaları olan, hazırlığı olan bir parti olarak da bu komisyona girmekten elbette ki çekinmeyiz ve bu komisyonda görevimizi yapacağız. Ancak bu komisyonun nasıl çalışacağı son derece önemlidir. Eğer amaç gerçekten Türkiye'nin silahların bırakıldığı, terörün sonsuza dek yok edildiği, demokrasinin yeşertildiği, özgürlüklerin genişletildiği, Anayasa'nın çiğnenmediği, AYM kararlarına uyulduğu bir süreci başlatacaksak bunun yeri bu komisyon olmalıdır ve bu ancak bu komisyonda konuşularak yapılabilir. Ama bunun için öncelikle komisyonun adından başlayarak nasıl çalışacağı, gündemini nasıl belirleyeceği, kararlarını nasıl alacağı ve nasıl şeffaflığı sağlayacağı bizim için son derece önemlidir ve kırmızı çizgilerimizdir.
Biz ilk şart olarak eşit temsiliyet ve nitelikli çoğunluğu önermiştik. Nitelikli çoğunluk konusunda olumlu bir yaklaşım olduğu sözünü alarak bu komisyona ilk adımımızı atıyoruz. Ancak şunun anlaşılması lazım: Defalarca söylediğimiz, her gün söylediğimiz, açıklıkla söylediğimiz, kapalı kapılar ardındaki muhataplarımıza toplantılarda söylediğimiz ama kamuoyuna açık olarak da her zaman ifade ettiğimiz şu gerçekliklerin bir kez daha altını çizmek isterim: Komisyonun adı çok önemlidir. Bu komisyonun adında 'demokrasi' ve 'adalet' mutlaka olmalıdır. Çünkü demokrasi ve adalet olmaksızın Türkiye'deki kardeşliği, toplumsal barışı inşa etmemiz, kalıcı bir şekilde yerleştirmemiz olanaksızdır. Türkiye'nin bütünü için, 86 milyon için, tüm illerimiz için tabii Kürt sorunu gören, tespit eden, anlayan, çözümüne dönük demokratik adımlar atmaktan çekinmeyen ama bütün bunları yaparken tüm Türkiye'ye de demokrasi öneren, tüm Türkiye'deki demokrasi çıtamızı yükseltmeyi öneren, aynı zamanda içinde bulunduğumuz 19 Mart yargı darbesini bertaraf edecek, aynı zamanda AYM kararlarının ihlal edilmesini ortadan kaldıracak, seçilmişlerin cezaevinde tutulmasını ortadan kaldıracak bir süreci başlatmak zorundayız.
"KOMİSYONUN AMACI TÜRKİYE'DE ADALETİ, DEMOKRASİYİ, ÖZGÜRLÜKLERİ YENİDEN YEŞERTMEK OLMALIDIR"
Bunu bir yasaya, bir amaca, bir ajandaya bağladığınızda bu komisyon amacına ulaşamaz. Tam da bu nedenle adından başlayarak komisyonun amacı da doğru tarif edilmelidir. Komisyonun amacı mutlaka Türkiye'de adaleti, demokrasiyi, özgürlükleri yeniden yeşertmek olmalıdır. Bunları yaptığımız zaman toplumsal barışımızı ve kardeşliğimizi onarabiliriz. Başka türlü olacak işler Türkiye'de yaraya merhem olmaz ve boşuna zaman sarf etmiş, çaba sarf etmiş oluruz ve Türkiye Allah korusun şu durumundan geriye giderse de çok daha olumsuz sonuçlarla karşılaşır. Bu nedenle herkesin sorumlu ve aklı başında davranmasını bekliyoruz.
"KOMİSYONUN GÜNDEMİNİ KENDİSİNİN BELİRLEMESİNDEN YANAYIZ"
Bir diğer nokta komisyonun gündemini nasıl belirleyeceğidir. Eğer birileri kendi gündemlerini, kendi yol haritalarını, kendi üzerine mutabık oldukları kimi metinleri Meclis komisyonuna getirip dayatacaklarsa hiç boşuna bu işe girişmesinler. Biz bu komisyonun kendi gündemini mutlaka kendisinin belirlemesinden yanayız. Komisyon gündemini belirlemelidir, aynen Genel Kurul çalışmalarında olduğu gibi. Meclis çalışmalarında gündem belirlemek, muhalefetle iktidarın ortak yapacağı bir şeydir ve 'gündeme ortak olmak' diye bir kavram vardır. Meclis gündemi, komisyon gündemi, yasal komisyonlar veya bizim bu kuracağımız komisyon mutlaka gündemini kendisi belirlemelidir. Buna uygun bir mekanizma kurulması şarttır. Başka türlü başkalarının gündemine tabi olacak, başkalarının gündemiyle sınırlı kalacak bir CHP asla olmayacaktır.
"CHP HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA OLMAK İÇİN MÜCADELE EDER, HERKES MÜSTERİH OLSUN"
Aynı şekilde bu komisyon çalışmalarının nasıl şeffaflığını sağlanacağı da önemli bir sorudur. Bu çalışmalar mutlaka şeffaf olmalıdır, Türkiye'nin göz önünde olmalıdır, milletin göz önünde olmalıdır. Herkes kimin ne söylediğini, ne söylemediğini, nerede durduğunu açıkça görmelidir. Bizim halkımızdan saklayacağımız hiçbir gizli ajandamız yoktur ve olmamıştır. Bu nedenle tam bir açıklık, tam bir şeffaflık talep ediyoruz ve bunun olması için de hem bugün hem yarın mücadele edeceğiz. Eminim -ki olumlu tarafından bakmak istiyorum- Sayın Meclis Başkanı bu komisyonun kurulmasında önayak olan ve bu komisyonun kurulmasına katkı veren diğer partiler eğer bu komisyon çalışmaları demokrasiyi yükseltsin, adaletsizlikleri gidersin, acil 19 Mart yargı darbesi süreci, Can Atalay'ın cezaevinde tutulması, Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde tutulması, Gezi tutuklarının cezaevinde tutulması, Osman Kavala'nın cezaevinde tutulması ve buna benzer birçok hukuksuzluğu giderecek adımlar atılmasına önayak olur. Bu yapılmak isteniyorsa, bu şekilde toplumsal barışımız ve kardeşliğimiz inşa edilmek isteniyorsa biz varız. Ama dar gündemlerini kapalı kapıları ardından, bir ajanda doğrultusunda geçirmek istiyorlarsa CHP her zaman doğru şeylerin yanında olmak için mücadele eder, mücadelesini esirgemez ama yanlış bir şeyin yanında da asla olmayacaktır, herkes müsterih olsun, halkımız rahat olsun.
"BİZİM OLDUĞUMUZ BİR KOMİSYONDA ANAYASA TARTIŞMASI ASLA OLAMAYACAKTIR"
Şunun da bir kez daha altını çizmek isterim: Kamuoyunda bir algı yaratılıyor. Bunun bir kısmını iyi niyetli sayabiliriz ama bir kısmı art niyetli. Bizden sonra ne yaparlar bilmem, bizim dışımızda ne yaparlar bilmem ama bizim olduğumuz bir komisyonda Anayasa tartışması asla olamayacaktır, herkes bunu böyle bilsin. Bizim o komisyondaki varlık sebebimizin birisi de Cumhuriyet'in temel kolonlarına kimseye dokundurtmamaktır. Bu konuda herkesin içinin rahat olması ve bir algı yanıltmasına maruz kalmamasını özellikle rica ederim."
"İSİM ÖNERİMİZ: 'DEMOKRASİ, ADALET VE TOPLUMSAL MUTABAKAT KOMİSYONU'"
Emir, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Emir, komisyon için CHP'nin isim önerisinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Bizim, 'Demokrasi, Eşitlik ve Toplumsal Mutabakat' gibi bir önerimiz var ama bizim için demokrasi ve adalet olmazsa olmazımızdır. Demokrasi ve adalet kavramlarının mutlaka bu isim içerisinde olması gerekir. Bizim önerimiz: 'Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu.'"
Emir, "Komisyonun adında adalet kelimesinin yer almaması durumunda değerlendirmeniz ne olur" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bugün biz Sayın Meclis Başkanı ile grup başkanvekilleri olarak bir toplantı yapacağız. Şimdiden bu konuda bir yorum yapmak istemem ama Türkiye'de neye ihtiyaç olduğunun anlaşılması lazım çok net bir şekilde acilen. Türkiye'de toplumsal barışı sağlamak üzere kimi kimi demokratik adımların atılması gerekiyor. Bunun yanında adalet açlığımızı giderecek, adalete susuzluğumuzu giderecek acil adımların atılması gerekiyor. Ve acilen demokratik siyaseti genişleten ve demokrasiyi yükselten adımların atılması gerekiyor. Bir darbe sürecinin içerisindeyiz. Neye ihtiyacımız varsa bu komisyon onlara el atmak durumundadır ve ne yapacaksa da adında onlar olmalıdır. Dolayısıyla adaleti, toplumsal barışı ve demokrasiyi hedefleyecek bir komisyonun adı da elbette ki bu kavramlarla içkinleşmiş bir isim olmak zorundadır."
"MUTLAKA ŞEFFAFLIĞI SAĞLARIZ. ŞEFFAFLIĞIN OLMADIĞI YERDE DE OLMAYIZ"
Emir, "Basına açık olması yönünde CHP'nin talebi olacak mı" sorusuna karşılık, "Kesinlikle olacak. Bizim talebimiz mutlaka şeffaf olmasıdır. Şeffaflıktan bizim geri adım atmamız söz konusu bile değildir. Ama şeffaflığın nasıl sağlanacağı konusunda biz ilkesel duruşumuzu gösteriyoruz ama bugün toplanacağız, yarın toplanacağız, müzakere edeceğiz. Bir müzakereyi yürütmeden komisyonun yerine geçip aynen Abdullah Güler'in yaptığı gibi bir kabalık yapmak istemem. Ama biz ilkesel olarak mutlaka şeffaflığı sağlarız. Şeffaflığın olmadığı yerde de olmayız" dedi.
"ISRARLA ÜZERİNDE DURACAĞIMIZ RAKAM ÜÇTE İKİDİR"
Murat Emir, "Karar alma sayısını belirlemek için CHP bir önerge verecek mi" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Komisyon 51 kişi, burada bir tereddüt yok. Anayasa'yı bilen, İç Tüzük'ü bilen herkes bu konuda hemfikir olacaktır ki bir sandalyenin ilgili parti tarafından doldurulmamış olması onları yok varsaymaz. O koltuk orada boş durur, hatta belki gereğinde İYİ Partili arkadaşlar da eğer süreçle ilgili kaygıları giderilirse gelip de oturabilirler de. Dolayısıyla burada nitelikli çoğunluktan kasıt toplam sayının salt çoğunluğu geçen bir sayıda olmasıdır. Anayasa'da dörtte üç var, üçte iki var, beşte üç var. Bizim tercihimiz toplam sayının üçte ikisidir. Burada bir tartışma yok. Bunu da müzakere edeceğiz ama bizim ısrarla üzerinde duracağımız rakam üçte ikidir."
"HER DURUMA DÖNÜK OLARAK MUTFAK ÇALIŞMAMIZI EKSİKSİZ YAPTIK"
Emir "Cumhur İttifakı'nın kendi metinlerini dayatması durumunda CHP'nin buna yönelik bir planlaması var mı" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Muhtemeldir ki yarınki ilk gündemimiz komisyonun çalışma usul ve esasları olacaktır. Bizim onunla ilgili çok ayrıntılı hazırlığımız var. Dolayısıyla biz her duruma dönük olarak mutfak çalışmamızı eksiksiz yaptık, öteden beri yapageliyoruz. Bizim daha altı ay önce kurduğumuz komisyonumuz zaten bugünleri öngörerek çalışmalarını başlatmıştı. CHP'nin Kürt sorunu, demokratikleşme, insan hakları, özgürleşme, AYM kararlarına uyulmamasıyla ilgili 20 yıllık bir müktesebatı var. Bütün bunlar hazır, biz hazırız. Biz şunu görmek istiyoruz: 'Samimiyetle, iyi niyetle, demokratik bir anlayışla Türkiye'nin şu acil sorunlarına gerçekten el atalım' deniyor mu, denmiyor mu? Eğer bu yapılıyorsa aslında uzlaşmak kolaydır. Eğer bu yapılmayacaksa da onun sonucunu şahsen Türkiye açısından bir kayıp sayarız."
SİYASET 04 Ağustos 2025 Pazartesi, 15:42
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler