
CHP'li Murat Emir'den dikkat çeken 'Komisyon' çıkışı: 'Kırmızı çizgimiz'
SİYASET, 06 Ağustos 2025 Çarşamba, 16:41CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye gençlik delegesi Enes Hocaoğulları'nın, Paris'ten Türkiye'ye dönmesinin ardından havaalanında gözaltına alınması ve ardından tutuklanmasını eleştiren Emir, şunları söyledi:
"Enes Hocaoğulları, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler biriminde delege olarak görev yapıyordu ve 'Türkiye'de gençler artık yeter diyor' diyerek bir konuşma yaptı. Bu suç sayıldı ve Enes Hocaoğulları havaalanında gözaltına alındı ve tutuklandı. 'Türkiye'de gençler artık yeter diyor' demek asla bir suç olarak tanımlanamaz. Kaldı ki konuşma yapıldı ve bitti, bütün deliller ortada. Enes'in kaçmayacağı apaçık ortada, Fransa'dan geldi. Niye tutukluyorsunuz, bu neyin telaşı? Çünkü susturmak, peşinen cezalandırmak, gözdağı vermek istiyorsunuz, herkes sinsin istiyorsunuz. Enes kardeşimizi tutuklamanız hukuksuzdur, haksızdır. Buna karşı her türlü girişimde bulunacağız, hiçbir kardeşimizi geride bırakmayacağız. Eninde sonunda bu kötülükleriniz son bulacak ve gençlere yenileneceksiniz."
"BU ÜLKEYE BARIŞ GELECEKSE, DEMOKRASİ VE ADALET YEŞERECEKSE..."
Emir, TBMM'de dün ilk toplantısını gerçekleştiren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmaları ardından kamuoyunda tartışılan yeni anayasaya ilişkin de değerlendirme yaptı.
Türkiye'nin gözünün dün Meclis'te kurulan komisyonda olduğunu, CHP'nin, komisyondaki tutumuyla, komisyonun nasıl çalışacağına dönük usul ve esasların belirlendiği yönergeye de açıkça tavrını ortaya koyduğunu belirten Emir, şunları söyledi:
"Biz, oraya toplumsal barışı inşa etmek için, huzuru inşa etmek için, terör son bulsun ve bir daha anaların gözyaşı akmasın diye, demokrasi mücadelesi vermek üzere, adalet mücadelesi vermek üzere, hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülke yaratmak üzere oturduk. Orada da açıklıkla söyledik. Daha öncesinde büyük bir kısmı bilmeyerek, iyi niyetle ama bir kısmı da bilerek, kasten süreci zehirlemek için 'Toplanacaklar anayasa yapacaklar' diyenlere bir kez daha buradan sesleniyorum: Açıkça söyledik, başta Meclis Başkanı olmak üzere herkes söyledi. Bizim olduğumuz bir komisyonda bir anayasa çalışması asla olmayacak, yapılamaz. Bizim kırmızı çizgimiz budur. Şeffaf, açık ve halkın gözü önünde bir komisyon çalışması sözü verdik. Yönergede büyük oranda bizim taleplerimiz yaşama geçmiştir. Öncelikle komisyonun oluşumuyla ilgili, sonrasında gündemiyle ilgili, bütün partilerin gündeme katkı vereceği, gündeme ortak olacağı metne yazılmıştır. Bu komisyonun amacının, Türkiye'de terörü bitirmek üzere atılacak adımları belirlemek ama aynı zamanda özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti mücadelesi vermek olduğunu da oraya yazılı olarak geçirdik. Aynı şekilde şeffaf olacağız demiştik. Hiç kimse merak etmesin bütün çalışmalarımız tam tutanak altında ve yazılı basının takibinde olacak. Hiçbir şeyi kaçırıp göçürmeyeceğiz. Her şey halkımızın gözü önünde olacak. Kararlar nitelikli çoğunlukla alınacak. Biz 3'te 2 isterdik, 5'te 3 oldu. Sayılar önemli ama sayılardan önemli olan gerçekliklerdir. Bu ülkeye barış gelecekse, ülkede demokrasi ve adalet yeşerecekse, gençlerimiz olur olmaz tutuklanmayacaksa, 19 Mart darbesinin bütün sonuçlarını ortadan kaldıracaksak bunun öncüsü ancak CHP olacaktır. CHP, bu komisyonda da mücadelesini vermeye devam edecektir."
"UMUYORUZ Kİ BUNDAN SONRA DA DEMOKRATİK, ÇOĞULCU BİR TUTUM DEVAM ETTİRİLİR"
Murat Emir, Komisyona geleceklerin belirlenmesinde de komisyonun atacağı her adımda da muhalefetin önerilerine dikkat edileceğini, ortaklaşa bir çalışma yapılacağını belirtti. Emir, "İyi başlanmıştır, umuyoruz ki bundan sonra da demokratik, çoğulcu bir tutum devam ettirilir ve bizim de komisyona olması gerektiği gibi katkı vermemiz sağlanır. Bizim olduğumuz yerde yanlış bir şey olmaz. Biz, yararlı olduğumuzu düşündüğümüz sürece demokrasiye, adalete ve barışa yardımcı olduğumuzu düşündüğümüz sürece orada olmaya devam ederiz" dedi.
Komisyonun tam sayısının kaç olduğu yönündeki tartışmalara da değinen Emir, "İlk gelen taslakta 'Katılanların 5'te 3'ü' gibi bir ifade vardı. Oysa komisyon tam sayısının 5'te 3'ü olması gerektiğini biz ısrarla söyledik ve bu da yönergeye geçti. Tam sayı ilk gün söylediğimiz gibi 51'dir. 51 sayısı nasıl bulunacaktır? Bu sorunun cevabı Sayın Meclis Başkanı'mızın atacağı adımlarla ortaya çıkacaktır. Kendisi değerlendirmesini yapıp adımını atacaktır ama bizim ilk günden söylediğimiz gibi komisyon tam sayısı 51 kişidir" diye konuştu.
"SELÇUK BAYRAKTAROĞLU, BUGÜN MÜKAFATINI ALMAKTADIR"
CHP Grup Başkanvekili Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün toplanan Yüksek Askeri Şura'da Genelkurmay Başkanı Metin Gürak'ın emekliye sevk edilip yerine Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu'nun getirilmesini eleştirdi. 5 teğmenin disiplinsizlik gerekçesiyle ordudan atılmasına ilişkin süreci hatırlatan Murat Emir, Bayraktaroğlu'nun teğmenlerin ihracı için baskı yaptığını ve bunun sonucunda Genelkurmay Başkanlığı ile ödüllendirildiğini söyledi. Emir, şöyle konuştu:
"Dün YAŞ kararları gündeme geldi ve YAŞ kararlarında Genelkurmay Başkanı'nın daha süresi var iken kadrosuzluktan emekliye sevk edildiğini ve Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu'nun getirildiğini öğrendik. Teğmenler atılmaya çalışılırken Askeri Yüksek Disiplin Kurulu'na baskı yapan Selçuk Bayraktaroğlu. O gün yaptıklarının bugün mükafatını almaktadır. Korgeneral Tevfik Algan'a, 'Teğmenler atılmasın, burada önemli bir suç yok. Varsa bir disiplinsizlik bunun cezası asla ordudan atmak olamaz' diyen Tevfik Algan'a baskı yaptılar ve emekliye sevk ettiler. Tuğgeneral Hakan Tutucu'ya baskı yaptılar ve emekliye sevk ettiler. 5 kişilik heyetin ikisini emekliye sevk ettiler, teğmenleri attılar, şimdi de mükafatını aldılar."
"TÜRKİYE'NİN BİR AN EVVEL HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE DÖNMESİ ŞART"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Emir, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin göreve iade edilmesine ilişkin gelen soruya şu yanıtı verdi:
"Sayın Abdurrahman Tutdere'nin hiç gözaltına alınmamış olması gerekirdi, hiç ev hapsine çarptırılmaması gerekirdi, hiç görevinden alınmaması gerekirdi. Daha ev hapsindeyken bile görevini yapabilirdi. Bir an evvel görevine döndürülmesi gerekirdi ama bekletildi. Biz, bunu her gün söyledik. Bunlar yanlış işlerdir. Sayın Ekrem İmamoğlu'nun, 15 belediye başkanımızın, belediye bürokratlarımızın iftiracıların iftiraları üzerinden cezaevinde tutulması haksızdır, hukuksuzdur; bundan bir an evvel vazgeçilmelidir. Mutlaka artık Türkiye'nin olağanüstü darbe koşullarından kurtulması ve bir an evvel hukuk devleti ilkelerine dönmesi şarttır. Biz komisyonu bunun için fırsat biliriz ama biz her zemini bunun için fırsat biliyoruz."
"3-5 TANE ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ ÜYESİ GİRMİŞSE..."
Bir soru üzerine, sahte e-imza oluşturularak alınan sahte diploma tartışmalarıyla ilgili de konuşan Murat Emir, şunları söyledi:
"Sahte diploma meselesi açıkça bir ulusal güvenlik krizidir. 'Biz başlattık soruşturmayı' diyorlar. Tabii siz başlatacaksınız, kim başlatacak? Ama sen niye geç başlattın, niye derinleştirmiyorsun, niye sorumluları ortaya koymuyorsun, niye olayın büyüklüğünü açıkça ortaya koymuyorsun? Ulusal güvenlik krizidir bu krizin adı. 3-5 kişi devletin en mahremine girmişse o halde başka istihbarat örgütleri nerelere girmiştir? Diploma merkezlerine, e-devletine, üniversitene, BTK'nın içine... 3-5 tane organize suç örgütü üyesi girmişse istihbarat örgütleri orada cirit atıyordur. Çürümüşlüğün açık bir örneğiyle karşı karşıyayız.
Fatih Sayar, BTK'nın başındaki kişi. Onlarca diploması var. Bilmeseniz gıpta edeceksiniz ama 4 tanesini kaldırmak zorunda kalıyor. Bu bir devlet adamına yakışmaz. Koyarsın diplomanı inanıyorsan diplomana. Kamuoyunda söz konusu olunca kaldırmazsın. Senin diploman var mı yok mu? Aynı anda iki doktorayı nasıl yaptın, iki tezi nasıl yazdın? Benim diplomalarımla ilgili kimse soru sormuyor, sorarlarsa hemen açıklayabilirim.
Bizim açımızdan Cumhurbaşkanı adayımız 15,5 milyon vatandaşımızın onayıyla Sayın Ekrem İmamoğlu'dur. Bizim açımızdan herhangi bir yenilik doğuracak durum söz konusu dahi değildir. Biz onların 35 yıllık diplomayı iptal etmelerini de kabul etmiyoruz. İftiralarla, isnatlarla, boş dosyalarla tutuklanmasını da kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı adayımız konusunda en ufak bir tereddütümüz söz konusu değildir. Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'dur."
SİYASET 06 Ağustos 2025 Çarşamba, 16:41
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler