Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AB üyeliği mesajı: Türkiye hak ettiği değeri görmeli
SİYASET, 30 Ekim 2025 Perşembe, 15:59Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
"Sayın Şansölye, kıymetli heyet üyeleri, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum. Şansölye sıfatıyla ülkemize ilk ziyaretini gerçekleştiren Sayın Merz ve heyetini ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bir defa da sizlerin huzurunda kendilerine hoş geldiniz diyorum.
Bugün yaptığımız görüşmelerde iki yakın NATO müttefiki olarak ortak çıkarlarımız zemininde ikili ilişkilerimizi ve uluslararası meseleleri ele aldık. Ayrıca stratejik hedef olarak gördüğümüz Avrupa Birliği'ne tam üyeliğimiz noktasında kendilerinden beklentilerimizi ifade ettik. Türkiye'nin bu konuda sergilediği kararlı iradenin birlik nezdinde hak ettiği karşılığı görmesi durumunda çok kısa sürede ciddi mesafe alabiliriz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere bakıldığında Türkiye-Birlik ilişkilerinin stratejik öneminin daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.
Bugün Batı Almanya ile ülkemiz arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının 64. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Bundan tam 64 sene önce ellerinde bavulları, kalplerinde sıla hasretiyle Almanya'ya giden kardeşlerimiz bugün 3,5 milyona varan nüfuslarıyla Almanya'nın kalkınmasına her alanda büyük katkı sundular. Değerli dostumla görüşmemizde Almanya'da yaşayan Türk toplumunun ortak değerimiz ve zenginliğimiz olduğunu bir kez daha teyit ettik. Almanya'daki kardeşlerimizin yıllara sari kazanımlarının korunmasına verdiğimiz önemin altını çizdim.
Bu çerçevede son yıllarda Avrupa'da artışı bir türlü engellenemeyen yer yer ırkçılığa varan yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığıyla mücadeleye atfettiğimiz ehemmiyeti vurguladım. Yurt dışındaki kardeşlerimizin kültürlerini, kimliklerini ve kadim değerlerini muhafaza ederek bulundukları ülkelere entegrasyonunu hep destekledik. Bundan sonra da desteğimiz bakidir.
Kıymetli basın mensupları, Türkiye ile Almanya arasındaki müstesna ekonomik ve ticari ilişkiler ise olumlu seyrini sürdürüyor. Almanya, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı. 50 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi yakın vadede 60 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu minvalde gerek ticaretimizi gerek müşterek yatırımları bir üst seviyeye taşıyacak savunma iş birliği konusunu Sayın Şansölye ile değerlendirdik.
Avrupa'da değişen güvenlik koşulları ışığında savunma sanayi ürünlerinin tedarikinde geçmişte yaşanan sıkıntıları geride bırakarak ortak projelere odaklanmamız gerekiyor. Eurofighter uçaklarının temin süreci gibi Almanya'nın son dönemde bu alanda attığı olumlu adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye'nin savunma sanayi alanında yakaladığı ivme dikkate alındığında Almanya ile çok geniş iş birliği imkanlarına sahip olduğumuz görülüyor. Kazan-kazan anlayışı temelinde bu iş birliğini daha da güçlendirebiliriz.
Değerli arkadaşlar, bugün ayrıca terörle mücadeledeki beklentilerimizi de değerli dostumla paylaştım. Almanya'nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine dikkat çektim.
Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye olarak Gazze'deki soykırımı ilk günden itibaren uluslararası gündeme taşıdık. Ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için yoğun çaba gösterdik. Bu mezalimin yeniden yaşanmamasına ve bölgede kalıcı barışın anahtarı olan iki devletli çözüme dair görüşlerimizi kendilerine aktardım. Evvela bölgeye yardımların kesintisiz ulaştırılması gibi yeniden yapılanma sürecinde de herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ettim.
Sayın Şansölye ile komşumuz Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Devrimden bu yana geçen 11 ayda Cumhurbaşkanı Sayın Şara'nın liderliğinde Suriye, kalıcı barış, huzur ve ekonomik kalkınma yolunda ciddi ilerlemeler kaydetti. Yaptırımların kalkmasına paralel olarak bu sürecin daha da hızlanacağı inancındayız. Ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası suretiyle Suriye halkının tüm fertlerinin refah ve esenliği bizim için öncelikli hedeftir. Bu noktada 10 Mart mutabakatının uygulanmasına büyük önem atfediyor, bu yönde verilen mesajları dikkatle takip ediyoruz. Almanya'nın da Suriye konusunda bizimle eş güdüm içinde çalışmaya atfettiği önemin farkındayız.
Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda da görüş alışverişimiz oldu. Savaşın adil ve kalıcı şekilde çözümü için diplomatik çabaların sürdürülmesini önemli görüyoruz.
Değerli basın mensupları, güçlü temellere ve çok katmanlı ilişki ağına sahip Türk-Alman iş birliğinin Avrupa'nın ve mücavir coğrafyalarımızın güvenliği için vazgeçilmez olduğunu bugün bir kez daha teyit etmiş olduk. Bu anlayışla Almanya ile yakın iş birliği içinde çalışmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Sözlerimin sonunda değerli dostum Şansölye Merz ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Friedrich Merz'in konuşulmasından satırbaşları şu şekilde:
Bu dostane misafirperverliğiniz için çok teşekkürler. Bu özel bir gün çünkü ortak tarihimizi şekillendiriyor.
Bu işgücü anlaşmasının başlangıcı. Zamanında misafir işçi olarak tanımladığımız insanlar, misafir işçiler çağrıldı ama insanlar geldi aileleriyle birlikte Almanya'ya.
Almanya'nın onay vermesi sonrası Türkiye'nin 20 Eruofighter alma kararından dolayı mutluyum. Misafirperverliğiniz benim için son derece önemli. İlişkilerimizi geliştirmeye kararlıyız. Çünkü birlikte ilerlersek çok daha başarı elde edebiliriz. "
SORU - CEVAP
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Türkiye'nin AB'ye üye olmak istediğini söylediniz. Türkiye AB'den ne istiyor ve ne sunuyor? Savunma konusunda işbirliği mi yoksa geri göndermeler mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cevabı: Şuan itibarı ile Türkiye'de bizim bu yaklaşımlar noktasında rahatız huzurluyuz. Çünkü biz Kopenhag kriterleri noktasında hep şunu söyledik. Kopenhag kriterleri bizim için olumsuz bir yaklaşım süreci değil. Eğer Kopenhag kriterleri doğrultusunda Türkiye'ye yaklaşılıyorsa bizim de Ankara kritikleri vardır.
Friedrich Merz'e: İsrail'e desteğinizin arkasında Nazi Almanya'sı döneminde Yahudilere yönelik soykırım mı var? Bu yüzden mi desteğiniz devam ediyor? Siz ileride tarihin yanlış tarafında durduğunuzu düşünecek misiniz? Bunun endişesi içerisinde misiniz? Avrupa'daki yabancı düşmanlığına karşı söylemsel veya eylemsel olarak bir adım atacak mısınız?
Friedrich Merz: Federal Hükümet İsrail devletinin kurulmasından beri İsrail Devleti'nin yanındadır. Bu ülke milyonlarca Yahudi için sığınabilecekleri bir ülke haline geldi. Bu nedenle Almanya her zaman İsrail'in yanında duracaktır. Bu İsrail Hükümeti'nin her kararının arkasında durduğumuz anlamına gelmez. İsrail kendini savunma hakkını kullandı. Tek bir kararla gereksiz kurbanların önü kesilebilirdi. Hamas silahları bırakabilirdi. Bu savaş hemen sona ererdi. Gazze'deki çocuklar Hamas'ın birer rehinesiydi. Bunun artık sona ermesini ümit ediyoruz.
Yabancı düşmanlığıyla mücadele ediyoruz. Ülkemizde din özgürlüğü var. Tabi ki Müslüman dinine mensup insanlar da Anayasa'nın koruması altında. Alman Devleti de hangi kişi hangi dine mensup olursa olsun canının korunmasından sorumlu. Eşit bir şekilde herkes bu haklardan yararlanabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bir defa bu süreç içerisinde 60 bini aşkın çocuk kadın yaşlı burada öldürülmüştür. Hamas'ın elinde bombalar yok. Nükleer silah yok. Ama bu silahların hepsi İsrail'in elinde mevcut. Dün akşam yine bu bombalarla özellikle Gaze'yi vurmuştur. Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz? Bunlar Gaze'yi vurmak suretiyle açlıkla soykırımla terbiye etmenin gayreti içerisinde olmuştur.
SİYASET 30 Ekim 2025 Perşembe, 15:59
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler
Nijerya'da darbe alarmı: Çok sayıda asker yakalandı
Abdülkerim Bardakcı, Galatasaray formasıyla 100. Süper Lig maçına çıkmaya hazırlanıyor
Meloni'yi şoke eden karar: Türkiye'yi geçecek proje askıya alındı!
İşten çıkarıldığını öne sürerek patronuna saldıran sanığın cezası belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve DEM Parti heyetinin görüşmesi başladı