Bursa'da babasından öğrendiği çömlekçiliğe ömrünü adadı

Küçük yaşlardan itibaren çömlekçi olan babasının yanında çamurla oynayarak mesleğe adım atan Hasan Yaman, kırsal Çakırca Mahallesi'ndeki atölyesinde yıllardır üretim yapıyor.

İznik'in dağlarından temin ettiği kırmızımsı alüvyonlu toprağı atölyesinde temizleyerek ayrıştırdıktan sonra çamur elde eden Yaman, daha sonra çamuru işleyerek çömlek, gelin testisi, vazo, yağdanlık, hediyelik eşya gibi ürünlere dönüştürüyor.

Mesleği eşine de öğreten ve sırt sırta vererek üretim yapan Yaman çifti, ürünlerini dünyanın birçok noktasına ulaştırmanın gururunu yaşıyor.

"Sırf sevmek de yetmiyor azıcık katlanmak da gerekiyor"

Hasan Yaman, babasından öğrendiği mesleği yıllardır devam ettirdiğini söyledi.

Çömlekçiliğin 1990'lı yıllarda Çin mallarının piyasaya hızlı giriş yaptığı dönemde sıkıntıya düştüğünü belirten Yaman, o dönem birçok ustanın iş bıraktığını söyledi.

Yaman, çömlekçiliğin zahmetli bir iş olduğunu vurgulayarak, "Öğrenilmesi kolay değil, daha çok babadan oğula veya kızına geçen aile içi mesleklerden çömlekçilik." dedi.

İznik'in dağlarından temin ettikleri toprağı tesise getirip işlediklerini dile getiren Yaman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çamurumuzu, her şeyimizi biz kendimiz hazırlıyoruz. Dağdan toprağımız geliyor, tesiste işleniyor. Bunun çakılı, kumu ayrılıyor, saf hale getiriliyor. Sonra da torna tezgahlarında hazırlanmış olan çamuru eskiden elle yoğuruyor, ayakla tepiyorduk. Şimdi makine yardımıyla klasik olarak şekillendiriliyor. Daha sora ürünlere dönüştürülüyor. Çömlekçilik ağır bir iş, kolay bir iş değil. Sürekli tonajlı şeylerle uğraşıyorsunuz. İş olarak ağır, yorucu. Sırf sevmek de yetmiyor azıcık katlanmak da gerekiyor. Eşime öğrettim. Şu an tabii eşim de usta, sanatkar. O da hemen öğrenmedi, 30 yıllık evliyiz. Gayretiyle, sürekli işin içinde olduğu için öğrendi. Şu anda o da okullardaki etkinliklere giderek çocuklara eğitim veriyor, sevdirmeye çalışıyor."

Yaman, atölyelerinde de satışlarının olduğunu fakat genellikle yurt içi ve yurt dışına toptan olarak ürünleri gönderdiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Avrupa'da birkaç ülke ve Amerika'ya seramik grubu, zeytinyağı şişeleri gidiyor. Dekorlu dekorsuz ürünler veriliyor. Seri olarak 3 ülkeye, ABD, İsviçre, Almanya'ya gönderiyoruz ama Avusturalya'ya kadar ürünler gitti. Yani belli olmuyor. Bazen kısmi oluyor. Bir seferlik alıp gidebiliyorlar. Bazen sürekli ihracat yaptığımız oluyor. 5-6 yıldır çalıştığımız firmalar var."