25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu basın açıklaması ve panel gerçekleştirdi.
BAOB Özgürlük ve Demokrasi Meydanı'nda yapılan basın açıklamasını TMMOB Bursa İKK Kadın Çalışma Grubu Temsilcisi Gülsemin Ayyıldız okudu.
Açıklama şöyle;
"Bugün, 25 Kasım; kadına yönelik şiddetin dünya çapında kınandığı, mücadelenin yükseltildiği ve seslerimizin birleştiği bir gün. Mirabel Kardeşlerin, diktatörlüğe karşı verdikleri onurlu mücadelede can verdikleri bu tarih, aynı zamanda bizlere şiddete karşı direnmenin ve dayanışmanın gücünü hatırlatıyor.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve o günün cesur mücadeleci kadınları bize onurlu bir yaşam mirası bıraktılar.
Ancak bugün, Türkiye'de ve dünyada kadınların yaşam hakkı tehdit altında. 2024 yılı verileri, Türkiye'de bugünkü son sayılarla yıllık 40'ın üstünde çocuk ve 403 kadının erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiğini, 259 şüpheli kadın ölümünün ise adaletsizlik bulutları altında kaldığını gösteriyor. Bu rakamlar, şiddetin yalnızca "bireysel" bir sorun olmadığını; ataerkil sistemin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve cezasızlık kültürünün yapısal bir sonucu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Gerçek Sorun: Erkek Şiddeti ve Yapısal Eşitsizlik
2025 yılı itibariyle "Kadına yönelik şiddet" ifadesi faili görünmez kıldığı için eksik kalmaktadır. Yaşanan olgunun temelinde, ağırlıklı olarak erkekler tarafından uygulanan ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet biçimleri yer almaktadır. Bu nedenle başlık erkek şiddetine dönüşmüştür. Bu nedenle şiddet sadece kadınları değil; erkekleri, hayvanları ve tüm kırılgan grupları hedef alan daha geniş bir şiddet sisteminin parçasıdır. Şiddetin kökeninde, binlerce yıllık bir tahakküm rejimi olan ataerkil yapı ve bu yapının ürettiği toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatmaktadır.
Kadınlar; evde, sokakta, işyerinde, dijital dünyada şiddetin her biçimiyle karşılaşmaktadır. Erkek şiddeti, yalnızca kadınları değil; doğayı, hayvanları, çocukları ve tüm canlıları hedef alan bir krize dönüşmüş durumdadır. Ne yazık ki, bu şiddet ortamı yoksulluk, neoliberal politikaların yaşattığı ekonomik krizler, liyakatsiz kurumsal çürüme ve siyasilerin nefret söylemleriyle beslenerek bir "mükemmel fırtınaya" dönüşmüştür.
Biz Bursa Akademik Oda üyesi kadınlar olarak yaşadığımız bu sıkıntılı günlerin sebeplerini biliyor ve çıkış yolları arıyoruz:
1.Kadınların Güçlenmesine Tepki: Küresel ve dijital kadın hareketinin sağladığı kazanımlar, kadınların zamana daha çabuk uyum sağlaması sonucunda kadınların "hayır" diyebilme ve özgürleşme talepleri, geleneksel ataerkil düzene bir tehdit oluşturmuştur.
2.Ekonomik Krizlerin Yarattığı Güvencesizlik: İşsizlik, geleceksizlik ve "atıl nüfus" hissi, erkeklerde kimlik bunalımına ve öfke birikimine yol açmaktadır.
Çağrımızdır:
1.Cezasızlık Son Bulmalı: "Mağdur erkek" tutumu bilimsel literatüre girmiş ve kadın hareketi karşısında "erkek hareketi" olarak kabul görmüştür. Bu kabulle adliyede, iş yerlerinde, evlerde şiddet failleri en ağır yaptırımlarla cezalandırılmalıdır.
2.Yasal Mevzuat Etkin Uygulanmalı: İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa fiilen hayata geçirilmelidir. Çünkü biliyoruz ki yasalar uzun süreli çalışmalar sonucu oluşturulur ve yaşamı korumak için vardır. (Asıl tetikleyici yetkililerin sorun çözmekten uzak, ayrılıkçı söylemleri, gündüz kuşağı programları ve tv dizileridir.)
3.Ekonomik şartlar halkın lehine iyileştirilmeli: Aile Yılı'nda aileler ekonomik krizleri aile içi şiddet olarak yaşamaktadırlar.
4.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Zorunlu Kılınmalı. Doğuştan gelen hakların herkes için olduğu tüm kurum, kuruluş, okul ve iş yerlerinde tekrar tekrar anlatılmalıdır.
5.Kadın Dayanışması Güçlendirilmeli: Kurumlarda kadın başkanlıklar kurulmalı, kadın kolları güçlü hale getirilmeli; sığınma evleri, psikolojik destek ve ekonomik yardım mekanizmaları yaygınlaştırılmalıdır.
6.Dijital Nefret ve Erkek Şiddeti Örgütlenmeleri Takip Edilmeli, Engellenmeli.
Umudumuz ve Kararlılığımız:
Mevcut tablo ağır olsa da, bugün Bursa'da gösterilen bu tepkiler aslında eşitlik ve özgürlük taleplerinin ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesidir. Bursa Akademik Odaları'nın meslek sahibi kadınları olarak, 100 yıllık Cumhuriyet mücadelesini sürdürmeye kararlıyız.
Susmayacağız, korkmayacağız, geri adım atmayacağız; birlikte aydınlık yarınlara yol alacağız! Yaşamak istiyoruz, yaşatacağız!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde; eşit, özgür ve şiddetsiz bir dünya için alanlardayız!"
Basın açıklamasının ardından TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Konferans Salonu'nda panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Kimya Mühendisi Meral Çoban'ın yaptığı panelin konuşmacıları
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Bilgen Şentürk, Bursa Veteriner Hekimleri Odası'ndan Özlem Hasanoğlu ve Bursa Eczacılar Odası'ndan Gökçenay Derebaşı Hanlı'ydı. Panelde kadınların meslek hayatlarında yaşadıkları sorunlar konuşuldu.
BURSA 25 Kasım 2025 Salı, 18:36
Benzer Haberler