Bursa Milletvekili Türkoğlu, Atış Yapı'yı meclis gündemine taşıdı

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, kamuoyunun gündemine oturan Atış Yapı mağduriyetiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkoğlu, konkordato ilan eden şirketlerin aynı zamanda "iflas eden bir sistemin aynası" olduğuna dikkat çekerek, yaşanan trajedinin yalnızca bir ekonomik iflas değil, aynı zamanda bir kamusal sorumluluk çöküşü olduğunu vurguladı.

"Bursa'da binlerce insan sıfır daire değil, sıfır umut satın aldı!"

İflas eden şirketin özellikle Smart ve Babylon projeleri üzerinden binlerce aileyi mağdur ettiğini belirten Türkoğlu, "Kimi peşin ödemiş, kimi senetle borçlanmış; ömrünü bu hayale adamış insanlar şimdi ortada ne evlerini görebiliyorlar ne de muhataplarını" dedi.

En dikkat çekici noktalardan biri ise, şirketin konkordato süreci başladığı halde daire satışlarına devam etmiş olması. Bu durumun açık bir aldatma olduğunu ifade eden Türkoğlu, şeffaflıktan uzak belediyeciliğin ve denetlenmeyen şirketleşmenin bu tablonun başlıca sorumluları olduğunu söyledi.

Türkoğlu'nun Meclis kürsüsünden yönelttiği sorular:

-Teslim edilmeyen dairelerin gerçekten ruhsatı var mıydı?

-Belediyeler bu süreçte nasıl bir denetim uyguladı?

-Şirketin kasasından çıkan paralar başka şirketlere mi aktarıldı?

-Kamu bankaları yalnızca kendi alacağını korumaya mı çalıştı, halkın hakkını neden gözetmedi?

-Ve en önemlisi: Nerede bu devlet?

"Bu, partiler üstü bir vicdan meselesidir!"

Mağdur sayısının ailelerle birlikte 50.000'i aştığını vurgulayan Türkoğlu, "Bu, küçük bir ilçenin nüfusu demektir. Ve biz bu kadar insanı sadece 'ticari risk' diyerek kaderine terk edemeyiz!" dedi.

Bursa'daki tüm milletvekillerine seslenen Türkoğlu, "Bu artık bir parti meselesi değil, bir vicdan meselesidir. Temsil ettiğiniz hemşehrileriniz sizden susmanızı değil, haklarını haykırmanızı bekliyor!" ifadelerini kullandı.

"Bu mesele sadece konut değil, hukuk meselesidir!"

Türkoğlu konuşmasının sonunda, konunun bir bina tesliminden ibaret olmadığını vurgulayarak, "Bu mesele, hukukun, adaletin ve kamu otoritesinin vatandaşına sahip çıkıp çıkamayacağı meselesidir. Biz susmayacağız. Biz görmezden gelmeyeceğiz. Bu ülkenin bir tek vatandaşı bile mağdur oluyorsa, bu sorumluluk hepimizin omuzlarındadır!" diyerek tepkisini ortaya koydu.