Bursa Milletvekili Pala'dan Özel Avrupa Şafak Hastanesi'ndeki usulsüzlüklere ilişkin soru önergesi

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, hastanenin göz hastalıkları alanında "lazer iridotomi" ve "fluorescein fundus anjiyografi (FFA)" gibi işlemleri gerçekte yapmadığı veya endikasyonsuz biçimde uyguladığı halde faturalandırdığı iddialarının, hem kamu zararı hem de hasta mağduriyeti boyutuyla ivedilikle soruşturulması gerektiğini belirtti.

"Aynı FFA Görüntüsüyle Birden Fazla Hastaya Faturalandırma"

Müfettiş incelemelerinde, hastanenin 2013-2015 döneminde olağanüstü yüksek sayıda lazer iridotomi (P617400 SUT) ve FFA (703650 SUT) işlemini SGK'ya faturalandırdığı, hatta aynı FFA çıktılarının isim değiştirilerek çok sayıda hasta adına tekrar tekrar kullanıldığı ifade ediliyor. Bir diğer çarpıcı nokta da kapalı açılı glokom tanısına sahip gibi gösterilen hastalara, aynı gün FFA işlemi yapılması. Tıbben birbiriyle çelişen bu işlem paketinin sistematik biçimde faturalandırıldığı, doktorların ifadelerinde ise "Bu işlemleri biz yapmadık, kaşe ve imzalarımız usulsüz kullanıldı" şeklinde beyanların olduğu kayda geçti.

"SGK'dan Haksız Kazanç Elde Edilmiş Olabilir"

Prof. Dr. Pala, hastanenin SGK sözleşmesini ihlâl ederek kamu kaynaklarından haksız gelir sağlamış olabileceği yönünde ciddi bulgular olduğunu vurguladı. Müfettiş raporları, yüksek faturalandırılan işlemlerle SGK'nın büyük zarara uğratıldığını, 5 kat bedel cezası, iade ve avans faizi gibi yaptırımların gündeme gelebileceğini işaret ediyor. Pala, "Bu usulsüzlüklerden doğan potansiyel zararın boyutu nedir, tahsilât süreci hangi aşamadadır, SGK bu konuyu ne kadar derinlemesine inceliyor?" sorularıyla, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kapsamlı bir soru önergesi sundu.

"Hasta Onayı ve Bilgisi Yok, Doktorlar Habersiz"

Bir diğer dikkat çekici nokta ise hastaların çoğunun "lazer iridotomi" veya "FFA" gibi işlemlere tabi tutulduklarından haberdar olmaması. Bazı doktorlar da "Bize ait olmayan paraf ve imzalarla işlemler yapılmış, hastalara gerçeğe aykırı teşhisler konulmuş" yönünde açıklamalarda bulunuyor. Bu, hasta hakları ve bilgilendirilmiş onam prensiplerine ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Pala'nın Sağlık Bakanlığına sunduğu önergede, "Bakanlığınız bu iddialara dair bir soruşturma başlattı mı, kampanya ve ücretsiz muayene adı altında habersizce yapılan işlemleri durdurmak için hangi denetimleri uygulayacak?" soruları öne çıkıyor.

Doktor Kaşesi ve İmza Skandalı

Hastanedeki uygulamalarda, hastane yönetiminin fiilen orada çalışmayan hekimlerin kaşe ve imzalarını kullandığı; bazı doktorların adı geçerken gerçekte hastanede hiç bulunmadığı raporlarda yer alıyor. Bu, "resmî belgede sahtecilik" boyutuna varan, son derece ciddi bir hukuk ihlâli anlamına geliyor. Pala, "Bu doktorların mesleki itibarları ve hastaların güvenliği hiçe sayılarak haksız kazanç sağlandığı ifade ediliyor. Sağlık Bakanlığı bu tür sahtecilik kuşkularına karşı hangi önlemleri alıyor?" diye sordu.

"Hastanenin İşlemleri Geriye Dönük İncelenmeli"

Hastane yönetiminin, SGK sözleşmesi gereği doğru ve gerçek beyanlarla faturalandırma yapması şart. Ancak iddialara göre yüz binlerce usulsüz işlem faturalanmış olabilir. Pala, "Bu durum basit bir hata gibi görünmüyor; son derece örgütlü bir suistimal izlenimi var. Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı katı bir denetim mekanizması kurmalıdır. İlgili hastanenin 2013'ten bu yana yaptığı benzer işlemler geriye dönük olarak incelenmelidir" dedi.

Soru Önergelerinde Neler Yer Alıyor?

İki ayrı bakanlığa hitaben hazırlanan önergelerde şu ana sorular öne çıkıyor:

Müfettiş raporundaki veriler doğrultusunda herhangi bir dava ya da cezai işlem başlatıldı mı?

Hastaların bilgilendirilmeden veya onam alınmadan faturalandırıldığı iddiası nasıl soruşturulacak?

Doktor paraf ve imzalarının usulsüzce kullanılması hakkında yürütülen soruşturmalar var mı?

Hastanenin, geriye dönük olarak SGK'ya iade etmesi gereken bedeller veya cezalar tespit edildi mi?

Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, bu tür usulsüzlükleri önlemek ve hasta haklarını korumak için planladığı ek önlemler neler?

Pala: "Kamu Kaynakları ve Hasta Güvenliği Korunmalı"

CHP Bursa Milletvekili Pala, "Her iki bakanlığın da hastaneleri etkin biçimde denetlemesi, böylesine ağır iddiaları aydınlatması şart. Kamu kaynaklarının istismarını önlemek, hastaların haklarını ve güvenliğini korumak devletin görevidir" şeklinde konuştu. Pala, önergelere gelecek yanıtı ve ilgili bakanlıkların atacağı adımları yakından takip edeceğini, konunun yargı boyutunun da olduğunu ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.