
Bursa'da tutuklu gençler için yürüyüş!
BURSA, 16 Nisan 2025 Çarşamba, 21:39Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Gençlik Kolları, Ekrem imamoğlu'nun cezaevine gönderilmesinin ardından gerçekleştirilen gösterilerde yaşanan tutuklamalara tepki göstermek için yürüyüş gerçekleştirdi. Nilüfer Halk evinden başlayan yürüyüş 3 Fidan Parkı'nda son buldu.
Yürüyüşe, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP Bursa İl Örgütü, Bursa Direniş Hareketi, Bursa Gençlik Dayanışması ve vatandaşlar katıldı. Eylemler nedeniyle tutuklanan, bugün tahliye edilen Av. Ahmet Keskin de yürüyüşe katıldı.
Nilüfer Belediyesi Halkevi'nin önünde toplanan kalabalık, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 'Andımızı' okudu.
"AKP mezara, Halk iktidara", "İsyan, devrim, özgürlük", "Hak, hukuk, adalet", "Susma, sustukça sıra sana gelecek", "Bursa uyuma, iradene sahip çık", "Diplomasız Erdoğan" sloganları atıldı.
Saat 20.00'da Halkevi önünden başlayan yürüyüş, 3 Fidan Parkı'na kadar sürdü.
'BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN TOPLANDIK'
CHP Bursa Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, "Bugün burada, sadece yürümek için değil; haykırmak için, sesimizi yükseltmek için, bu düzeni değiştirmek için toplandık" diyerek konuşmasına başladı.
Bora'nın açıklaması şöyle:
"Daha birkaç saat önce bir direniş zaferi daha kazandık. Günlerce hukuksuzca cezaevinde tutulan Avukat Ahmet Keskin ve iki arkadaşımız serbest bırakıldı. Bu geri adım ne yargının lütfudur, ne sarayın iyiliğidir. Bu geri adım, gençliğin sokağı terk etmemesiyle, annelerin feryadıyla, sizlerin susmamasıyla geldi.
Ama zafer tamamlanmadı. Bursa'da hâlâ 12 arkadaşımız tutuklu. Onlar serbest kalana kadar biz bu direnişi durdurmayacağız. Bu kentte özgürlük isteyen herkes bilsin: Onlar içerdeyse, biz dışarda onların sesi olacağız.
Ayrıca bugün liseli kardeşlerimizi bastırmaya çalışmak için 8 kardeşimiz ifadeye çağırıldı. İfadelerinin ardından serbest bırakıldı. Korkutabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Gençlik korkmaz. Bu düzen gençliği susturmak istiyor. Gözaltıyla, tutuklamayla sindirebileceğini sanıyor. Ama bilmiyorlar, biz o korkuyu çoktan yırtıp attık. Bizim adımız artık mücadele, bizim adımız artık dayanışma."
'BU, BİR DİKTATÖRLÜĞÜN İLANIDIR'
En büyük yargı utancı Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun hâlâ tutsak olduğunu belirten Bora, açıklamasına şöyle devam etti:
"Sandıkta yenemediklerini, mahkeme salonlarında esir alıyorlar. Çünkü biliyorlar ki; Ekrem İmamoğlu, sadece bir isim değil; bir umudun, bir halk iradesinin adıdır.
O kendini milletine emanet etti. İmamoğlu tutsaksa, bu ülkede hak, hukuk ve adalet anlamını yitirmiştir. Bu, bir diktatörlüğün ilanıdır.
Tek adam, tüm kurumları susturulmuş birer aygıta çevirdi. Yargıyı sopa yaptı, gençliği hedefe koydu. Ama bizler buradayız, dimdik ayaktayız. Çünkü biz sustukça sıra hep bir sonrakine geliyor. Ama artık yeter. İmamoğlu serbest kalana kadar, gençlik sokaklardan çekilmeyecek. Ne Saray ne yasaklar, bu özgürlük yürüyüşünü durduramaz.
Bugün bu meydanda bir kez daha görüyoruz ki; Gençlik korkmuyor, gençlik susmuyor, gençlik geri adım atmıyor. Biz sokaktayız çünkü geleceğimiz çalınıyor. Biz buradayız çünkü haklarımıza saldırılıyor. Biz haykırıyoruz çünkü gençlerin sesi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Sadece siyasi değil, sosyal alanda da büyük bir yıkımın içindeyiz. Liyakatsiz atamalar, torpilli mülakatlar, çalınan gelecekler...
Yüksek puan almış öğretmen adayları, sözlüde eleniyor çünkü onlar çağdaş eğitim savunucusu. Öğretmenlerimiz için ne mutlu ki, sizler yalnız değilsiniz. Liseliler öğretmenlerine sahip çıkıyor. Üniversitelerden sonra liseler de haksızlığa ses yükseltiyor. "Öğretmenime dokunma!" diye haykıran kardeşlerimizle gurur duyuyoruz. Bu düzeni gençlik yıkacak ve yeniden inşa edecek.
Sarayın korkusu büyüyor. Çünkü biliyorlar ki; artık kaybediyorlar. Öyle ki, çareyi Cumhuriyetin kurucu partisi olan CHP'ye kayyum atamaya çalışarak aradılar.
Buradan sesleniyoruz: Halkın partisine, Atatürk'ün partisine uzanan eller kırılsın. Biz gençlik buna müsaade etmeyeceğiz.
'MUSTAFA BOZBEY HALKI İÇİN ÇALIŞIYOR'
Ve şimdi Bursa'da seçilmiş belediye başkanımıza saldırıyorlar. AKP Bursa İl Başkanı, halkın oyuyla seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey hakkında suç duyurusunda bulundu. Neden? Çünkü Mustafa Bozbey halk için çalışıyor, çünkü bu şehri ranta değil halka açıyor. Kaybettikleri Bursa'yı bir daha hiç bir zaman kazanamayacaklarını biliyorlar.
Bursa halkı ne olduğunu görüyor. Bu iftiralar, bu suç duyuruları, kaybedenlerin çaresiz çırpınışıdır. Mustafa Bozbey yalnız değildir. Gençlik kayyum izin vermez.
Söz gençlerindir, söz bizimdir. Bugün burada haykırdık; Adalet gelene kadar durmayacağız. Talebimiz net ve açıktır.
Hükümet istifa edecek. Seçim sandığı halkın önüne gelecek. Adayımızı yanımızda göreceğiz. Kendini milletine emanet eden İmamoğlu özgür olana kadar susmayacağız. Bursa'da içeride kalan 12 arkadaşımız serbest kalana kadar vazgeçmeyeceğiz. Liyakat gelecek, torpil bitecek, kayyum değil halk kazanacak. Gençlik bu ülkenin kaderini değiştirecek. Biz karanlığa karşı ışığız. Biz korkuya karşı cesaretiz. Biz suskunluğa karşı haykırışız."
'ÖZGÜRLÜK İÇİN DİRENENLERİ KELEPÇELERLE DURDURAMAZLAR'
Eylemler nedeniyle tutuklanan ve bugün tahliye edilen Avukat Ahmet Keskin, cezaevindeyken hep dışarıda ne oluyor diye merak ettiklerini anlatarak, "'Eylemler devam ediyor mu? Gençler hala sokakta mı? Bu adaletsizliğe, bu garabete sokaklardan yanıt vermeye devam ediyorlar mı' diye konuşuyorduk ve cezaevinden çıktık, yarım saat sonra sizlerleyiz. İyi ki varsınız" dedi.
Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi C8 koğuşundan Umut Ulaş, Mehmet Emin, Nuri, Recep ve diğer bütün arkadaşların selamını ileten Keskin, "Biz 8 kişilik bir koğuşta kaldık. 7 tane gençle birlikte bu bir ayı geçirmek harika bir duyguydu. Sevgili Dostlar, bu alanlarda adalet için, özgürlük için buluştuk ve biz hukukçular bu alanlarda hak savuncusu olmak zorundaydık. Görevimizi yaptık, görevimizi yaptığımız için de birtakım kişiler tarafından cezalandırıldık.
Eşimizden, dostumuzdan, annemizden, babamızdan ayrı bırakanların kimler olduğunu biliyoruz. Hesap sormaya çıktık. Bizleri gözaltılarla, baskılarla yıldıramazlar. Bu ülkede eşitlik, özgürlük için direnenleri kelepçelerle durduramazlar" ifadelerini kullandı.
Yenişehir Kadın Cezaevinde kalan iki kadının isteği üzerine, "Kadınlar susmadı, susmayacak" sloganı atıldı. Keskin, savunmaya devam edeceğini söyleyerek, "Onların bütün dertleri, bütün sıkıntıları bıraktıkları mücadelenin devam edip etmediğiydi. Bugün biz bunu gördük. Şimdi buradan Bursa H Tipi Kapalı Cezaevine ve Yenişehir Kadın Cezaevine gidip sizlerin selamını onlara aktaracağız. Bütün arkadaşlarımızı alana kadar hiç birimiz eve gitmeyeceğiz" diye konuştu.
3 Fidan Parkı'ndaki eylem konuşmalarla devam etti.
BURSA 16 Nisan 2025 Çarşamba, 21:39
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler