
BTÜ önünde öğrencilerden eylem! 'Azınlık değiliz, haklıyız'
BURSA, 25 Nisan 2025 Cuma, 20:05Bursa Gençlik Dayanışması öncülüğünde, Bursa Teknik Üniversitesi Göç İdaresi Girişi önünde eylem ve basın açıklaması gerçekleştirildi.
Öğrenciler, "BTÜ uyuma, iradene sahip çık" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı. 18.00'da gerçekleştirilen eyleme CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ve ilçe gençlik kolları destek verdi.
Bursa Teknik Üniversitesi öğrencisi Abdurrahman Şanda, basın açıklamasını okudu. Şanda'nın açıklaması şöyle:
"Öncelikle, Bursa Teknik Üniversitesi'nin gönüllü öğrencileri olarak burada toplandık. Bugün yanımızda olan üniversiteli ve liseli arkadaşlarımıza, basın emekçilerine, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin üyelerine, bizleri yalnız bırakmadıkları için içtenlikle teşekkür ederiz.
Bugün burada toplanmamızın nedeni herhangi bir partiyi ya da şahsı savunmak değil; ülkemizde hukukun yalnızca belli çıkarlar doğrultusunda eğilip bükülmesine, anayasal haklarımızın açıkça ihlal edilmesine karşı ses çıkarmaktır. İstanbul Üniversitesi'nin bir öğrencisinin diplomasını iptal etme kararı açıkça hukuka aykırıdır. Üniversitenin yetki sınırlarını aşarak aldığı bu karar, yalnızca hukuki bir yanlışlık değil; aynı zamanda üniversitelerin özerkliğine indirilen ağır bir darbedir. Bu gelişmenin hemen ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na yönelik 19 Mart'taki gözaltı girişimi ise yalnızca bir kişiye değil, halkın iradesine yapılmış açık bir müdahaledir. Adaletin, siyasi hesaplaşmaların bir aracı haline getirildiği bu süreç, demokrasiye olan inancı derinden sarsmaktadır.
Tüm bu hukuksuzluk süreci devam ederken, dün yaşanan deprem sırasında iletişim şebekelerinin çökmesi bizlere bir gerçeği daha hatırlattı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı'nın tamamen siyasi sebeplerle tutuklu olması. Halk, yalnızca ekonomik belirsizlikle değil; aynı zamanda güvenlik, afet hazırlığı ve temel hizmetlere erişim konusunda da büyük bir kaygı içindedir. Böylesi kritik bir kamu görevinin dahi siyasi hesaplaşmalara kurban edilmesi, halk sağlığını ve güvenliğini ne denli önemsiz gördüklerini açıkça ortaya koymaktadır.
Öte yandan, muhalif televizyon kanallarına uygulanan ekran karartmaları halkın bilgi alma hakkını engellemekte; cinsiyet eşitliği ve beden hakkı gibi temel özgürlüklere yönelik yeni yasa tasarıları ise birey hak ve özgürlüklerini doğrudan tehdit etmektedir. Biz burada bir şahıs için değil, hepimiz için; hakkımız, hukukumuz ve geleceğimiz için ses çıkarıyoruz. Bu adaletsizlik ve hukuksuzluk karşısında dik duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Bu süreçte bir kez daha gördük ki, iktidar kendi dışında kalan her sese, her fikre ve her direnişe tahammülsüzdür. En temel haklardan biri olan protesto hakkını kullanan yurttaşlar, insanlık dışı muameleye maruz kalmış; binlercesi gözaltına alınmış, yüzlercesi tutuklanmıştır. Bugün bizimle aynı sıralarda oturması gereken arkadaşlarımız, cezaevi koridorlarında suçlularla birlikte yürümek zorunda bırakılıyor. Bu durum asla normal değildir ve biz bunu kabullenmeyeceğiz. Bu hukuksuzluklara sessiz kalmayacak, meşru mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokratik haklarını kullanan arkadaşlarımız gözaltında darp edilmiş, ters kelepçeye maruz bırakılmış, çıplak arama ve cinsel taciz gibi ağır insan hakları ihlallerine uğramıştır. Çıplak arama, bir güvenlik prosedürü değil; açıkça bir işkence yöntemidir ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırıdır. Kronik kalp ve böbrek hastalıkları bulunan arkadaşımız Esila'nın cezaevinde hukuksuzca tutulması ve hayati öneme sahip ilaçlara erişiminin keyfi biçimde engellenmesi de bu işkencenin bir parçasıdır. Derhal bağımsız ve şeffaf bir soruşturma başlatılmalı, sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.
Yurdun dört bir yanında cumhuriyetin kazanımlarına, laikliğe ve örgütlü emeğe yönelik saldırılar artarken, bu saldırılardan liseler de nasibini almıştır. Proje okulları kapsamında alınan kararlar neticesinde birçok emektar öğretmen hiçbir gerekçe gösterilmeden görevden uzaklaştırılmış; herhangi bir kuruma atamaları yapılmayarak açıkta bırakılmıştır. Gerekçe olarak görev süresinin dolduğu belirtilen bu öğretmenlerin tamamı, muhalif sendikalarda örgütlü olmalarıyla tanınan isimlerdir. Ne tesadüftür ki, yerlerine atanan tüm öğretmenler ise iktidar yanlısı sendikalara mensuptur. Bu tablo, liyakatin değil, siyasi sadakatin esas alındığı bir eğitim politikasıyla karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır.
Liseler eğitim yuvalarıdır; siyasi emellerle sınıflandırılamaz, ayrıştırılamaz. Bizler, liselerin kültürel mirasını ve akademik özgürlüğünü hedef alan bu saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Sırf sesini çıkardığı için hedef gösterilen liseli arkadaşlarımızın da, görevinden uzaklaştırılan öğretmenlerimizin de yanında olmaya devam edeceğiz. Bu keyfi atama ve görevden alma kararlarından derhal vazgeçilmeli, öğretmenlerimiz onurlarıyla görevlerine iade edilmelidir.
Önce üniversite kampüslerinden yükselen dayanışma, kısa sürede sokaklara taşmış ve meydanlarda yankılanmıştır. Sizler, toplumun dayanışarak güçlenmesini değil; size muhtaç olmasını, ne yaparsanız yapın sessiz kalmasını istiyorsunuz. Bugün yaşanan her şeyin sorumlusu, bu kibirli ve baskıcı yönetim anlayışıdır.
Ancak küçümsediğiniz halk, Beyazıt Meydanı'nda yıkılan barikatla birlikte korku duvarını aşmış, sel olup sokaklara akmıştır. Bizler, "bize bir şey olur" korkusuyla suskun kalmayacağız. Geleceğimizi korumak için sesimizi daha da yükseltecek; haklarımıza ve birbirimize sahip çıkacağız. Bizler, eğilmeden ama kimseyi ezmeden, bu adaletsiz düzenin karşısında olmaya devam edeceğiz. Taleplerimiz açık ve nettir: Hukukun siyasallaştırılmasına derhal son verilmeli, Anayasal haklara yönelik baskılar durdurulmalı, hukuksuz yere tutuklanan herkes serbest bırakılmalı, tüm insan hakları ihlalleri etkin ve bağımsız biçimde soruşturulmalıdır.
İçeride tutulan 46 arkadaşımızı ve Esila'yı serbest bırakın. Gazetecilere, akademisyenlere, sanatçılara, öğrencilere ve hak savunucularına yöneltilen baskıları asla kabul etmiyoruz. Her türlü baskıya, hukuksuzluğa ve insan onurunu hiçe sayan uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ediyor; herkesi birlikte ses yükseltmeye, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz."
✊ #Bursa'da üniversite öğrencileri protestolara devam ediyor.
-- Yaman Kaya (@yamankaya) April 25, 2025
📍 Gençler bu kez Bursa Teknik Üniversitesi'nde bir araya geldi.
🗣️ "Susma, sustukça sıra sana gelecek!" pic.twitter.com/aR9V3yoCbk
BURSA 25 Nisan 2025 Cuma, 20:05
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler

Beşiktaş Teknik Direktörü: İyi reaksiyon gösterdik

Arroyo, Süper Lig'de ilk golünü attı

Narin Güran davasında yeni gelişme!

Donald Trump, Netanyahu'yla arasında geçen "Gazze" diyaloğunu anlattı

Ciro Immobile'den, Beşiktaş'ta ilk hat-trick
