Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e sert tepki: Geri dönülmez noktaya gidiliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda konuştu.

İsrail ve Netanyahu hükümetine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de şimdiye kadar sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İstanbul'da siz genç kardeşlerimizle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. İsrail'in insanlık dışı saldırıları karşısında doğdukları toprakları savunan Filistin'in yiğit gençlerini yürekten selamlıyorum. Zalimler karşısında Müslüman olmanın şerefini, asaletini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi selamlıyor, Rabbim her birinin yardımcısı olsun diyorum.

500 milyon gencimizin gelişimine katkılar yapan forumun başkan ve üyelerini tebrik ediyorum. Ortak geleceğimiz için koşan koşturan her bir genç arkadşaımza teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. İslam dünyası olarak zorlu ve çetin bir imtihandan geçiyoruz.

Son iki yıldır yüzümüzü nereye çevirsek bir yıkımla savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyozu. Gazze'de modern zamanın en utanç verici barbarlıklarından biri yaşanıyor. Yüzde 80'i enkaz haline geldi. Her türlü insani yardıma engel olmak suretiyle açlığı bir silah uğruna kullanıyorlar. Yemek kuyruğuna giren insanlar vahşice hedef alınıyor. Gazzeli kardeşlerimizi anteztezi imkanından yoksun bir şekilde ameliyat edilmeye çalışılıyor. Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de şimdiye kadar sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Gazze'deki sağlık alt yapısının yüzde 94'ü zarar gördü. Yüzlerce sağlık çalışanı hapisahnelerde esir tutuluyor. Karşımızda insanlık düşmanı bir zihniyet var. Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin savaş suçundan bahsetmesi, sadece tutarsızlık değil büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir.

Elbette Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu şebekesidir. Buna ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle adlarını Hitler, Pol Pot gibi zalimlerin yanına utançla yazdırmıştır. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı. Hem Gazze'deki soykırım hem de İran'da olan çatışmalar maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Korkunç bir felaket yaşanmadan eller tetikten ve düğmelerden çekilmelidir. Türkiye her doğru ve samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Biz coğrafyamızda daha fazla çatışma, kaos ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Siyonist lobinin şahsımıza ve hükümetimize yönelik yıldırma politikalarına rağmen duruşumuzu asla bozmadık, mazlumun yanında saf tutmaktan asla çekinmedik. Doğru ve adil olanı cesaretle savunmaktan imtina etmedik. Mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de barış diyoruz, diplomasi diyoruz, adalet diyoruz, bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz. İsrail'in saldırılarında şehit olan 55 bin Filistinli kardeşimize Rahmet diliyorum. Gazzeli mazlumların yanında olduğumuzu bir kez daha tüm dünyaya ilan ediyorum. 86 milyon olarak hepimiz Filistnili kardeşlerimizin yanındayız.

Mesele varsa mesul de vardır. Bu mesuliyetten kaçmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Müslümanlar olarak daha fazla vakit kaybetmeden birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz şarttır. Bu kritik süreçte dostukluk ve dayanışmamızı güçlendirmemiz ihtiyaçtan da öte zorunluluktur. Vahdet olmadan rahmet olmaz. Nüfusu 2 milyarı bulan İslam aleminin en temel sorunu imkansızlık değil vahdet eksikliğidir.