Bursa'da dişi çekildikten sonra vefat eden Deniz'in acılı ailesi sanıkların tutuklu yargılanmasını istiyor

Anne Elena Sönmez, gazetecilere yaptığı açıklamada, poliklinik çalışanlarının işlemden sonra yanlarına gelmediğini ve oğullarına bakmadığını ileri sürdü.

Kendilerine hiç yardım edilmediğini belirten Sönmez, "Bakarsın anlarsın, sonra ambulans çağırmak lazım ama çağırmadılar, gelmediler. Yalnız bırakıldık." dedi.

Oğlunun 17 aydır mezarda olduğunu anımsatan Sönmez, olaya ilişkin herhangi bir tutuklama olmamasını anlayamadığını sözlerine ekledi.

Baba Aydın Sönmez de sanıkların halen tutuksuz olmalarının vicdanlarını yaraladığını söyledi.

Evladını toprağa koyduktan bir gün sonra karakola gidip ifade verdiğini anlatan Sönmez, "Onların ifadeleri bir hafta 10 gün sonra alındı ve olayın ardından 16-17 ay geçmesine rağmen halen de dışarıda. Eminim birçok bizi izleyen birçok kişinin de vicdanını yaralamıştır." diye konuştu.

Sönmez, 5 bin lira için oğlunun canına kast edildiğini ileri sürerek, şu anda yargılama sürecinin başlamasını beklediklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da dosyaya müdahil olduğunu dile getirdi.

Ailesinin olaydan sonra toparlanamadığını vurgulayan Sönmez, "Biz çok bekledik, çok zorlu bir süreçti. Bizim evimiz halen soğuk, hiçbir şey ısıtamıyor. Yani hiçbir ısıtıcı bizim ne evimizi ne içimizi ısıtabilir." ifadelerini kullandı.

Olay

Aydın ve Elena çiftinin 5 yaşındaki oğulları Deniz Sönmez'e, 10 Kasım 2023'te diş çekimi için gittikleri özel poliklinikte genel anestezi uygulanmış, daha sonra bekleme odasına alınan çocuğun bir süre sonra ateşi yükselmişti.

Evine gönderilen çocuk, durumu kötüleşince ailesi tarafından Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürülmüş, tedavi altına alınan Sönmez 3 gün sonra hayatını kaybetmişti.

Sönmez'in cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından Keles ilçesine bağlı kırsal Denizler Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedilmiş, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İl Sağlık Müdürlüğünce soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma tamamlanmış ve sanıkların "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6'şar yıla, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 11. Maddesi'ne muhalefet suçundan da 1 yıldan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.