Ekrem İmamoğlu: Kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum

SİYASET, 15 Ağustos 2023 Salı, 12:10

Seçimlerin ardından CHP'de 'değişim' çağrısı yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında konuştu. İmamoğlu, "Kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum" dedi.

CHP'de seçimlerin ardından başlayan 'değişim' tartışmalarının önemli aktörlerinden olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

İstanbul ve Türkiye'ye Sesleniş https://t.co/JJ2KywgDqn

-- Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) August 15, 2023

İmamoğlu'nun açıklamaları:

14 Mayıs genel seçimlerinin üzerinden tam üç ay geçti. Ne yazık ki bu yeni dönemde milletimiz ekonomik krizden en derin haliyle etkilendi. Ekonomik kriz de derinleşmeye devam ediyor. Fatura yine vatandaşımıza çıktı. Ama Cumhurbaşkanı hala tek haneli enflasyon masalıyla halkımızı oyalamaya devam ediyor.

Gıda enflasyonu yüzde 60'ın üzerinde. Bu şekilde üç haneli enflasyonun yaşanacak endişesi hepimizi kaplamış durumda. Uzun zamandır gerçek enflasyona baktığımızda insanlarımızın mutfağının zaten üç haneli enflasyonu yaşadığı bir gerçek.

Seçim sonrası sadece Temmuz ayında son 30 yılın en yüksek aylık enflasyonu yaşandı. Net ifade etmemiz gerekir ki iktidar enflasyonla mücadele edemiyor. Bu enflasyon canavarını da bu iktidar yarattı.

Geçen üç ayda iktidar motorine tam yüzde 105 zam yaptı. Dana eti yedi ayda yüzde 107 arttı. Savaş halindeki ülkelere bir bakalım Ukrayna'da, enflasyon yüzde 11. Ama aylık değil, yıllık. Rusya'da ise yıllık yüzde 4'ün biraz üzerinde. Türkiye'nin sadece Temmuz enflasyonu yüzde 9,5.

Hükümet yetkilileri vatandaşı tasarrufa davet ederken iki kamu bankasının üç yılda reklam harcaması tam 2 milyar lira. Bu arada kamu bankalarının İBB'ye 4 buçuk yıldır tek bir kuruş krediyi vermediğinin de altını çizelim. Tasarruf sadece vatandaştan mı istenir? Hayır.

2023'te hedeflenen toplam vergi, ek vergilerle 4 trilyon 270 milyar liraya yükseltildi. Bu kadar verginin toplandığı coğrafyada açlık, yokluk, yoksulluk olmamalıdır. Oluyorsa orada çok büyük bir israf, adaletsizlik ve paylaşım sorunu vardır. Toplumun en zengin yüzde 20'lik kısmının, aldığı payın arttığını görüyoruz. Bu yıl bu kesimin payının yüzde 48'e ulaştığını görüyoruz. En yoksul yüzde 20'nin aldığı pay ise yüzde 6'ya gerilemiş durumda. Yoksulla zengin arasındaki fark ülkemizde tam 8 katına çıkmış durumda.

Özetle bu iktidar zenginin cebini tıka basa doldururken halkımız açlığa mahkum etmeye devam ediyor. Siyasi hayatımın en önemli amacı vatandaşlarımızın bu çaresizlikten kurtulmasını sağlamaktır. Onlara yeni ufuklar sunmaktır. Bu mücadeleyi son dört buçuk yılda İBB olarak ve İBB Başkanı olarak verdim. Bu aynı zamanda bir demokrasi mücadelesiydi.

Mayıs seçimlerinden sonra iktidarın, muhalefetin topyekün tasfiye çabalarına en güçlü karşı koyucuyum. Yerel seçimlerde tüm vatandaşlarımızı demokrasimizi yeniden yeşertmek ve şehirlerimize hep birlikte sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum.

İBB Başkanı olarak diğer belediye başkanları ile bu demokrasi mücadelemizin öncülüğünü tarihi bir sorumluluk olarak görüyorum.

İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Şüphesiz yerel seçimlerde İstanbul'u kazanmak büyük bir siyasi başarıdır. Bunu biliyorum. Bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette başka noktalara taşır. Ben bu sözü sadece seçim galibiyeti olarak anlamıyorum. Farklı bir anlayışla değerlendiriyorum.

İstanbul, Türkiye'nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olmalıdır. 86 milyon vatandaşımızın da kendi ülkelerinin eşit hissedarı olacağı bir gelecek yeniden biliniz ki İstanbul'da yeşermektedir.

Dört yıl boyunca İstanbul'u hep birlikte dayanışmanın, refahın, demokratik katılımın bir arada mutlulukla yaşadığı bir şehir yapma idealiyle hareket ettik. Dört yıl boyunca İstanbul geleceğin ışıltılı Türkiye'sinin gerek taşıyıcısı gerek ufku olmuştur.

İstanbul'un sorunlarını çözmek Türkiye'nin sorunlarını çözmektir. Kuşkusuz İstanbul uzun süre ihmal edilmiş devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Şehrimizde tahammülü imkansız hale gelen bir nüfus yoğunlaşması var. Özellikle iktidarın teşvik ettiği mülteci akını trafik ve güvenlikten, konut krizine kadar farklı boyutlarıyla kentimizi boğmaktadır. Siyasi iktidarın halkımızın emekçilerin, emeklilerin, gençlerin ve kadınların dertlerini umursamayan politikaları sonucu yükselen yoksulluk toplumsal düzeni tehdit eder noktaya geldi.

Tüm bunlardan dolayıdır ki Mart 2024'te yapılacak yerel seçimler bu fütursuzluğa dur deme seçimi olacak. İstanbul'u bu devasa sorunlarını çözmek Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin de bir sınav yeridir.

Tam da bu nedenle benim anladığım şekliyle İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmaktır. Bizim yönetimimizdeki İstanbul, Türkiye geleceğinin teminatı olmuştur. Türkiye'nin mutlu geleceğinin teminatı olmuştur.

Kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum.

İstanbul'da oluşturduğumuz yeni yönetimde vatandaşlarımıza daha mutlu Türkiye olma ihtimalini burada kanıtlıyoruz. Bu şehre ihanet ederek hepimizin ortak evini gri beton yığınına çeviren, rantçı, yoksullaştırıcı yönetime bu büyük milletin mecbur olmadığını gösteriyoruz.

Bizi çeşitli mecralardan izleyen vatandaşlarımın tam da burada özenle kulak kabartmasını rica ediyorum: Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye'nin yeni bir siyaset ve yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Bu topraklarda cesur bir demokrasinin, adaletin, bölgemize ve dünyaya ilham kaynağı olacak özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi öncelikli hedefimdir.

'LİDERLİK' VURGUSU

* Vatandaşın hayat kalitesi için yerelden neşet eden kapsayıcı, adil ve paylaşımcı bir kalkınma; insanlarımızın hayat güvenliğinin sağlanması için çevre krizi ve depreme karşı ödünsüz ve etkin önlemler; gelecek nesiller için gerçek bir refah toplumu ve yaratıcı-girişimci bir teknoloji hamlesi siyasal vizyonumuzun ana kolonlarıdır. Bu hedefler doğrultusunda güçlü ama demokratik, aktif ama denetlenen, cesur ama şeffaf bir liderlik anlayışının altını çiziyorum.

* Zira biliyorum ki, cesur demokrasi; cesur bir toplum ve cesur liderlerle mümkün olabilir. Ben hayatımın hiçbir döneminde siyaseti sadece siyasal partilerden ibaret görmedim. Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez ve önemli organlarıdır. Ama gücünü yerelden alan bir yönetici olarak siyaseti hep toplumla omuz omuza yapılan dönüştürücü bir eylem olarak anladım.

* O nedenle geçmişte olduğu gibi bundan sonraki yolculukta da benim yol arkadaşlarım gençler ve kadınlardır. Emekçiler ve güvencesizlerdir. Emekliler ve yaşlılardır. Engelliler ve keşfedilmeyi bekleyen girişimci ve yaratıcı zihinlerdir.

"KOLTUĞA DEĞİL, MİSYONA ADAY OLDUM"

* Hayatım boyunca bir koltuğa değil sürekli olarak bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye'nin yeni yönetim anlayışına kavuşmasıdır. Hukuk üstünlüğünün ve güçlü devletin yeniden tesisi öncelikli hedefimdir.

* İBB'yi hep birlikte korumalıyız. İBB'yi bu iktidarın eline geçmesinin maliyetini farketmeliyiz. İBB'yi gayri hukuki yoldan elde etmek için denediler ve denemeye devam edecekler. Ama hep birlikte engelledik başaramadılar. İstanbul'u hep birlikte kazanmak için bir araya devam etmeliyiz. Aramızdaki tartışmaları bırakıp bu sürece odaklanmalıyız. Partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin bu şuurla hareket edeceğine yürekten inanıyorum.

"SEÇİM MAĞLUBİYETİNDEN DOLAYI ÖZÜR DİLİYORUM"

* Bu süreçte özellike CHP'li yol arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Değerli yol arkadaşlarım Mayıs 2023 seçiminde yaşadığımız hayal kırıklığı beni çok derinden üzmüştür. Ben bunu birçok vesile ile dile getirdim. Halkımızından bu seçim mağduriyetinden dolayı özür diliyorum.

* Bu hayal kırıklığının nedenlerinden biri de yenilginin sorumluluğunu üstlenme ve gerçekle yüzleşme konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmemesidir. 28 Mayıs gecesinden başlayarak ortaya konan tavır partililerimizi ve seçmenlerimizi anlamak kaygısından çok uzaktır. Benim dünyamda asla umutsuzluğa yer yoktur.

"SÖZÜMÜ TUTMAYA DEVAM EDECEĞİM"

* İstanbul dünyanın merkezlerinden biridir. Üç İmparatorluğun başkentliğini yapmış, mukaddes bir şehirdir. Ecdadımız bize büyük bir kültürel ve doğal miras bırakmıştır. İstanbul'a hizmet dünyaya hizmettir. İstanbul'a ihanet E-Dİ-LE-MEZ! Çünkü bu sadece Türkiye'ye değil, insanlığa ihanet olur. Ben Büyükşehir Belediye başkanı olduğumda tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim.

* Sözlerime son verirken şunu ifade etmek istiyorum: Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı İstanbul'u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Dört sene boyunca olduğu gibi, 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum.

* Yoksulluğu söküp atan refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum; Katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak İÇİN, dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ve gelişimine evsahibi olmak için yola çıkıyorum.

* Bu anlayışla 2019'da olduğu gibi, Cumhurıyet Halk Partili yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren İstanbullularla, kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul gönüllüleriyle tekrar İstanbul ittifakını kurmaya geliyorum.

SİYASET 15 Ağustos 2023 Salı, 12:10

Benzer Haberler

Marmara'da deprem, Silivri sallandı

'Milyarder olacaksınız' diyen falcıdan 70 milyon dolarlık vurgun

Akdeniz açıklarında bir deprem daha

Ole Gunnar Solskjaer'den Beşiktaş itirafı, "Beklemiyordum" diyerek açıkladı

BUÜ ve Osmangazi Belediyesi "Karagöz"ü uluslararası platforma taşıyacak

Kim Kardashian'ın iç giyim markasının değeri 5 milyar dolara ulaştı