Bakan Tunç: Bir kadın ne kadar güçlüyse adalet de o kadar güçlüdür

Bakan Tunç: Bir kadın ne kadar güçlüyse adalet de o kadar güçlüdür

GÜNDEM, 17 Temmuz 2025 Perşembe, 12:46
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bir ülkede kadın ne kadar güçlü ise adalet de o kadar güçlüdür. Kadının hak ettiği değeri görmediği bir toplumda, toplumsal huzurun, refahın ve kalkınmanın da sürdürülebilir olması mümkün değildir." dedi.

Tunç, "Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, toplumun gerçek gücünün, kadınlarının kendini güvende, değerli ve eşit hissettiği ölçüde büyüdüğünü belirtti.

Bakanlık olarak, adaletin kapısını çalan her kadına yalnız olmadığını hissettirmek için tavizsiz, kesintisiz bir kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Tunç, kadının güçlenmesinin yalnızca bireysel bir kazanım değil, toplumsal adaletin de teminatı olduğuna inandıklarını dile getirdi.

Tunç, 2 yılda Uluslararası Aile Hukuku Sempozyumu, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Ulusal Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli'ni gerçekleştirdiklerini anımsatarak, dün de Aile Mahkemeleri Değerlendirme Toplantısı'nı düzenlediklerini söyledi.

Sempozyum ve toplantılarda, aile hukukunun tüm boyutlarını değerlendirdiklerini, özellikle kadın hakları alanında önemli oturumlar gerçekleştirdiklerini, fikirleri paylaştıklarını ve çözüm yollarını belirttiklerini aktaran Tunç, bugünkü toplantıyla da kadınların hayatın her alanında güçlenmesini, adaletin toplumsal düzeyde kökleşmesini ve eşitlik ilkesinin kurumsallaşmasını sağlayacak önemli bir süreci başlattıklarını ifade etti.

"BİR KADIN NE KADAR GÜÇLÜYSE ADALET DE O KADAR GÜÇLÜDÜR"

Adalet Bakanı Tunç, kadının sevginin, fedakarlığın ve hoşgörünün timsali, toplumun ve ailenin temeli, hayatın mimarı olduğuna işaret ederek, "Kadınların sabrı, merhameti ve mücadele gücüyle güzelleşmeyen hiçbir alan yoktur. Hazreti Peygamberimizin 'Cennet annelerin ayakları altındadır.' müjdesiyle yücelttiği kadınlar, her alanda ülkemizin geleceğini inşa etmektedir." diye konuştu.

Kadının güçlenmesinin sosyal politikaların konusu olduğu gibi aynı zamanda hukukun, adaletin ve insan haklarının merkezinde duran bir mesele olduğunu anlatan Tunç, "Bir ülkede kadın ne kadar güçlü ise adalet de o kadar güçlüdür. Kadının hak ettiği değeri görmediği bir toplumda, toplumsal huzurun, refahın ve kalkınmanın da sürdürülebilir olması mümkün değildir. Kadının toplumdaki yeri, konumu, o toplumun medeniyet sahasında ne kadar yükseleceğinin bir ölçütüdür." ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, kadınların, hayatın tüm alanlarındaki fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak amacıyla güçlü adımlar attıklarını ve atmaya devam ettiklerini vurgulayarak, bu anlayışla son 23 yıldır kadın haklarını korumak ve güçlendirmek için birçok yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlattı.

Anayasa'da, Türk Medeni Kanunu, İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'nda reform niteliğinde yasal düzenlemeler gerçekleştirdiklerine işaret eden Tunç, "Anayasa'mızda kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenlemeyi hayata geçirdik. Anayasa'da kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesini getirdik." dedi.

Bakanlık olarak kadınların adalet ve yargı hizmetlerine katılmasını çok önemsediklerini vurgulayan Tunç, 2002'de 1847 olan kadın hakim ve savcı sayısını, bugün yüzde 433 artırarak 9 bin 848'e çıkardıklarını söyledi.

Yargı teşkilatında görev yapan kadın hakim ve savcı sayısının, toplam hakim ve savcı sayısına oranının yüzde 40'a ulaştığını belirten Tunç, halihazırda toplam 3 bin 620 olan hakim ve savcı adayı ile yardımcısının 1755'inin yarısının kadınlardan oluştuğunu bildirdi.

Tunç, adalet teşkilatında görev alan 95 bin 104 personelden 45 bin 750'sinin de kadın personelden oluştuğunu kaydetti.

"KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ"

Kadının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Tunç, "2003'te Aile Mahkemelerini kurarak ihtisaslaşmayı sağladık. Dün Aile Mahkemesi hakimleriyle yaptığımız toplantıda dile getirilen görüşler vardı. Aile Mahkemelerinin de kendi içinde ihtisaslaşması ile ilgili bir görüş ortaya atıldı. Boşanma, maddi konular birbirinden farklı ve ihtisaslaşma isteyen konular. Bu konudaki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz." dedi.

Tunç, bugün Türkiye'de 528 Aile Mahkemesinin yargılama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatarak, Bakanlık bünyesinde suç mağdurlarının korunması amacıyla Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığını kurduklarını ve bu başkanlık bünyesinde Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığını hayata geçirdiklerini söyledi.

Kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için Cumhuriyet başsavcılıklarında Özel Soruşturma Büroları ve Tedbir Mahkemeleri kurulmasını sağladıklarını belirten Tunç, halihazırda 81 ilde 242 adliyede bu soruşturma bürolarının faaliyet gösterdiğini bildirdi.

Tunç, Dördüncü Yargı Paketi ile eşe karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları için cezayı artırıcı nedenlerin, boşanılan eşi de kapsamasını sağladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bu suçların kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettik. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde tüm kurumlarımız, ilgili bakanlarımız, bakanlıklarımız hassasiyetle üzerinde duruyor. Özellikle kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Bir kadının dahi şiddete uğraması yüreğimizi yaralıyor. Ne kadar önleyebilirsek, ne kadar caydırıcılıkları artırabilirsek o kadar görevimizi yapmış olmanın rahatlığı içerisinde olacağız. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde, tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına aldık. Israrlı takip eylemi sürekli tartışıldı, gündemde tutuldu. Müstakil bir suç haline getirerek Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmesini sağladık."

Adli süreçlerde adalet sistemiyle yolu kesişen her vatandaşın desteklenmesi için çalıştıklarını vurgulan Tunç, "Suç mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteğiyle özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkan sağlayan Adli Görüşme Odaları oluşturduk. 81 ilde, 165 adliyede, 174 adli görüşme odasında 147 binin üzerinde adli görüşme gerçekleştirildi. 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 177 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri müdürlüklerimizde 2019 yılından bu yana toplamda 1 milyon 764 bin kişiye adli süreçte psikososyal destek sağlandı." bilgisini verdi.

GÜNDEM 17 Temmuz 2025 Perşembe, 12:46

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

'Faladdin' ve 'Binnaz' uygulamasının kurucusu tutuklandı!

'Faladdin' ve 'Binnaz' uygulamasının kurucusu tutuklandı!

Nilüfer'de kapalı pazar ve yeni muhtarlık binası hizmete açıldı

Nilüfer'de kapalı pazar ve yeni muhtarlık binası hizmete açıldı

İnegöl Millet Bahçesi'nde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor

İnegöl Millet Bahçesi'nde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor

Kabine Toplantısı başladı

Kabine Toplantısı başladı

Karacabey'de Spor Lisesi Hazırlık Kursu'nda büyük başarı

Karacabey'de Spor Lisesi Hazırlık Kursu'nda büyük başarı

Mal varlığını FETÖ'ye bırakmış! Vasiyeti çıktı...

Mal varlığını FETÖ'ye bırakmış! Vasiyeti çıktı...