'Dubai çikolatalı' rüşvet iddiası!
GÜNDEM, 02 Ocak 2025 Perşembe, 15:12Avukat Prof. Dr. Seyithan D, hukuk fakültesinde öğrencisi olan Kocaeli Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan Alper Utku'yu geçen kasım ayında ziyaret etti. İHA'nın haberine göre, avukat Seyithan D., elindeki çikolata poşetini Utku'nun odasına hediye olarak bıraktı. Seyithan D. odadan çıktıktan sonra poşeti kontrol eden hakim Alper Utku, içinde çikolata ve zarf içinde döviz banknotları olduğunu gördü. Hemen odadan çıkan Utku, bu sırada kalemde bulunan Seyithan D.'ye poşeti iade etti ve "rüşvet" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
'POŞETTEN 2 BİN 500 DOLAR ÇIKTI' İDDİASI
Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen avukat Seyithan D. ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poşetin içinde ise 2 bin 500 dolar bulunduğu öne sürüldü. Seyithan D. hakkında "rüşvet vermek" suçundan hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Seyithan D.'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Ayrıca iddianamede, 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku, sanık Seyithan D. ile tanığın ifadeleri de yer aldı.
'İÇİNDE DUBAİ ÇİKOLATASI OLDUĞUNU SÖYLEDİ'
Alper Utku, ifadesinde şunları söyledi: "Odaya girerken elindeki poşetin içerisinde Dubai çikolatası olduğunu söyledi. Ben de nezaketen alıp masamın köşesine bıraktım. Yaklaşık 10 dakika odamda kalmıştı. Bu süre zarfında daha önceki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebini UYAP'tan gönderdiğini ifade etti. Ben de dosyanın halen Yargıtay'da olduğunu ve ilk olarak başka avukat tarafından sunulan dilekçenin cevabının da henüz dönmediğini, yeniden bu talebi Yargıtay'a göndereceğimizi cevap yazısı geldiğinde değerlendireceğimizi söyledim. Sonrasında kendisi televizyonlara çıktığını, bilirkişilik yapmış olduğunu ifade etti.
YARGIÇ TUTANAK TUTTU, ŞİKAYETÇİ OLDU
Poşette çikolata ve hafif aralıklı olan beyaz zarf içerisinde birden fazla döviz cinsi banknot paralar olduğunu gördüm. Olayın şokuyla poşeti alıp odamdan çıktım ve kaleme doğru elimdeki poşetle gittim. O sırada Seyithan D.'de kalemdeydi. Kendisine elimdeki poşeti uzatıp 'Bu poşet senin' dedim. Kendisi poşeti aldı ve hiç bir itirazda bulunmadı. Daha sonrasında olayı tutanağa bağlayıp suç duyurusunda bulundum. 4 Aralık'ta Seyithan D., odamın kapısını tıklayıp içeriye girmeye çalıştı. Kendisi geçen ki olay nedeniyle özür dilemeye geldiğini ifade etti. Kapıyı kapatmaya çalıştığı sırada kapıya yöneldim ve dışarıya çıkmasını söyledim. Koridordan uzaklaştı ve bu olayı da tutanağa bağladık. Seyithan D.'den bana rüşvet verdiği ve yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği için şikayetçiyim."
AVUKAT İDDİAYI REDDETTİ
İddianamede savunması yer alan sanık Seyithan D. ise 21 Kasım'da avukat İ.T.'nin yetkilendirmesiyle dosyaya sunulan dilekçenin akıbetini öğrenmek için Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine gittiğini anlattı ve şöyle dedi: "Dosya talebimin Yargıtay'a gönderildiğini öğrendim. Adliyeye gelmişken oda kapısında başkanın ismini görünce Marmara Hukuk Fakültesi ve Yalova Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde öğrencimiz olduğunu hatırladım. Kapısını tıklatıp içeri girdim. Zaten kendisi beni tanıyarak buyur etti. Çay ve çikolata ikram etti. Bir müddet sohbet ettik. Ben kendisine bilirkişilik yaptığımı söyledim. Dosyaya talep sunduğumuzu ancak talebimizin Yargıtay'a gönderildiğini söyledim. Aramızda bu şekilde konuşma geçti. Kocaeli Adliyesi'nden o gün ayrıldım.
25 Kasım'da oğlum Avukat O.S.D. ile birlikte daha öncesinden iflas ertelemesi yaptığımız firmayı ziyaret etmek amacıyla Kocaeli'ye geldik. Erken varmamız sebebiyle mahkemelere bilirkişilik ve konkordato komiserliği yaptığımı bildirmek amacıyla Kocaeli Adliyesi'ne de geldik. O sırada oğlum aracı otoparka bırakacağı için, içinde çikolata olduğunu bildiğim çantayı bana teslim etti. Oğlum Dubai çikolatasını sevdiği için sürekli bu çikolatadan alır. Ben poşeti alarak arabadan indim, oğlum ise park yeri aramak için araçla hareket etti. Kocaeli Adliyesi'ne girdiğimde ticaret mahkemesinin burada olmadığını fark ettim. 4. ve 5. ağır ceza mahkemesinin kalemlerine uğrayarak hileli iflas konusunda bilirkişilik yaptığımı söyledim.
'OĞLUMUN PARASIYDI'
Elimdeki çikolatayı da başkan beye bırakırım diye düşündüm. İçeri girdim ve çikolatayı bıraktım. Odasında normal sohbet ettik. İş ile ilgili konuşmadık. Hileli iflas konusunda bilirkişilik ihtiyacı olursa yapabileceğimi söyledim. Akabinde kendisinin yanına çıkarak 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kalemine uğradım. Kalemde dosya numarasını söylerken başkan bey kaleme gelerek çantayı bana verdi. Herhangi bir şey söylemedi. Ben de çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek başkan beyin getirdiğini düşündüm. Çantayı aldım ve kalemden ayrıldım.
Arabaya bindiğimde çantanın içerisine baktım ve beyaz bir zarf olduğunu gördüm. Oğluma bunun ne olduğunu sorduğumda kendisi bana, 'Benim param, yurt dışı telefonumun kaydını yaptırmak amaçlı almıştım. Bugün dövizi bozacağım, arabayı otoparka bırakacağız diye poşetin içerisine koyup sana verdim' dedi. Ben de o an, 'Eyvah. Demek ki başkan poşeti bu yüzden iade etti' diye söylendim. 'Çikolatayı niye iade ettiğini anlamamıştım' dedim.
'DURUMU İZAH ETMEK İSTEDİM'
Oğlum bana, 'Baba nereden bileyim, çikolatayı sana verdim. Başkalarına vereceğini düşünmedim. Gidip izah edelim' dedi. Ben de çok mahcup oldum. 'Şu aşamada izah edemem, gerekirse sonra izah ederim' dedim. 4 Aralık'tan önce de iş yoğunluğumdan dolayı Kocaeli'ye gelemedim. Ancak sonra fırsat bulup gelebildim. Başkan beye çıkıp durumu izah etmek istedim. Ancak sözlerime başladığım sırada başkan bey odasından hızlıca çıkarak kaleme doğru gitti. Ben de adliyeden ayrıldım.
'2500 DOLAR İÇİN BU DURUMA DÜŞTÜM'
Böyle bir durumun başıma gelebileceğine inanmazdım. Poşetin içerisinde para olduğunu adliyeden ayrıldıktan sonra arabaya binince oğlumun bana söylemesi neticesinde öğrendim. Poşet içerisindeki zarfta bulunan ve miktarını oğlumdan öğrendiğim 2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm. Nasıl izah edeceğimi de bilmiyorum. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verildiği için özür diliyorum. Durum anlattığım şekilde gerçekleşmiştir. Profesör unvanına sahibim. Aktif olarak avukatlık yapmaktayım. Bu tarz şeylere tenezzül edecek yapıda biri değilim. Birçok TV kanallarına aktif olarak çıkmaktayım. Bunları söylememin sebebi bu tarz işlere tenezzül etmeyeceğimi anlatmak içindir.
AVUKATIN OĞLU: ÇİKOLATAYI KENDİME ALDIM
Şüphelinin kendisi gibi avukat olan oğlu tanık O.S.D. ise şunları anlattı: "Olay tarihinde Dubai çikolatası aldım. Evden de 2 bin 500 dolar nakit paramı almıştım. Çikolatayı aldıktan sonra site içerisinde babamı alıp birlikte Kocaeli Adliyesi'ne geldik. Otopark yeri bulamadık. Ben babama, 'Arabayı park edeyim, yanına gelirim' dedim. Aracın içerisinde çikolatayı ve içinde döviz bulunan zarfı bırakmak istemediğimden dolayı poşeti babama verdim. 'Bu poşet sende dursun ben senden alırım' dedim. Babamın çikolatayı ikram edeceğini bilmiyordum. Babam adliye içerisine girdi. Ben de araca park yeri bulmak için adliye etrafında tur attım. Bir süre sonra babam beni arayarak, 'İşim bitti, gel beni al' dedi. Adliyenin önüne geldim ve babam arabaya bindi. Babamın bana arabaya bindiğinde, 'Bunda para mi vardı?' şeklinde serzenişte bulunduğunu hatırlıyorum. Ruh halinin de kötü olduğunu gözlemledim. Babam poşetin içerisinde para olduğunu bilmiyordu. Zarfın bile poşette olduğundan habersizdi. Ben gayri ihtiyari olarak poşetin içerisine zarfı koydum. Çikolatanın ikram edilme olasılığını hiç düşünmedim. Çikolatayı kendim yiyecektim".
GÜNDEM 02 Ocak 2025 Perşembe, 15:12
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler