Bursa Milletvekili Pala özel hastane yolsuzluklarına dikkat çekti

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın, Özel İstanbul Şafak Hastanesi'ne yönelik iddiaları içeren soru önergesine Sağlık Bakanlığı'ndan gelen yanıt, yetersiz kaldı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu imzasıyla verilen yanıtta, iddialar üzerine başlatılan adli ve idari süreçler hakkında bazı bilgiler paylaşılırken, CHP Milletvekili Pala, bu yanıtın "eksik ve yetersiz" olduğunu belirterek eleştirilerde bulundu.

Soru Önergesindeki İddialar

Prof. Dr. Kayıhan Pala, 10 Ocak 2025 tarihinde sunduğu soru önergesinde, Özel İstanbul Şafak Hastanesi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu'na 9 Temmuz 2020 tarihinde bir hastane personeli tarafından yapılan şikâyeti gündeme getirmişti. Şikâyet dilekçesinde yer alan başlıca iddialar şunlardı:

Hastanenin resmi yoğun bakım yatak sayısının üzerinde hasta yatırması.

Yoğun bakımlar koordinatörü bir doktorun, İstanbul 112 komuta merkezindeki bazı kişilerle ücret karşılığında hasta kabulü gerçekleştirmesi.

Yenidoğan yoğun bakımında fiilen çalışmayan hekimlerin isim ve kaşelerinin kullanılması.

Kayıt dışı nöbet ayarlamalarından komisyon alınması.

Bu yollarla SGK'dan haksız kazanç elde edilmesi.

Daha önceki denetimlerde hastane yönetiminin çeşitli yöntemlerle eksikleri kamufle etmesi.

Pala, bu iddiaların hasta güvenliği, etik sağlık hizmeti ve kamu kaynaklarının verimli kullanımı açısından ciddi endişeler doğurduğunu vurgulamıştı.

Bakanlığın Yanıtı: İptal Edilen Ruhsatlar ve Devam Eden Süreçler

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan gelen yanıtta, söz konusu iddialara ilişkin olarak adli ve idari süreçlerin devam ettiği belirtildi.

Buna göre:

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen iddianamenin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmesiyle yargılama sürecinin başladığı ifade edildi.

Bakanlık müfettişleri tarafından yapılan idari inceleme sonucunda düzenlenen raporun ilgili birimlere, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve SGK Başkanlığı'na gönderildiği bildirildi.

Bu süreçte, Özel Bağcılar Şafak Hastanesi ile birlikte toplam 10 özel hastanenin ruhsatının iptal edildiği bilgisi verildi.

İstanbul ve Tekirdağ illerindeki muhtelif özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerindeki usulsüzlüklere karışan kamu

görevlileri hakkında düzenlenen soruşturma raporunun da ilgili birimlere ve yargı mercilerine gönderildiği belirtildi.

Yenidoğan yoğun bakım servislerindeki ihmallere bağlı bebek ölümleri veya engelliliğe sebebiyet verildiği iddialarına ilişkin ön incelemelerin devam ettiği ve raporların ilgili kurumlara iletildiği ifade edildi.

"Yenidoğan Çetesi" hakkındaki iddialarla ilgili ikinci inceleme sürecinin halen devam ettiği ve sürecin takip edildiği vurgulandı.

Şafak Sağlık Grubu bünyesindeki özel sağlık kuruluşlarıyla ilgili bugüne kadar Bakanlığa intikal eden şikâyetler doğrultusunda gerekli incelemelerin yapıldığı, raporlarda yer alan öneriler doğrultusunda disiplin, idari, mali ve adli yönden cezai yaptırımların uygulandığı belirtildi.

Kayıhan Pala'dan Eleştirel Değerlendirme: "Yanıtlar Eksik, Sorular Havada Kaldı"

Sağlık Bakanlığı'nın yanıtını değerlendiren Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bakanlığın ruhsat iptalleri gibi önemli adımlar attığını belirtmekle birlikte, yanıtın soruları tam olarak aydınlatmadığını ve birçok konuda eksik kaldığını savundu.

Pala, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Bakanlığın, iddialar üzerine adli ve idari süreçleri başlattığını ve hatta bazı hastanelerin ruhsatlarını iptal ettiğini görmüş olmayı önemli buluyoruz. Ancak, Bakanlık sorduğumuz temel soruların çoğuna net cevaplar verememiştir. Özellikle, Özel İstanbul Şafak Hastanesi'nde resmi kayıtlı yatak sayısının üzerinde hasta yatırılıp yatırılmadığına dair doğrudan bir inceleme başlatılıp başlatılmadığı, başlatıldıysa sonuçları hakkında bilgi verilmemiştir. 'Yenidoğan yoğun bakım doktoru' olarak fiilen bulunmadığı hâlde ismi veya kaşesi kullanılan hekimlerle ilgili Bakanlığın somut bilgisi olup olmadığı ve bu tür durumların tüm özel hastaneler bazında önüne geçilmesi için hangi tedbirlerin alındığına dair açıklamalar da yetersizdir. İstanbul'da 112 komuta merkezi üzerinden bu hastaneye yapılan sevklerin kimlerin inisiyatifiyle yürütüldüğüne dair somut bir incelemenin varlığı hâlâ muammadır. Bakanlık, yargılama sürecini işaret etmekle yetinmiş, ancak idari ve denetimsel sorumluluklarına ilişkin detaylı bilgi vermekten kaçınmıştır. Toplum sağlığı ve kamu kaynaklarının korunması adına bu iddiaların tam olarak aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi için konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz."

Pala, Bakanlığın "Yenidoğan Çetesi" hakkındaki iddialarla ilgili inceleme ve soruşturma süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Kayıhan Pala, bu tür ciddi iddiaların sadece hukuki süreçlerle değil, aynı zamanda idari ve siyasi denetimle de sıkı bir şekilde takip edilmesi gerektiğini belirterek, kamuoyunu ve sivil toplum kuruluşlarını, sağlık istismarları ve kamu kaynaklarının yağmalanması karşısında duyarlı olmaya çağırdı.

"Yenidoğan Çetesi" skandalı sonrasında kurulan TBMM Araştırma Komisyonu raporununun kamuoyuna sunulmadığına da değinen Pala, Komisyon raporunun bir an önce kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.