Silivri Cezaevi önünde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB iddianamesine ilişkin Ak Parti'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Hani bir gün çıktın dedin ya. 'Hani 1000 yıl sürecekti 28 Şubat ne oldu?' Senin karşısına geçip de 'Hani 2200 yıl yatacaktı Ekrem İmamoğlu. Ne oldu?' diyeceğim" diye seslendi. Başsavcı Akın Gürlek'e de seslenen Özel, "Allah senden gani gani razı olsun. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi'nde tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyareti sonrasında gazetecilere açıklama yaptı.
İBB iddianamesinde yapılan suçlamalara değinen Özel, "Ekrem Başkanımız seçim kazanmaktan suçlanıyor. Cumhurbaşkanı adayı olmaya niyet etmekten suçlanıyor" dedi.
Ak Parti'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da İmamoğlu için istenen hapis cezası üzerinden seslenen Özel, "Sayın Erdoğan'a söylüyorum. '28 Şubat 1000 yıl sürecek' dendiğinde bu seni nasıl motive ettiyse bu 2200 yıl da beni öyle motive ediyor. Ona göre mücadele edeceğim senle. Nasıl? Hani bir gün çıktın dedin ya. 'Hani 1000 yıl sürecekti 28 Şubat ne oldu?' Senin karşısına geçip de 'Hani 2200 yıl yatacaktı Ekrem İmamoğlu. Ne oldu?' diyeceğim" dedi.
CHP Genel Başkanı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e de "Akın Gürlek'e ağız dolusu 'Allah senden gani gani razı olsun' diyorum. Allah senden gani gani razı olsun. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu. Ben bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım" ifadeleriyle seslendi.
Özel'in sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
"Uzun süredir beklediğimiz, bir türlü yazılamayan yazılamadığı için parçalara ayrılmaya çalışılan ve bir kez Cumhurbaşkanı'na 'ahtapot' dedirttik diye bunun için de ahtapotu ispat etmeliyiz baskısının yapıldığı ve yazıldığı andan itibaren de hepinizin de gördüğü birazdan da bahsedeceğim şekilde tel tel dökülen bir iddianamenin ertesi gününde buradayız. Diğer taraftan bir diğer iddianame uzun süredir tensip zaptı bekliyordu. Dün tensip zaptı ile birlikte sevgili Ahmet Özer serbest kaldı. Bu çok uzun süredir aldığımız tek iyi haberdi. Bundan dolayı elbette mutluyuz ama onun dışında örneğin 4 yılla yargılanan Zeydan Karalar 12 yıl önce iddia edilen suç, suç iddiası Adana'da kendisi örgüte dahil değil ama onu dahi bırakmadılar. Dedikleri cezayı alsa içeride yattığı yetecek ama onu dahi tensip zaptıyla bırakmadılar. Beşiktaş iddianamesindeki herkes yeterince yatmıştır, deliller toplanmıştır."
MİTİNG NASIL DÜZENLENECEK?
Biz de bugün akşam yapacağımız mitingimizi bu yasaya, bu mateme, bu acıya uygun bir vakar içinde ve uygun bir atmosferde gerçekleştirmek üzere zaten arkadaşlarımıza talimatlarımızı vermiştik. Müziksiz, şehitlerimizin anılacağı, acının paylaşılacağı ve içinde bulunan bu zorlu durumdaki dayanışmanın bir kez daha gösterileceği bir sürecin içinde olacağız.
HATALARLA DOLU İDDİANAME
19 Mart Sivil Darbesi'nin iddianamesi nihayet 237 gün sonra yazıldı ve 3900 sayfa hatalarla, çelişkilerle, hepinizin gördüğü iki ayrı kişinin apayrı suçlardan aynı ifadeyi kes kopyala yapıştırla verdiği ya da verdiği iddia edilen hatalarla dolu bir iddianameyle karşı karşıyayız. İddianameyle ilgili akşam mitingde de konuşacağız ama 969 kez hatırladığım kadarıyla, 691 kez öyleymiş, -muşlar, muşlar, 546 kez 'duydum', 499 kez 'olabilir', 235 kez 'düşünüyorum'. 9 defa da 'öyle hissettim' ifadelerinin yer aldığı bir iddianameyle karşı karşıyayız.
"EKREM BAŞKAN ADAYLIĞA NİYET ETMEKTEN SUÇLANIYOR"
Ekrem Başkanımız seçim kazanmaktan suçlanıyor. Cumhurbaşkanı adayı olmaya niyet etmekten suçlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'ndan alıntılar yapıyorlar. İlerleyen günlerde çokça göreceğiz bunları. Örneğin Manisalı arkadaşların rahmetli Ferdi Zeyrek'in ve arkadaşlarımızın astığı 'ÖZGÜR GELECEK' pankartının kazanacaklarından emindiler. Çünkü kurultayda 'şunu yaptılar, bunu yaptılar' diye yazılmış. Ya da hep bir ağızdan koca tribünlerin "Güzel günler göreceğiz arkadaşlar" bu seçimi kazanacaklarını sonra da 'Türkiye'de iktidarı değiştireceklerini' ve 'bunun kendileri için güzel günler olacağını örgütün birbirini motive etmek için kullandığı şarkı' diye ifade etmeye çalışan bir kara mizah durumundan karşı karşıyayız arkadaşlar.
"ORTADA SİLAH YOK, KOVAN YOK, CESET YOK"
Aynı suçtan mahkeme açmaya yönelik bir sürü saçma sapan çabayla karşı karşıyayız. Benim her zaman söylediğim bir hususu burada söyleyeyim. Bu iddianame aynen şunu ortaya koymuştur arkadaşlar. Bir cinayet iddiası var. Diyor ki bir gizli tanık ya da bir iftiracı diyor ki Ekrem Başkan cinayet işledi. Ortada silah yok. Boş mermi kovanları yok. İşin kötüsü öldürülen kişinin cesedi cenazesi yok. Yani ben duydum. Öyle biliyorum. Rüşvet almışlardır. Kim vermiş? Nerede vermiş? Ne kadar vermiş? Haniymiş?
"AKIN GÜRLEK DENEN KİŞİ..."
Akın Gürlek denen kişi, ben hitabı iddianameden öğrendim. Öyle bizden 'Özgür Özel denen kişi' diye bahsediyor ya. Akın Gürlek denen kişi. Yani siz şimdi şey diye düşünebilirsiniz. 'Allah Allah Genel Başkan kimseye böyle demez'. Diyene diyoruz. Akın Gürlek isimli şahıs. Akın Gürlek denen kişi demişti ki 2 Eylül günü beyanla kimseyi tutmuyorum.
'Beyan var ama bunu delillendiriyoruz'. Kadriye Kasapoğlu'nun içeride tutulmasına ilişkin ne delilin var senin? Biraz önce saydığım isimlerin hangisinde ne delil var? Aksine hiç kimsede delil yok. Öyle bir nokta ki somut bir delil ortaya konulabilmiş değil. Konulan yer var. İftiracıların iftiracı olmaya zorlandıkları noktada bir iki delilimsi şey var.
"ERDOĞAN'IN SUÇLANDIĞI NAYLON FATURALARLA SUÇLANMIYORUZ"
Akın Gürlek denen kişiye Akın Gürlek isimli şahsa soruyorum. İlk gün sabahleyin sen basın bildirisi çıktın. 560 milyar lira yolsuzluk diye. Bir kuruşunun kanıtı var mı? Dün de arkadan haber yaptırıyor 140 milyar lira. Bir kere 560 dedin, 140'ını mı düştün şimdi? Tenzilat mı yaptın? Bugün baktık bunun 100 milyar lirası dışarıdan bulunan krediler metro için. Metrolar bitmediğine göre parayı yedi bunlar yazmış. Ya böyle bir şey olur mu? Bütün metro inşaatları yürüyor. Oradan alınan ona oradanın ona kullanıyor. Bu paralar iştiraklere aktarılıp yandaş şirketlere bilmem ne mi verilmiş. Hangi yapılan ihalenin karşılığında iş teslim alınmamış? Geçmişte Erdoğan'ın suçlandığı naylon faturalayla suçlanmıyoruz biz. Bütün ihalelerin hak edişleri var, kazanılmış, yapılmış. Birisi diyor ki " İhaleyi onun alacağı belliymiş" diye duydum. İspat var mı yok? Bir kör kuruş geçmiş mi boğazdan? Bir kör kuruş. Ekrem İmamoğlu'nun ve arkadaşlarımızın boğazından haram bir kör kuruş geçmiş mi? Şimdi Erdoğan'a soruyorum. İlk önce şunlara cevap versinler. 560 milyar lira yolsuzluk yayınlarından sonra şimdi 560 liralık yolsuzluk göstersin bize.
DAĞITILAN TELEFONLAR NEREDE?
İBB'den 1.200 Medya AŞ'ye 1.200 cep telefonu satın almış CHP delegelerine dağıtmış. Bütün mahkemeler bunun ispatlanamadığını böyle bir iddianın bile bir kişinin söylemi olduğunu, bir meczup delinin kanıtının olmadığını söylemişti. Hadi Medya AŞ'den 1.200 cep telefonunu bul bakalım. Hadi dağıtmadın bizim delegelere satın alındığını göster. Var mı kanıt? Yok. İmamoğlu'nun lüks araçları nerede? 5 gün konuştunuz. MHP'li milletvekilinin çıktı. Pandemide 1.388 tane konsere fahiş fiyat ödendi. Hani iddianamede yok? Hani iddianameye koymamışın bunu. Gecelerce konuştunuz A Haber'de, TGRT'de, bilmem nede.
"HANGİ DAİRE? BİR TANE YOK"
Bir iftiracı Kiptaş'tan 100 daireyi beşte bir fiyatına verildiğini iddia etmişti. Kiptaş'tan daireler beşte bir fiyatına bazılarına. Bir tanesi iddianamede yok. Bir tanesi. Bir ara şey dediler. CHP'nin delegelerine Kiptaş'tan ucuza daire. Bir tane söyle ya şu delegeye şu daire verildi de. Hangi daire? Bir tane yok. Sadece iletişim için kullandılar bu yalanları. Hadi bakalım. Para dolu valizler, para dolu valizler günlerce. Özgür Başkan para dolu valizi şurada açtı mı? İçinden jammer çıktı mı? İçinde para yok mu var dedi mi Özgür Başkan? Çekti getirdi. İddianamede ne var biliyor musunuz? Valizlerin içinde jammer olduğu var. Para demiyor. Utanmazlar. Allah'tan korkmazlar. Her gece boyunca sabahlara kadar valiz valiz para taşıdı, korumalar, devletin polisi dediniz. Biz dedik o jammer . Sordu o zaman 'jammerı niye kullanıyorsun?' dedik. Mevcut Cumhurbaşkanı ne amaçla kullanıyorsa bizim Cumhurbaşkanı adayımız da o amaçla kullanıyor. 13. Cumhurbaşkanı ne amaçla kullanıyorsa 14. Cumhurbaşkanı da o amaçla kullanıyor. Madem ki jammer çıktı şimdi çıkıp özür dileyecekler mi görelim bakalım.
TRT'NİN YAPTIĞI ÇARPITMAYA TEPKİ GÖSTERDİ
Daha dün akşam TRT böyle kritik günde de gelmez kaçar. TRT daha dün akşam diyor ki Ekrem İmamoğlu oğluna 772 milyon lira para yollamış. 772.000 lira arkadaşlar. 772.000 lira para o parayla da 6 metrelik derme çatma bir tekne alındığını Sağır Sultan biliyor. TRT utanmadan dün akşam şimdi yok burada dün akşam ama bütün ekranlardaydı. 772 milyon. Millet de diyor ki paraya bak bu kadar para haramsız olur mu? 772 milyon TL. 20 milyona ev alınıyor ya. Onun 30'da biri. 6 metrelik derme çatma dandik bir tekne.
"ALLAH'A ŞÜKÜR BİR YERDEN ÇIKAN PARA YOK"
Parayı da hiç kendi resmi hesabından aslanlar gibi oğlunun hesabına yollamış. Şimdi net olarak buradan Erdoğan'ın şu sözünü hatırlatıyorum. Onun bakanlarının yatak odalarından, ayakkabı kutularında ve elbise torbalarında para çıktığında ve kendi oğluyla paraları sıfırladın mı? Onu aldın mı? Konuşmalarını yaptığında o kadar net ortaya çıktığında Erdoğan demişti ki eğer para devletin parasıysa ortada bir yolsuzluk olur. 'Paralar devletin değil' demişti. Ortada bir kuruş devletin parası yok. Utanmadan 'yolsuzluk iddiası' diyor. 'Hırsız' yazmış utanmadan Akit Gazetesi. Ekrem Başkanı resmini 7-8 gazeteye yolsuzluktan koymuşlar. Erdoğan kendi yakalanan paralarının devletten alınan para olmadığı, iş adamlarının parası olduğu için bunun yolsuzluk olmadığını iddia ediyordu. Şimdi bizim Allah'a şükür bir yerden çıkan bir para yok. Olmadığı için biliyorsunuz Anadolu Ajansı stok görüntü servis etmişti. TRT'de onu yayınlamıştı. Hakan Bahçetepe'nin kasasından dolar çıkıyor diye sonradan kör kuruş çıkmadığı ortaya çıkmıştı. Bizde böyle bir para yok.
"KREŞ, YURT, SÜT YARDIMI OLMUŞ"
Ama bütün 'duydum', 'muş', 'mış'lar ne olmuş arkadaşlar? Kreş olmuş. Yurt olmuş. Yurta yatak olmuş. Yurdun odasına mini bar olmuş. Ne olmuş arkadaşlar? Süt yardımı olmuş. Şimdi iş adamı yaptığı iş karşılığında değil o iş adamı nasıl Isparta'da hiçbir ilgisi yokken Aziz İhsan Aktaş A8 long koyuyor da kendi gönlünden veriyor ya bu iş adamları kreş yapmışlar. Para vermişler de kreş yapılmış da değil arkadaşlar. Bu iş adamları kreş yapmışlar. Kreş yapılmasına aracılık etmişler, katkı sağlamışlar. Devletin parası değil, iş adamının parası. Şahsa değil millete geçtiyse geçmiş. O para AK Parti döneminde şahsa verilirmiş ayakkabı kutularında CHP döneminde kreş oldu.
O dönem bakanların para almasına AK Parti'deki MKYK üyesi ve Erdoğan'ın gözdesi diyordu ki 'vatandaşın günah işleme özgürlüğü' vardır. Yani diyor ki 'yolsuzluk yok günaha girmiş'. AK Parti döneminde vatandaşın hayır işleme özgürlüğü kalmadı. Vatandaşın hayır işleme, sevaba girme özgürlüğü kalmadı. Bunun için bize iddianame yapıyorlar. Geçmişte paralardan o paraları açıklayamayan alınıp konulan, daha sonra FETÖ'cüler kumpas kurdu bize diyen, sonra ama faiziyle paraları geriye isteyenler şimdi çıkmışlar bize delikli kuruş bulamamışken, delikli kuruş bulamamışken çıkmışlar bize iftira atmaya devam ediyorlar.
"ERDOĞAN'IN TALEBİ ÜZERİNE SİLİVRİ'YE GELDİM"
Sayın Erdoğan, bugünkü ziyaretimi şahsınızın talebi üzerine yaptım. Ne demiştiniz? İddianame bir aya kadar çıkar birbirlerinin bir ay sonra gözüne bakamayacaklar. Ekrem Başkanın gözüne bakmaya geldim. İnsan içine çıkamayacaklar. İnsan içindeyiz Allah'a şükür. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Akşam Sultanbeyli'ye beklerim. AK Parti'nin hikayesinin başladığı ilk belediyeyi kazandıkları ilçede birbirimizin yüzüne bakmaya gidiyoruz.
Şu kadar vicdan, şu kadar insaf, şu kadar, şu kadar masumiyet karinesine saygı varsa bu kirli dilden vazgeçilsin. Yok yolsuzluk yok hırsızlık. Hepsinin kuru iftira olduğu, hiçbirinin ispatlanamadığı ortaya çıktı. Arkadaşlarımızın tamamının tutuksuz yargılanması gerekmektedir. Delilleri topladın. İddianameyi yazdın. Bu vakitten sonra ne olacak? Ekrem Başkanın kaçma şüphesi mi var? Kaçsa bırak kaçsın, kurtulursun. Yoksa indirecek seni o koltuktan.
"İMAMOĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI OLACAĞINI AKIN GÜRLEK YAZMIŞ"
Neden tuttun Ekrem Başkanı? Cumhurbaşkanı olmasın diye. Vallahi ben demiyorum artık. Düne kadar ben diyordum arkadaşlar. Akın Gürlek iddianameye yazmış. 'Bunun niyeti' diyor 'zenginleşmek'. Tövbe estağfurullah. Ne zenginleşmek! Ekrem Başkan kolundaki saati 'siyaset kaldırmıyor' diye çekmeceye kaldırmış. Bindiği arabayı 'siyaset kaldırmaz' diye mütevazileştirmiş. 3 kuşaktır yaptıkları işten kazandıkları parayı yemeye zamanı olmayan hayra hasenata kendi ailesine harcadığından çok para harcayan birisi.
"MASAK'TA ÇIKANLARIN HEPSİNİN CEVABI VAR"
Bunu bütün Beylikdüzü biliyor, bütün Trabzon biliyor, bütün İstanbul biliyor. Ekrem Başkanın, diyor ya 'zenginleşme'. Ekrem Başkanın babasıyla birlikte belediye başkanlığı işlerine başlamadan önce yapıp teslim ettikleri daire sayısı 2.500. Diyor ya 90 tane gayrimenkulden bahsediyorlar arka alanda. En beceriksiz müteahhit %10 kazanır arkadaşlar. 250 daire var, 160'ı nerede? Onu sormak lazım Ekrem Başkanı. 90 tane daireleri varmış bilmem neymiş falan. İstanbul gibi yerde 2.500 daireyi teslim etmiş kişiye bu 90 daire nereden diyorlar? O 90 dairenin hiçbir tanesi de bu süreçte alınmış daireler değil. Kendi şirketi kendinden bağımsız siyaset siyaset yapmaya başladığından beri yetkilerini bırakmış ayrılmış oradan. Aile şirketi inşaat yapıyor. Bunlar diyor ki siz nereden daire buluyorsunuz? Nereden daire buluyorsunuz? MASAK'tan bir şey çıktı mı? MASAK'tan çıkanların hepsinin cevabı var.
"CANLI YAYIN İÇİN YASAL DÜZENLEME BEKLİYORUZ"
Buradan Ekrem Başkanın talebi, partinin Genel Başkanı olarak talebim, bütün arkadaşlarımız için talebimiz. Sayın Bahçeli de destek vermişti. Derhal duruşmaların televizyonlardan tamamının canlı yayınlanması için bir yasal düzenleme yapılmasını bekliyoruz. Soruları, soru da değil. Oradan duydum, buradan duydumla iddianameyi koymuşlar. Algı yapıyorlar. 2200 yıl.
ERDOĞAN'A SESLENDİ: 'HANİ 220 YIL YATACAKTI İMAMOĞLU?' DİYECEĞİM
Sayın Erdoğan'a söylüyorum. '28 Şubat 1000 yıl sürecek' dendiğinde bu seni nasıl motive ettiyse bu 2200 yıl da beni öyle motive ediyor. Ona göre mücadele edeceğim senle. Nasıl? Hani bir gün çıktın dedin ya. 'Hani 1000 yıl sürecekti 28 Şubat ne oldu?' Senin karşısına geçip de 'Hani 2200 yıl yatacaktı Ekrem İmamoğlu. Ne oldu?' diyeceğim.
Gün için bugünden geriye sayıyorum. Gün sayıyorum o an için. Bu kadar açık söylüyorum, bu kadar net söylüyorum. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi'ne biraz önce Akın Gürlek önce bir yaptı, eline vurdular, çekti. Düzenleme yazdı. Olmadı bir daha yazdı. Nihayet dün yazdığı yazı bugün ulaştı. Suçüstü yakalandı. Anayasanın parti kapatma maddelerini hatırlatarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Cumhuriyet Halk Partisi'ni şikayet ediyor.
Dün yollamış yazıyı, hazırlamış yollamış. Sonra millet ayağa kalktı ya. Parti kapatma da nedir ya falan diye. Cumhuriyetin Atatürk'ün kurduğu partiyi Akın Gürlek'e mi kapattırırlar diye millet canını okudu ya. Önce bir tane yazı yazıyor yazıyor yazıyor "Biz parti kapat demedik de şunu söyledik." Sonra tepkiler devam edince bir tane daha parti kapatılmasını istemedik falan. Gitmiş yazı. Ben dün söyledim. Tarihe kaydoldu artık o. Erdoğan kendisinin geçmişte yaşadığı ve kendisine yaşatılan ve yaşatılmayan her şeyi arkadaşlarımıza yaşatıyor.
"PARTİ KAPATMA DAVAMIZ EKSİKTİ"
Bizim bir parti kapatma davamız eksikti. Allah razı olsun o da oldu. Aynı maddelerle mi gitmiş aynı. Aynı maddelerle gitmiş. Anayasanın kapatma anayasadaki parti kapatma maddelerini hatırlatan maddelerle yollamış. Zaten kendisinin bu işe memur kılındığını bilmiyor muyduk biz? Sen İstanbul'dan geçmişsin Ankara'ya. Hakimlikten geçmişsin siyasete. Niyetinde Anayasa Mahkemesi var, o var bu var. Ama niye geldin geriye buraya? Geldi buraya geri, kendi de açıklamış. Ekrem İmamoğlu zenginleşmek istiyor. Onun nasıl bir yalan olduğunu hepimiz biliyoruz. 2 Cumhuriyet Halk Partisi'nde iktidar değiştirmek istiyor. Biz yol arkadaşıyız. Meşru yollardan, siyasi yollardan 28 Mayıs günü sabahleyin "Değişim" diyerek yola çıkmışız arkadaş biz. Partinin Cumhurbaşkanı adayı olacakmış. Olacak, oldu. Millete sorduk. 15,5 milyon kişi Mart'ın 21'inde, 23'ünde bunu münasip gördü.
Yarın da adayımız da olacak, seçimi de kazanacak. Burada bu kişinin bunlara mani olmak için geldiğini nası belli? 18 Mayıs günü, 18 Mart günü diploma iptali akşam vakti. Ertesi sabah operasyon. Biri İstanbul Üniversitesi'nden biri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan. Tek elden koordine. Amaç ne? Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Bu yargılamadan kurtulursa diplomasız olsun, diplomadan kurtulursa yargılamadan yakalansın.
"AKIN GÜRLEK ALLAH SENDEN RAZI OLSUN GANİ GANİ"
Biz bu konuda meselenin sonuna kadar farkındayız. Milletimiz de farkında. Allah ben vallahi Akın Gürlek'i eleştirdim, ağır eleştirdim. O dava açtı, o oldu bu oldu. Sözümü esirgemedim. Ama benim huyumdur hiç kimseye beddua etmedim. Şimdi Akın Gürlek'e ağız dolusu 'Allah senden gani gani razı olsun' diyorum. Allah senden gani gani razı olsun. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu. Ben bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım. Hem açıkça anlatmış, hem suçlama diye yaptığı yerlerde çuvallamış. Hukuki zemin sıfır, siyasi zemin 1.500. Ben de zaten bunu söylüyordum. Siyasi zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz. Hukuki zeminde zaten sizi perişan edeceğiz. Hele hele hele hele hele hele bir canlı yayınlansın milletin gözünün önünde perişan olacaksınız. Ekrem Başkanımın özel mesajıdır. "Gün sayıyorum." diyor. Bu saçma sapan duyuma dayalı iftira ve iddiaların her birisini teker teker çürütmek üzere. Gün sayıyorum diyor."
Kaynak: Cumhuriyet
SİYASET 12 Kasım 2025 Çarşamba, 18:50
Benzer Haberler