
Bursa'daki fay hatlarıyla ilgili neler biliniyor?
BURSA, 27 Nisan 2025 Pazar, 15:28Cumhuriyet'in derlediği habere göre, Bursa Türkiye'nin en kalabalık ve en fazla ihracat yapan kentlerinden biri. Kentte birden fazla fay bulunuyor.
Munzur Üniversitesi Yer Bilimleri ve Mühendisliği bölümünde Doç. Dr. Taylan Sançar, yaptıkları paleosismolojik araştırmalar neticesinde İnegöl fayının yaklaşık 2500 yıldır uykuda olduğunu bulduklarını belirtiyor.
Paleosismoloji, yer bilimi (jeoloji) ve deprem biliminin (sismoloji) bir alt dalı ve geçmişte meydana gelmiş depremleri inceliyor.
Son dönemde yapılan farklı araştırmalar kentin deprem riskine ışık tutuyor.
Bursa'da 2024 yılında yayımlanan bir araştırmayla yeni bir fay hattı keşfedildiği ve bu fayın 7 ya da üzerinde deprem üretme potansiyeli olduğu iddia edilmişti.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar tarihi kentin büyük bir deprem için bir an önce hazır olması gerektiği uyarısında bulunuyor.
1850'LERDE YIKICI İKİ DEPREM YAŞANDI
Tarihsel kayıtlar Bursa'da 1850'lerde yıkıcı iki deprem yaşandığını gösteriyor.
Depremlerin büyüklüğünü ölçen aletler 1900'lerden önce icat edilmemişti. Bu tarihten önce yaşanan depremlerin büyüklükleri tam olarak bilinmiyor.
Diğer yandan tarihi depremlerin spesifik olarak hangi fay hattındaki hareketlerle gerçekleştikleri de kayıt altına alınmış değil.
Doç Dr. Taylan Sançar, "Eski depremlerin nerede olduğunu bulmak bize sadece zamansal olarak bu fayın deprem üretme aralıkları konusunda bir fikir vermiyor" diyor ve ekliyor:
"Aynı zamanda mekansal olarak da hangi fayın kırılıp kırılmadığı konusunda bilgiler veriyor."
Sançar, tarihsel depremlerde hangi fayların kırılıp kırılmadığının ilgili yöntemlerle test edilmesi, denetlenmesi ve doğrulanması gerektiğini belirtiyor.
Aksi takdirde, bu alanlarda şehirleşme politikalarının soru işareti taşıdığını söylüyor.
HENDEKLER KAZARAK TARİHİ DEPREMLERİ İNCELEDİLER
Bursa'da Ulubat, Bursa ve İnegöl faylarının tarihçesini anlamak isteyen araştırmacılar, kentin geçmiş deprem izlerini taşıyan bölgelerinde kilometrelerle ölçülen derinlik ve genişlikte hendekler kazdılar.
Zira geçmişte deprem olan bir yerdeki yüzey kırığı zaman içinde toprakla örtülüp kapanıyor.
Kazılan hendeklerdeki toprak tabakasını detaylı olarak sınıflandıran araştırmacılar faydan etkilenmemiş ilk toprak katmanını laboratuvarlarda yaşlandırarak depremlerin tarihine dair bulgulara ulaştılar.
Sançar, bütün bu tarihlendirmeler sonucunda, Ulubat Fayı üzerinde 1800 yıldır; İnegöl Fayı üzerinde de 2500 yıldır bir depremin oluşmadığını bulduklarını söylüyor.
Buna göre, inceledikleri üç fayın da 7 civarı büyüklükte deprem üretme potansiyeli var.
Bunun yanında Bursa ve İnegöl faylarının birinde meydana gelen deprem diğerini tetikleyebiliyor. Sançar, iki fayın birilikte kırılmasının daha büyük bir depreme sebep olabileceğini söylüyor.
Tunceli'deki Munzur Üniversitesi'nden bilim insanı, bu nedenle risk ve tehlike değerlendirmelerinde Bursa fayının geçmişte kırılıp kırılmadığının tespitinin önemli olduğunu belirtiyor.
İncelemelerinde kesin sonuca ulaşamamalarının, araştırmalarının kapsamı ve bütçesi kadar, paleosismolojik incelemeler yaptıkları arazilerin başta yapılaşma olmak üzere insan eliyle bozulmuş olmasıyla ilgili olduğunu savunuyor.
İnceleme için kazılacak arazilerin doğal yapısının korunmuş olması gerekiyor.
Sançar, özellikle Bursa merkezde bu tip yerleri bulmanın zor olduğunun altını çiziyor.
İdeal koşullarda kentlerin bu araştırmalara olanak verecek şekilde planlanması gerektiğini söylüyor.
Sançar bu sınırlamaların da etkisiyle 1850'lerde meydana gelen depremin yerinin halen tam olarak kesinleşmediğini belirtiyor.
BBC Türkçe'ye konuşan İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Sinan Özeren, çalışmanın sonuçlarının Bursa'nın deprem riskinin anlaşılması açısından oldukça önemli olduğunu söylüyor.
Özeren, Kuzey Anadolu Fayının kuzey ve güney kollarının farklı özelliklerine dikkat çekiyor.
Kuzeyde yüklenmenin fazla olduğunu söyleyen Özeren, güneyde senelik atımın daha az gerçekleştiğini belirtiyor ve ekliyor:
"Bir segmentin üzerindeki yüklenme miktarı az olabilir. Ama çok uzun süre yüklenmiş olabilir."
Özeren, bunun hasar yönünden en dramatik örneklerinden biri olarak Çin'de 2008 yılında yaşanan 7,8 büyüklüğündeki Wenchuan depremini veriyor:
"Etrafındaki senelik atım çok ciddi değildi ama çok uzun süre birikim olmuştu."
BURSA NEDEN RİSKLİ GÖRÜLÜYOR?
Bursa'daki deprem riskiyle ilgili yayımlanmış araştırmaları olan Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde Doç. Dr. Savaş Karabulut, kentin yüzleştiği ilk tehdidin Kuzey Anadolu Fay Zonu ile ilgili olduğunu belirtiyor.
Kuzey Anadolu Fayı Marmara Bölgesi sınırları içinde üç kola ayrılıyor. Kuzeyde Marmara Denizi'ni kesen hat, İstanbul dahil çevre illeri etkileyen depremler üretiyor.
Orta kol Bursa'nın Mudanya ilçesinden geçip, Erdek, Çanakkale ve Ayvacık'a doğru uzanıyor.
Güneydeki kolun üzerindeyse Bursa şehir merkezindeki yerleşim alanları dahil farklı noktaları kesen faylar bulunuyor.
Bursa'nın kuzey tarafını Uludağ sınırlıyor. Kentten geçen fay hatlarının bazıları Uludağ'ın güneyinde yer alıyor. Bunlar arasında doğuda İnegöl, ortada Bursa ve batıda Ullubat fayları bulunuyor.
Bursa şehir merkezinin 10-15 km güneyinde ise Soğukpınar fayı var.
BBC Türkçe'ye konuşan Doç. Dr. Savaş Karabulut, Bursa'da deprem tehlike düzeyi açısından incelendiğinde, Kuzey Anadolu Fay Hattının Mudanya-Erdek'ten geçen ve Ayvacık'a doğru giden orta kolunun 7,2 büyüklüğünde deprem üretmesinin beklendiğini belirtiyor.
Benzer şekilde güneyde doğrudan Bursa merkezden geçen güney kolun da 7,2 hatta 7,4'e varan bir deprem üretmesinin olasılık dahilinde olduğunu söylüyor.
Karabulut, Bursa'nın Yıldırım, Osmangazi, merkez ve Mudanya ilçelerini kapsayan geçmiş çalışmasında 7,2 büyüklüğündeki olası depremi esas alarak yaptığı modellemelerle depremin kentin farklı bölgelerinde oluşturacağı ivme değerlerini hesapladığını belirtiyor.
Buna göre Bursa merkez için 0,38g yani birinci derece deprem bölgesine denk gelen bir ivme oluşabileceğini öngörüyor.
Depremin ivmesi, deprem dalgalarının yatay ve düşeyde binalara uyguladığı kuvvet olarak tanımlanıyor.
Zemin ne kadar zayıfsa ivme o kadar kuvvetli oluyor.
Karabulut, büyük ölçüde ova üzerine kurulmuş bir kent olan Bursa'nın zemin özellikleri dikkate alındığında, ivme değerinin 0,85g'ye kadar çıktığını bulduğunu aktarıyor.
Mudanya'da bu sayının 1g seviyesine kadar ulaşabildiğini hesapladığını belirtiyor. Zemin büyütmesi olarak da bilinen bu durum uzak mesafelerde önemli yapı hasarlarına neden olabiliyor.
Karabulut'a göre tarihi bir şehir olan Bursa'nın zemin sıvılaşmasına bağlı hasar riski de yüksek.
TÜBİTAK'a göre sıvılaşma, deprem sırasında yer şiddetle sarsılırken toprağın dayanıklılığını kaybederek katı yerine sıvı gibi davranması durumu.
Buna ek olarak Yıldırım Mahallesi, Bursa merkez ve Osmangazi'nin Uludağ yamaçlarına bakan kesimlerinde deprem sırasında heyelan ve kaya düşme riskinin de olduğunu kaydediyor.
Bursa'da daha önce haritalarda yer almayan diri bir fay hattının 2024 yılında keşfedildiği iddia edilmişti.
Ankara Üniversitesi Tektonik Araştırma Grubundan, projenin yöneticisi Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, Kayapa-Yenişehir adını verdikleri fayın 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretebileceğini öngörmüştü.
Taylan Sançar, Bursa'nın Türkiye'de deprem riskiyle yüzleşen Bingöl, İstanbul gibi kentlerden biri olduğunu hatırlatıyor.
"Korkulan deprem değil insanların oturdukları evler" diyen Sançar, daha büyük depremlerin yaşandığı birçok ülkede can kaybının yaşanmadığını vurguluyor.
Bilim insanı depreme dirençli kentlerin önceliklendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.
BURSA 27 Nisan 2025 Pazar, 15:28
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler

Yaraladığı damadı tarafından bıçaklanan kişi hayatını kaybetti

Ali Babacan,"İBB operasyonları" açıklaması

İSKİ Genel Müdürü Başa'ya gözaltı nedeni ortaya çıktı! Tehdit eden kişi şikayet etmiş

Elazığ'da silahlı kavgada kan aktı

Samsun'da heyelan: Arama-kurtarma çalışması başlatıldı
