
Türkiye fıstık ihracatçısıyken ithalata kapı açıldı
EKONOMİ, 25 Eylül 2025 Perşembe, 08:29Yerli üretimin en stratejik ürünlerinden olan Antep fıstığı hakkında hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Ticaret Bakanlığı üst üste ithalata teşvik eden adımlar attı. Türkiye'nin, ABD ve İran'la beraber dünya Antep fıstığı ihracatının yüzde 89'unu sağlayan 3 ülkeden biri olmasına karşın Bakanlıklar ithalatı kolaylaştıracak uygulamaları peş peşe hayata geçirdi.
İlk olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, 16 Eylül'de Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri'ne ithalatın önünü açan bir yazı gönderdi. Gönderilen yazıda ABD, İran ve Suriye'den Antep fıstığı ithalatında zararlı risk analizi aranmayacağı ifade edildi.
İthalatı teşvik eden ikinci adım ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğinin gündeme yansımasıyla geldi. Görüşmenin arifesinde Ticaret Bakanlığı, ABD menşeli ürünlerle ilgili yeni ticaret düzenlemelerini duyurdu. 2018'den bu yana bazı ABD menşeli ürünlere uygulanan ek gümrük vergilerini 22 Eylül'de kaldırdı. Gümrük vergisinin kaldırıldığı tarım ürünleri arasında Antep fıstığı da yer aldı.
Erdoğan'ın Trump ile görüşebilmesi için 300 Boeing uçağı satın alınacağının ve gümrük vergilerinin kaldırılacağının tartışıldığı hafta içinde ardı ardına gelen ithalat teşviklerine karşın önümüzdeki dönem Antep fıstığı üretiminde izlenmesi planlanan uygulamalar tam tersi yöndeydi. Bizzat Tarım ve Orman Bakanlığınca yayımlanan 2025-2029 yıllarını kapsayan Antep Fıstığı Politika Belgesi'nde ihracatı artırmak hedefleniyordu.
Belgede gelecek 4 yıl içinde izlenecek politikalar "Organik ve iyi tarım uygulamaları sonucu üretilen Antep fıstığına daha etkin bir şekilde destek verilerek, ihracat potansiyelinin geliştirilmesine yönelik tedbirler alınmalıdır" şeklinde ifade ediliyor, ihracatı daha da artıracak uygulamaların devreye sokulacağı ilan ediliyordu.
Belge, aynı zamanda 2015-2024 yılları arasındaki Antep fıstığı ihracat miktarında yüzde 218'lik bir artış saptıyor, aynı yıllar içinde ihracat değerindeki artışın ise yüzde 210 seviyesinde olduğunu ortaya koyuyordu.
TÜİK verilerinden oluşturulan bir başka tabloda ise Antep fıstığı üretiminde kendine yetebilme oranının 2010'dan bu yana en düşük seviyesinde olduğu gösteriliyordu. Verilere göre 2010'da yüzde 102'ye gerileyerek en düşük seviyeyi gören kendine yetebilme oranı 2021'e kadar yüzde 108-111 bandında seyretmiş, 2021'de ise yüzde 156'ya ulaşarak zirve yapmıştı. Bu oran, en güncel veri olan 2022'ye ait veride yüzde 103'e gerileyerek son 12 yılın en düşük seviyesini gördü. Bu yıllar içerisinde ithalat miktarı ise kademeli olarak artış gösterdi.
25 BİN ÜRETİCİ GÖZDEN ÇIKARILIYOR
İthalata teşvik ardı ardına gelirken baklavacılardan Bakanlıklara da övgü yağdı. Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım, Bakanlıkların harekete geçerek böyle bir karar almalarının çok önemli olduğunu kaydederek şunları söyledi:
"Geçen yıl, 'Bu rekolte hiç fıstık olmasa dahi 3 yıl Türkiye'ye yeter' deniliyordu. Ne oldu da bu yıl rekoltedeki düşüklük bahane edilerek fiyatlar üç katına çıkartıldı? Bu sene hiç ürün olmasa dahi fıstığın bu rakamlara gelmemesi gerekiyordu. İthalat izni çok isabetli oldu. Türkiye'de 60 dolara kadar çıkan iç fıstık fiyatı İran'da 17,5 dolar."
Hâlihazırda darboğazda olan ve oldukça sınayıcı bir sezon geçiren Antep fıstığı üreticiler ise ithalat teşvikine tepkili. Şubatta meydana gelen zirai don yüzünden ciddi bir rekolte kaybı yaşayan ve ekonomik krizin gölgesinde her geçen gün katlanan girdi maliyetleriyle boğuşan üreticiler, ithalat teşvikini 'son darbe' olarak nitelendirdi. Üreticiler, iktidara olduğu kadar ithalat teşvikine övgüler dizen BAKTAD Başkanına da tepki gösterdi.
Antep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yusuf Yılmaz, teşvikler hakkında BirGün'e değerlendirmelerde bulundu:
"Donun yarattığı yıkım ortada, rekolte düşük. Üreticiler keyfinden yükseltmiyor bu fiyatları. Dertleri, emeklerinin karşılığını alabilmek. Antep fıstığı fidesi, dikildikten 20 yıl sonra ürün vermeye başlıyor. Tam 20 yıllık emek var ortada. 'Fiyatlar daha da yükselmesin diye ithalatı teşvik ediyoruz' diyorlar. Buna ön ayak olanlar da baklavacılar. Madem haksız bir fiyat artışı olduğunu düşünüyorlar, maliyet cetvelini açıklasınlar. Kaldı ki fiyat artışı, yerli üretimi destekleyerek de pek tabii engellenebilir, ithalat şart mı? Sadece Antep'te 25 bin fıstık üreticisi var. 25 bin insanın emeği, 10 tane baklava patronunun talepleri doğrultusunda heba edilemez."
Uzun yıllardır Antep fıstığı üreticiliği yapan Cuma Öztekin ise şu ifadeleri kullandı:
"Ne diyelim, vallahi yazık günah. Yılların emeğini veren insanımız var, ülkenin yerli üretimi var, hiçbiri umurlarında değil. Baklavacıların talebiyle harekete geçmişlermiş. Söylesinler, bir kilo baklavaya hepi topu ne kadar Antep fıstığı koyuyorlar da maliyet cep yaktı diyorlar? 300 gram en fazla. O da en fazla, yoksa kilo başına 100 gram alıyorlar bizden. Kilo başı 100 gram ne kadar bir maliyet çıkarır? Üretici ise o bir kilo ürünü üretebilmek için işçiliğe ayrı, taşımacılığa ayrı, gübresinden bakımına bin bir maliyete ayrı harcama yapıyor. Söylesinler bakalım kim zor durumda. Yerli üretimi destekleyecekleri yerde emeğimizi hiçe sayıyorlar, hiçbir şey değilse yazıktır, günahtır."
Kaynak: BirGün
EKONOMİ 25 Eylül 2025 Perşembe, 08:29
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler

Uluslararası 4. Bursa Gastronomi Festivali yarın başlıyor

Bursa Teknik Üniversitesi'nden 8 akademisyen dünyanın en iyileri arasında

MSB: SDG barışa ve istikrara tehdit

Zeki Müren ölümünün 29'uncu yıl dönümünde Osmangazi'de en sevilen şarkılarıyla anıldı

Fenerbahçe'de Tedesco ve takım için açıklama bekleniyor
