Eski FBI ajanı: DEAŞ, ABD'de harekete geçti

ABD'de New Orleans, New York ve Las Vegas kentlerinde üst üste gerçekleşen, 15 kişinin öldüğü, 45 kişinin de yaralandığı saldırıların ardından FBI harekete geçti. ABD'nin federal iç güvenlik kolluk gücü olan FBI'ın odağında ABD ordusunda görev yapmış ve DEAŞ'a katıldığı bilinen Şemsettin Cabbar bulunmakta. Cabbar'ın yılbaşında New Orelans kentinde gerçekleştirdiği saldırıda 15 kişi hayatını kaybederken saldırganın saldırıyı gerçekleştirdiği yol boyunca bombalar yerleştirdiği, evinde çok sayıda patlayıcı bulunduğu ve terör örgütü DEAŞ'ın üyesi olduğuna ilişkin çok sayıda delil de bulundu. Dünyanın konuştuğu saldırıları Haber Global Web Özel'e değerlendiren eski FBI ajanı Douglas Hart'a göre DEAŞ yıllar içerisinde belirli terör stratejileri geliştirdi ve FBI tüm bu stratejilerin örgülerini çıkardı. Hart'a göre FBI'da "örgü takibi" adı verilen taktiğe göre zanlılar mutlaka arkalarında iz bırakıyorlar. Hart, ikinci Donald Trump döneminde iç güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılacağını ve vize süreçlerinin zorlaşacağını da iddia etti. İşte eski FBI ajanının çarpıcı açıklamaları:

(Emekli FBI Ajanı Douglas Hart'a göre son üç gündeki saldırılar DEAŞ'ın ABD'de seri terör eylemleri gerçekleştirmek için harekete geçtiğini ortaya koymakta.)

ARKASINDA DEAŞ AĞI VAR

"11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD'deki terör eylemlerine bakıldığında saldırganların belirli bir örgü içinde hareket ettikleri görülecektir. 11 Eylül'den sonra oluşturulan iki yeni istihbarat kurumu ve olağanüstü önlemler dolayısıyla terör hücreleri ülkede yalnız kurt dediğimiz, bağlantıları saklı ve tek başına eylemler gerçekleştirdiler. 2009'da Arkansas ve Teksas eyaletlerindeki askeri üslere gerçekleşen saldırılarda da bu durum FBI'ın teşhis profiline girdi. 2015 yılında Tennessee Eyaleti'ndeki iki askeri binada gerçekleşen saldırı da bunun bir başka örneği. Ancak 2015 yılından sonra DEAŞ'la bağlantılı saldırganlar taktik değiştirdiler ve 2016 yılındaki saldırılarda 51 kişiyi kamuya açık alanlarda öldürüldüler. Araçla saldırıyı da 2017 yılında New York kenti yaşadı ve dört insan hayatını kaybetti. 2019 ve 2020 yıllarında da benzer saldırılar düzenlendi. Bu süreç bize ne anlatıyor? DEAŞ'ın belirgin bir davranış modelini benimsedi ve bu türden saldırılar görünüşte tek başına radikalleştiği iddia edilen ancak açıkça bu modele uyan kişiler tarafından gerçekleşmekte. Dolayısıyla FBI'a göre bu kişiler terör örgütünün haberleşme ağına dahiller, saldırılar organize yapılıyor ancak yalnız hücre görünümü verilerek tek defada en fazla insana zarar vermeye çalışan eylemler planlanıyor. Mesleki deneyimlerime dayanarak New Orelans saldırısının arkasında DEAŞ'ın uluslararası terör ağı ve planlaması olduğunu söyleyebilirim. Örgüt ABD'de harekete geçmiş durumda."

MUTLAKA İZ BIRAKIRLAR

"ABD'deki terör saldırılarında teröristlerin kişisel yaşamında, yaşam alanlarında ya da sosyal medyalarında mutlaka geride planlanmış bir iz bıraktıkları görülür. Örneğin New Orelans saldırganının aracında ve evinde DEAŞ bayrakları ve belgeleri bulunması ya da DEAŞ adına eylem yapacağına ilişkin sosyal medya görüntülerinin bulunması gibi. Eğer bu iz yoksa bu saldırıyı DEAŞ'ın terör örüntüsü içine almak sağlıklı sonuçlar vermez. Bu örüntüler ve motifler dolayısıyla FBI, Las Vegas'ta bir kamyonetin patlatılmasıyla gerçekleşen eyleme ilişkin hızla bir sonuca varıp soruşturmayı yerel polise devredebildi."

(Douglas Hart yakın zamanda güvenlik gerekçesiyle yurtdışından ABD'ye girişlerin zorlaşacağını da ifade etmekte.)

VİZE ALMAK ZORLAŞACAK

"Donald Trump'ın göreve geldiğinde Gerçekleşen saldırıların ardından ülke içinde özellikle yabancılara ve sınırları korumaya ilişkin güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkaracağını düşünüyorum. ABD'ye özellikle Orta Doğu'dan ve uyuşturucu kartellerinin bulunduğu Meksika, Kolombiya, Panama gibi ülkelerden gelen turistlere yönelik geçici süreyle ek vize protokolleri uygulanması da beklenir. Trump'ın iç güvenlik politikalarının çok sert olacağını biliyoruz ancak FBI'ın ve yerel polis güçlerinin kanunlara göre hareket etmesi zorunlu olduğu için Washington ile eyaletler arasında kolluk güçleri ve göçmen politikasına ilişkin bir denge oluşmak zorunda kalacaktır."

([email protected])