Bursa'da tiyatro öğrencileri arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi

Üniversitelilerin açıklaması şöyle:

"Bugün bizleri yalnız bırakmayan arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız ve bugün bu yağmur altında bu çağrımıza duyarsız kalmayıp biz Uludağ Üniversitesi tiyatro öğrencilerini yalnız bırakmayan sizlere çok kuvvetli alkışlarla teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. 19 Mart tarihinden bu yana ülkemizde süregelen olaylar artık sadece İmamoğlu meselesinin ötesinde biz üniversite öğrencilerinin gelecek kaygıları, işsizlik ve kazanılmış hakların ihlaline, diplomalarımızın iptaline kadar sorunlara ve yıllardır devam eden bu hukuksuz sürece bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. 19 Mart da başlayan bu süreç sadece İmamoğlu veya diğer seçilmişlerin veya yurttaşların seçme ve seçilme hakkını değil aynı zamanda tüm vatandaşların anayasal protesto hakkınada bir saldırı niteliğindedir.

Baroların, üniversitelerin ve öğrencilerin siyasi, sosyal ve temel insan haklarına yönelik sistematik bir saldırı haline gelmiştir. Bugün üniversitemizdeki öğrenci, okul arkadaşımız, Vuslat Su Yiğit bu ülkede milyonlarca insanın anayasal gösteri ve yürüyüş hakkını kullanması sebebiyle daha teknik haliyle 2911 yasaya muhalefet ettiği için ne yazık ki Yenişehir Cezaevinde tutuklu konumdadır. Bizler bu ülkede tutuklanarak cezaevine gönderilmesi gerekenin Vuslat veya diğer öğrenci arkadaşlarımız olmadığını çok iyi biliyoruz. Vuslat ve arkadaşlarımız üzerinden bizlerde yaratılmak istenen korku iklimine karşı korkmuyoruz demek için burdayız.

Biz gençler olarak en temel haklarımızı bile özgürce kullanamaz hale geldiğimiz, protesto hakkımızın sistematik bir şekilde ihlal edilerek susturulmaya çalıştırıldığımız bu dönemde anayasal haklarımızı kullanarak suç işlemediğimizin bilinci ile meşru ve demokratik yollarla mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Uludağ Üniversitesi öğrencileri olarak sergilediğimiz oyunlara davet etmek isterdik ancak ne yazık ki bugün buradaki buluşma sebebimiz tiyatro veya işimiz değil. Bu sebeple bizler öğrenci arkadaşları olarak şunu bir kez daha söylüyoruz; sadece üniversiteli arkadaşlarımız değil, uluslararası hukuk kurallarına aykırı bir şekilde insan haklarını hiçe sayan ve tutukluluğu devam eden herkes adına hukuksuzluk karşısında korkmayıp sesimizi çıkaracağımızı bir kez daha haykırıyoruz.
Bertolt Brecht dediği gibi kurtuluş yok tek başına ya hep beraber hep hiçbirimiz."