Merkez Bankası 2026 Yılı Para Politikası'nı yayımladı

EKONOMİ, 28 Aralık 2025 Pazar, 21:25

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) açıklanacak takvim kapsamında 2026'da 8 toplantı gerçekleştirecek.

TCMB, gelecek yıl izlenecek politikalara dair bir yol haritası niteliği taşıyan 2026 Yılı Para Politikası'nı yayımladı.

Politika metninde, fiyat istikrarının, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışının ön koşulu olduğu belirtilerek, merkez bankalarının, toplumsal refah artışına en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak yaptıkları ifade edildi.

Bu çerçevede TCMB'nin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğu aktarılan metinde, tüm politika araçlarının bu amaç doğrultusunda kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği ve TCMB'nin fiyat istikrarını destekleyici bir unsur olarak finansal istikrarını da gözeteceği vurgulandı.

Metinde, TCMB'nin 2025 yılında açıkladığı yaklaşım çerçevesinde, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergelerin, orta vadede "enflasyon hedefi" iken, kısa vadede yıl sonu odaklı "ara hedefler" olacağı belirtilerek, TCMB'nin ayrıca tahmin patikasını da açıklamayı sürdüreceği bildirildi.

Enflasyon hedefi yüzde 5'te korundu

Bu doğrultuda, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde Hükümet ile belirlenen enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak korunduğu belirtilen metinde, TCMB'nin hesap verme yükümlülüğünün bir unsuru olan belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi hedef etrafında her iki yönde 2 yüzde puan olarak belirlendiği aktarıldı.

Metinde, yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun söz konusu belirsizlik aralığının dışında kalmasının, hesap verebilirlik ilkesi gereği Hükümete "Açık Mektup" yazılmasını gerektireceği kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin kamuoyuna aktarıldığı Enflasyon Raporu aracılığıyla paylaşılan ara hedefler, orta vadeli enflasyon hedefine ilerlerken içsel para politikası patikasıyla daha kısa bir vadede ulaşılması taahhüt edilen manşet enflasyon düzeyleri olarak tanımlanmaktadır. Yıl sonu enflasyon gerçekleşmesinin ara hedeften sapması durumunda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi ile uyumlu olarak, söz konusu sapmanın muhasebesi takip eden yılın ilk Enflasyon Raporunda kamuoyuyla paylaşılacaktır."

Enflasyon patikasına dair tahminlerin ise Enflasyon Raporunda veri ve model belirsizliklerini de içeren tahmin aralıkları şeklinde kamuoyu ile paylaşılmaya devam edileceği ifade edilen metinde, tahminlerin rapor dönemleri arasında güncellenebileceği ve raporlarda tahmin güncelleme nedenlerinin niteliksel olarak paylaşılacağı bildirildi.

Metinde, 2026 yılında da para politikasının, enflasyonu orta vade hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde oluşturulacağına vurgu yapılarak, TCMB'nin temel politika aracının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olduğu ifade edildi.

TCMB'nin ocak ve mart aylarında politika faizini toplamda 500 baz puan indirerek yüzde 42,5 seviyesine getirdiği aktarılan metinde, şunlar kaydedildi:

"Mart ayı ortasında finansal piyasalardaki gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri sınırlamak için 20 Mart 2025 tarihinde yapılan ara Para Politikası Kurulu toplantısında gecelik vadede borç verme faiz oranının yüzde 46'ya yükseltilmesine, politika faizi ve gecelik borçlanma faiz oranlarının ise sabit tutulmasına karar verilmiştir. Ayrıca bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süre ara verilmiş ve fonlama gecelik borç verme faiz oranından yapılmıştır. Nisan ayında, TCMB, finansal piyasalardaki gelişmelerin enflasyonun ana eğilimi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, politika faizini yüzde 46'ya, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49'a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5'e yükseltmiş ve bir haftalık repo ihalelerine yeniden başlanacağını duyurmuştur. TCMB, politika faizini haziran ayında sabit tutmuş, takip eden toplantılarda ise aralık ayı itibarıyla toplam 800 baz puanlık indirimle yüzde 38'e düşürmüştür. TCMB, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, makroihtiyati politikaları uygulamaya 2025 yılında da devam etmiştir."

Gelecek yıl 8 PPK toplantısı yapılacak ve 4 Enflasyon Raporu yayımlanacak

Metinde, para politikası kararlarının enflasyon gelişmeleri ve beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikasının etkileyebileceği talep unsurları, arz yönlü gelişmeler, iç-dış denge, tasarruf eğilimi, kredi gelişmeleri, finansal koşullar ile likiditeyi ve fiyat istikrarını etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler analiz edilerek ve kararların gecikmeli etkileri de dikkate alınarak oluşturulmaya devam edileceği kaydedildi.

Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gereken parasal sıkılık düzeyinin, enflasyonu kısa vadede Enflasyon Raporlarında paylaşılan ara hedeflere, orta vadede ise yüzde 5 hedefine ulaştıracak şekilde oluşturulacağı kaydedilen metinde, kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde, parasal aktarım mekanizmasının, ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği bildirildi.

Metinde, likidite koşullarının yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçlarının etkili şekilde kullanılmaya devam edileceği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Her PPK toplantısı öncesindeki 3 iş günlük süreyi kapsayan dönem 'sessiz dönem' olarak adlandırılmakta ve bu süre içinde para politikasına yönelik dış iletişim yapılmamaktadır. Söz konusu süreçte PPK toplantısına hazırlık amacıyla, karar alma sürecine girdi sağlayan birimler PPK'ya kapsamlı analiz ve değerlendirmeler yapmaktadır. PPK, önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde 2026 yılında 8 toplantı yapacaktır. Para politikası kararı ve kısa gerekçesi, Türkçe ve İngilizce olarak, toplantı ile aynı gün saat 14.00'te, PPK'nın ayrıntılı değerlendirmelerini içeren toplantı özeti ise toplantıyı takip eden 5 iş günü içinde TCMB internet sayfasında yayımlanacaktır."

Metinde, para politikasının temel iletişim araçlarının, PPK duyuruları ve Enflasyon Raporu olduğu vurgulanarak, "Enflasyon Raporu yılda 4 defa yayımlanacaktır. Para politikası uygulamalarının kamuoyuyla iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla Enflasyon Raporunun bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir." ifadeleri kullanıldı.

TCMB'nin iletişim politikasını, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda çok kanallı olarak sürdüreceği aktarılan metinde, TCMB'nin faaliyetleri, para politikası uygulamaları ve konjonktürel gelişmeler hakkında başkan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan sunumların sürdürüleceği kaydedildi.

Metinde, başkan ve başkan yardımcıları tarafından diğer platformlarda yapılan sunum ve konuşmaların da iletişim politikasının önemli bir bileşeni olmaya devam edeceği bildirildi.

Finansal İstikrar Raporunun yılda 2 defa yayımlanmasına devam edilecek

TCMB'nin bir diğer önemli iletişim aracı olan Finansal İstikrar Raporunun yılda 2 defa yayımlanmasına devam edileceği aktarılan metinde, TÜİK tarafından fiyat istatistiklerinin açıklanması ile PPK toplantılarına dair duyurular arasında geçen süre zarfında aylık enflasyon gelişmelerinin kamuoyu tarafından daha sağlıklı biçimde yorumlanmasına katkıda bulunan Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporunun da bir iletişim aracı olarak kullanılmasının sürdürüleceği kaydedildi.

Para politikası, makroihtiyati çerçeve, Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyuruların iletişimin önemli unsurları olduğu ifade edilen metinde, şu ifadelere yer verildi:

"Basın, yatırımcılar, akademik çevreler ve genel kamuoyuyla iletişim sürdürülecektir. Bu kapsamda yatırımcı kurumlar, analistler ve ekonomistler ile yapılan teknik içerikli toplantılar devam edecektir. Reel ve finansal sektör temsilcileri, yurt içi ve yurt dışı kuruluşlar gibi TCMB politikalarının tüm paydaşları ile etkileşim sağlamak üzere politika çerçevesi ve makroekonomik görünüm hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. TCMB, uluslararası kuruluşlar ve platformlar ile diğer merkez bankaları gibi yurt dışı paydaşlarıyla etkin iletişimini sürdürecektir."

Metinde, TCMB tarafından yayımlanan çalışma tebliğleri, ekonomi notları, Merkezin Güncesi platformundaki blog yazıları, Herkes İçin Ekonomi mikrositesinde yayımlanan içerikler ve TCMB'nin faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar, seminer ve diğer etkinlikler ile kamuoyunun bilgilendirileceği belirtildi.

TCMB'nin sosyal medya hesaplarının da bir iletişim kanalı olarak kullanılmaya devam edileceği kaydedilen metinde, söz konusu hesaplar aracılığıyla TCMB'nin aldığı politika kararları ve gerekçeleri, uygulamaları, yayınları ve kurumsal haberlerinin duyurulmasının sürdürüleceği aktarıldı.

Metinde, para politikasının etkinliğinin artması için ilgili tüm paydaşlarla güçlü eşgüdüm içinde çalışılmaya devam edileceği belirtilerek, "TCMB, enflasyonun para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlarına yönelik yapısal ve erken uyarı niteliğindeki analizlerini ve bulgularını da kamuoyu ve ilgili kurumlarla paylaşmayı sürdürecektir." denildi.

2024 yılında oluşturularak kamuoyu ile paylaşılan "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2025-2027 Araştırma Gündemi"nin sürdürülebilir fiyat istikrarı doğrultusunda politika kararlarının bilimsel temeli güçlü analizler ışığında şekillendirilmesine katkı sağlamaya devam edeceği bildirilen metinde, araştırma gündemi ile uyumlu olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların yapılmaya, çalıştaylar ve akademik konferanslar düzenlenmeye devam edileceği vurgulandı.

"KKM bakiyesi 0,3 milyar dolara gerilerken, Türk lirası yüzde 61'e yükselmiştir"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca (TCMB), mevduatın Türk lirası cinsinden ve yurt dışı borçlanmanın uzun vadeli olmasını önceliklendiren politika çerçevesinin 2026 yılında da sürdürüleceği belirtildi.

Piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırmak, makro finansal istikrarı güçlendirmek ve parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla 2025 yılında da sadeleşme adımlarına devam edildiği belirtilen metinde, bu kapsamda atılan en önemli adımın, kur korumalı mevduat (KKM) hesap açma ve yenileme işlemlerinin sonlandırılması ve buna bağlı olarak KKM'nin yenilenmesine ve Türk lirasına geçişine yönelik tüm hedeflerin kaldırılması olduğu aktarıldı.

Metinde, toplam mevduat içerisinde Türk lirası mevduat payının artırılmasına ve KKM hesaplarının kademeli bir şekilde azaltılarak kaldırılmasına yönelik uygulamaların 2025 yılında da para politikası duruşunu desteklediği ifade edildi.

Tüzel kişi Türk lirası mevduat payı hedefinin getirilmesi ve gerçek kişi Türk lirası mevduat payında yıl boyunca yapılan güncellemelerin parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırdığına işaret edilen metinde, "KKM bakiyesi 12 Aralık 2025 itibarıyla 0,3 milyar dolara gerilerken, Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 61'e yükselmiştir." ifadesine yer verildi.

Metinde, mevduat dışındaki Türk lirası fonlama kanallarının gelişimi de izlenerek parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla Türk lirası cinsinden yurt dışından kullanılan krediler ile yurt dışı repo işlemlerinden sağlanan fonlara uygulanan zorunlu karşılık oranlarının vadeye göre farklılaşacak şekilde artırıldığı kaydedildi.

Yurt dışından doğrudan temin edilen 1 yıldan uzun vadeli yabancı para yükümlülük artışı için yüzde sıfır zorunlu karşılık uygulanmasına ilişkin geçici uygulamanın sonlandırıldığı anımsatılan metinde, "Yabancı para zorunlu karşılık oranları gözden geçirilerek döviz ve kıymetli maden cinsinden mevduat/katılım fonları için zorunlu karşılık oranları eşitlenmiş ve 1 yıldan uzun vadeli yabancı para diğer yükümlülükler için zorunlu karşılık oranları düşürülmüştür." değerlendirmesine yer verildi.

Metinde, mevduatın Türk lirası cinsinden ve yurt dışı borçlanmanın uzun vadeli olmasını önceliklendiren politika çerçevesinin 2026 yılında da sürdürüleceğine işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Kredi büyümesine yönelik politikalar, 2025 yılında da para politikası aktarım mekanizmasını desteklemek ve iç talepte dengelenmeyi sağlamak amacıyla etkin bir şekilde kullanılmıştır. Kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis yükümlülüğü kapsamında Türk lirası ticari kredilerde yüzde 2 olan aylık büyüme sınırı, KOBİ kredilerinde yüzde 2,5, diğer ticari kredilerde yüzde 1,5 olacak şekilde farklılaştırılmıştır. Ayrıca, yabancı para krediler için aylık yüzde 1,5 olan büyüme sınırı önce yüzde 1'e, daha sonra yüzde 0,5'e indirilmiş, yabancı para kredi büyüme sınırından istisna tutulan kredilerin kapsamı daraltılmıştır."

"Kredi büyüme sınırları ve düzenleme kapsamında sağlanan istisnalar yıl içinde gözden geçirilecektir"

Metinde, kredi büyüme oranlarının hesaplama döneminin 4 haftadan 8 haftaya çıkarılarak kredi büyüme sınırlarının yönetilmesinde esneklik sağlandığı bildirildi.

Borçlanma davranışının sınırlandırılması ve iç talepteki dengelenmeye katkı sağlanması amacıyla kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarının bireysel kredi kartları için dönem borcu bakiyesine göre farklılaştırılması uygulamasına devam edildiği vurgulanan metinde, kredi kartı azami faiz oranlarının politika faizi ile kredi ve mevduat faizlerindeki gelişmeler çerçevesinde yıl boyunca güncellendiği belirtildi.

Metinde, bankalarca ticari müşterilerden alınan azami üye iş yeri ücreti banka kartları için farklılaştırılarak yüzde 1,04'e düşürüldüğü, azami bloke süresinin ise 15 güne indirildiği aktarılarak, "Kredi büyümesinin ve kompozisyonunun dezenflasyon sürecini ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyici bir çerçevede oluşması sağlanacaktır. Kredi büyüme sınırları ve düzenleme kapsamında sağlanan istisnalar yıl içinde gözden geçirilecektir." ifadesi kullanıldı.

2025 yılı başında sistemdeki likidite fazlası 846 milyar lira tutarında iken, nisan-temmuz döneminde sistemin fonlama ihtiyacının (SFİ) geçici olarak likidite açığına geçtiğine değinilen metinde, "20 Mart-17 Nisan döneminde, finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak 1 hafta vadeli repo ihalelerine ara verilmiştir. Temmuz ayının başından itibaren kalıcı hale gelmeye başlayan likidite fazlası 12 Aralık 2025 tarihinde 476 milyar lira seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu likidite fazlasının 300 milyar lirası net APİ ve 176 milyar lirası swap işlemleri ile sterilize edilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Metinde, 2025 yılında fazla likidite seviyesinde 370 milyar lira tutarındaki azalışın, başta zorunlu karşılık tesisleri kaynaklı olmak üzere para tabanındaki değişimden kaynaklandığı kaydedildi.

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığının net iç borçlanma tutarındaki değişim sistemdeki fazla likidite seviyesinin gerilemesinde etkili olduğu belirtilen metinde, 2025'te sistemdeki likidite fazlasının parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak amacıyla çeşitli araçlar kullanılarak sterilize edildiği bildirildi.

Metinde, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Bu kapsamda, TCMB nezdinde TL depo alım ihaleleri, satım yönlü döviz/altın karşılığı TL swap ihaleleri ve Bankalararası Para Piyasası'nda depo işlemleri gerçekleştirilmiştir. BİST Repo/Ters Repo Pazarı'nda, Taahhütlü İşlemler Pazarı'nda kotasyon repo işlemleri, Takasbank Para Piyasası'nda kotasyon depo işlemleri kullanılmıştır. Ayrıca, sterilizasyon araç setinde yer alan likidite senedi ihracı gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, 24 Mart - 4 Nisan 2025 döneminde vadesi yaklaşık bir ay olan toplam 269 milyar lira tutarında likidite senedi ihraç edilmiştir."

Gerekli görülen günlerde 5 ila 12 gün arasında olmak kaydıyla farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi düzenlenebilecek

Metinde, kapsamlı likidite araç seti yardımıyla sterilizasyon işlemlerinin etkinliğinin desteklendiği aktarıldı.

Bu doğrultuda, para piyasalarında oluşan faiz oynaklıklarının belirgin ölçüde azaldığının altı çizilen metinde, TCMB'nin, fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve para politikası duruşunu desteklemek amacıyla tüm likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmaya devam edeceği vurgulandı.

Metinde, bu kapsamda, likidite yönetimi genel çerçevesinin, piyasadaki likidite düzeyi ve likiditenin sistem içindeki dağılımı dikkate alınarak belirleneceği bildirildi.

TCMB'nin temel politika aracının, miktar ihalesi yöntemiyle gerçekleştirilen bir hafta vadeli repo ihalesinin faiz oranı olduğu hatırlatılan metinde, "Bu çerçevede, TL likidite yönetiminde, gecelik piyasa faiz oranlarının politika faizi etrafında oluşmasının sağlanması, uygulanan likidite yönetimi stratejisi ile uyumlu şekilde para piyasalarının etkin ve istikrarlı çalışması, kullanılan araçların para politikasının etkinliğini desteklemesi, ödeme sistemlerinin kesintisiz çalışmasının temini hedeflenmektedir." değerlendirmesine yer verildi.

Metinde, likiditenin haftanın günlerine dengeli dağılımının sağlanması amacıyla, gerekli görülen günlerde, 5 ila 12 gün arasında olmak kaydıyla miktar ihalesi yöntemiyle farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi düzenlenebileceği aktarıldı.

Ayrıca, likidite koşulları göz önünde bulundurularak fonlama araçlarının esnekliğini desteklemek amacıyla, gerekli görülen gün ve vadelerde, 10.00-16.00 saatleri arasında miktar yöntemiyle gün içi repo ihaleleri yapılacağı bilgisi paylaşılan metinde, TCMB nezdindeki Bankalararası Para Piyasası'nda piyasa üyesi bankalara hazır imkanlar çerçevesinde tahsis edilen borç alabilme limitlerinin gözden geçirileceği bildirildi.

Metinde, teminat koşullarının piyasa gelişmeleri dikkate alınarak gözden geçirilmeye devam edileceği vurgulanarak, "TCMB likidite yönetiminde araç çeşitliliğinin sağlanması ve operasyonel esnekliğin korunabilmesi için teknik nedenlerle APİ portföyünde yeterli miktarda DİBS ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Varlık Kiralama Anonim Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen TL cinsi kira sertifikası bulundurulması gerekmektedir." bilgisi verildi.

2025 yılında APİ portföyünün nominal 36,5 milyar liralık kısmının itfa olduğu belirtilerek, şunlar aktarıldı:

"Yılın ilk 4 ayında geleneksel yöntem ile düzenlenen doğrudan alım ihaleleri ile nominal 0,8 milyar TL'lik kira sertifikası ve nominal 123,7 milyar TL'lik DİBS APİ portföyüne alınmıştır. Mevcut durumda toplam APİ portföyü nominal 262,3 milyar TL seviyesinde bulunmaktadır. Söz konusu miktarın nominal 10,0 milyar TL'lik kısmı kira sertifikası, nominal 252,3 milyar TL'lik kısmı DİBS'ten oluşmaktadır."

"Likidite ihtiyacının TCMB tarafından bankalara TL karşılığı doğrudan döviz satımı ile karşılanmasına 2025 yılında da devam edilmiştir"

Metinde, 2026 yılında APİ portföyünün nominal 67,7 milyar liralık kısmının itfa olacağı kaydedildi.

İtfa olacak tutara ilave olarak operasyonel esnekliğin artırılması amacıyla APİ portföyünün doğrudan alımlarla desteklenmesinin hedeflendiği bildirilen metinde, 2026 yılında TCMB APİ portföy büyüklüğü, ilave alım seçeneği saklı kalmak kaydıyla nominal 450 milyar lira olarak belirlendiği bilgisi verildi.

Metinde, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Bu çerçevede, doğrudan alım işlemlerinin, APİ portföyünün itfa profili ve piyasadaki likidite koşulları dikkate alınarak yıl içinde dengeli ve öngörülebilir bir çerçevede gerçekleştirilmesi, doğrudan alımı yapılacak kıymetlerin alım yapılacak ayın ilk iş günü saat 10.00'da veri dağıtım firmaları aracılığıyla ilan edilmesi, alım ihalesi düzenlenebilecek günlerin piyasa koşulları dikkate alınarak belirlenmesi ve bu kapsamda açılan ihalelerin bir iş günü sonrası valörlü gerçekleştirilmesi, alım ihalesine konu ihale miktarlarının piyasa koşulları dikkate alınarak belirlenmesi, ihalelere ilişkin diğer hususlarda mevcut düzenlemelerin geçerli olması ile birlikte, ihale miktarı, kıymet türü ve ihale yöntemine ilişkin olarak gerektiğinde her türlü değişikliğin yapılabilmesi planlanmaktadır."

Metinde, 2025 yılında sterilizasyon amacıyla satım yönlü Altın ve Döviz Karşılığı TL Swap İhaleleri düzenlendiği anımsatıldı.

Satım yönlü Döviz Karşılığı TL Swap İhalelerine likidite yönetimi çerçevesinde mart ayına kadar devam edildiği, swap stokunun 27 Mart 2025 tarihi itibarıyla sıfırlandığı aktarıldı.

Metinde, satım yönlü Altın Karşılığı TL Swap stok miktarının 12 Aralık 2025 tarihi itibarıyla net 31,9 ton seviyesinde bulunduğu ifade edilerek, şu bilgiler paylaşıldı:

"2025 yılı Mart ve Mayıs ayları arasında TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleri düzenlenmiştir. 25 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla ilgili işlemlerin stok miktarı sıfırlanmıştır. Döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla KKM hesaplarının vade tarihlerinde döviz piyasasında oluşabilecek likidite ihtiyacının TCMB tarafından bankalara TL karşılığı doğrudan döviz satımı ile karşılanmasına 2025 yılında da devam edilmiştir."

"Bankalara 50 milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkanı sağlanmaya devam edilecektir"

Politika metninde, gelecek yıl mevcut kur rejiminin sürdürüleceği belirtilerek, TCMB'nin, döviz kurlarının seviyesine ilişkin herhangi bir hedefi olmayıp, kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amacıyla herhangi bir döviz alım ya da satım işleminin yapılmayacağı ifade edildi.

TCMB'nin döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi ve sağlıklı fiyat oluşumlarının desteklenmesi amacıyla döviz kuru gelişmelerini ve buna ilişkin risk faktörlerini yakından takip etmeye ve gerekli önlemleri alarak ilgili araçları kullanmaya devam edeceğine işaret edilen metinde, 2025 yılının ekim ayında piyasa koşulları göz önüne alınarak Türk lirası karşılığında yurt içinde cevherden üretilen altın alımı işlemlerine ara verildiği aktarıldı.

Metinde, 2026 yılında piyasa koşulları çerçevesinde bankalarla lokasyon swap işleminin gerçekleştirilebileceği belirtilerek, "TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara yaklaşık olarak toplam 50 milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkanı sağlanmaya devam edilecektir." ifadelerine yer verildi.

"Rezerv kompozisyonunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2026 yılında da devam edilecek"

Politika metninde, bankaların TCMB'ye kendilerine tanınan limitler çerçevesinde ve çeşitli vadelerde teminat döviz deposu veya altın deposu getirebileceği bildirildi.

Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından uluslararası rezervlerin güçlendirilmesinin büyük önem arz etmekte olduğuna dikkati çekilen metinde, şu ifadelere yer verildi:

"2025 yılında uluslararası rezervler artış eğilimini korumuş ve brüt rezervler 35,7 milyar dolar yükseliş kaydederek 12 Aralık 2025 itibarıyla 190,8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Swap hariç net rezervler ise yılbaşından 12 Aralık 2025 tarihine kadar olan dönemde 20,8 milyar dolar iyileşerek 66 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Bu doğrultuda, 2026 yılında piyasa koşulları elverdiği müddetçe uluslararası rezerv biriktirilmesi yönündeki stratejiye devam edilecektir.

TCMB, rezerv yönetimi kapsamında dış yükümlülüklerinin azaltılması amacıyla uluslararası döviz depo alım işlemleri ve yabancı ülke merkez bankaları ile gerçekleştirilen para takası anlaşmalarını gözden geçirmektedir. 2025 yılında bahsi geçen kalemlerde 11,4 milyar dolar düşüş gerçekleşmiştir. 2024 yılı nisan ayı başından beri yabancı para cinsi dış yükümlülüklerdeki birikimli iyileşme 23,1 milyar dolar seviyesindedir. Uluslararası rezervler güçlendirilirken, rezerv kompozisyonunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2026 yılında da devam edilecektir."

"TCMB temel politika aracı olarak bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını kullanacaktır"

Politika metninde, Yeni Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programı kapsamında 12 Aralık 2025 itibarıyla 45,7 milyar Türk lirası kredinin tahsis edildiği kaydedildi.

İhracatçılar ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerde bulunan firmalara 2025 yılı içerisinde kullandırılan reeskont kredisi tutarının 12 Aralık 2025 itibarıyla 965 milyar Türk lirası olarak gerçekleştiği aktarılan metinde, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"2025 yılında ulusal paralar cinsinden ticaretin desteklenmesini amaçlayan para takası anlaşmaları kaynaklı reeskont kredileri kullandırımları artarak devam etmiştir. İhracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin etkin kullanımının desteklenmesine yönelik olarak reeskont kredisi kullanımlarında net ihracatçı olma şartı yerine ihracatçı skoru uygulaması 13 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Reeskont kredilerinin verimli bir şekilde kullandırılması, 2026 yılında da finansman kaynaklarının etkin ve etkili dağılımı açısından önem arz edecektir."

Metinde, TCMB'nin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğuna işaret edilerek, "Bu bağlamda, TCMB temel politika aracı olarak bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını kullanacaktır. Bunun yanında likidite yönetimi araçları ve makroihtiyati çerçeve de dahil tüm politika araçları bu amaç doğrultusunda kullanılacaktır. Fiyat istikrarını destekleyici bir unsur olarak finansal istikrar da gözetilecektir." denildi.

EKONOMİ 28 Aralık 2025 Pazar, 21:25

Benzer Haberler

Bursa'da silahlı kavga: 1 kişi yaralandı

Bursa İnegöl'de meydana gelen silahlı kavgada 1...

Çok sayıda ilde eğitime kar molası

Yurdun bazı illerinde kar yağışı, don ve...

Bursa İznik'te 1700 yıl sonra bir ilk: Konsil kültürel etkinlikle anılacak

Bursa İznik'te 325 yılında gerçekleştirilen ve...

BUDO'nun iki seferi iptal edildi

Bursa Deniz Otobüslerinin (BUDO) bugünkü 2...

Mourinho, 2-2 biten maçın ardından Benfica'nın kazandığını iddia etti: Braga'yı 3-2 yendik, harik...

Portekiz Premier Lig'in 16. haftasında Braga...

Edinson Cavani, futbola veda etti

Kariyerinde Avrupa'nın dev kulüplerinde forma...