Gazeteci Hakan Tosun'un ablası: Adaletin yerini bulmasını istiyoruz

Tosun'un saldırıya uğradığı ana ilişkin görüntülerin ortaya çıkmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü, A.M. (18) ve A.Ş. (24) adlı iki şüphelinin gözaltına alındığını açıkladı. Aile, avukat ve arkadaşları ise dosyada yeterli inceleme yapılmadığını belirtiyor.

MA'nın aktardığına göre, kardeşinin 1993'ten bu yana kamera taşıdığını ve özellikle çevre haberleriyle tanındığını anlatan Özlem Tosun, "Hakan sesini duyurmak, görünür olmak isteyen herkesin haberini yaptı. Bir haberci haberini sunar, yansıtır ama o içinde yaşattı. Bu işi yaparken de büyük bir keyif alıyordu. Çok özveriyle yaptı" dedi.

Hastane ve soruşturma sürecindeki ihmalleri sıralayan Tosun, yaşanan gecikmelere ve eksik işlemlere dikkat çekti:

"Yaşadığı olayın arkasından hastanede geçen süreç, kimlik tespitiyle ilgili gecikme, müdahale ile ilgili gecikmelerle geçti. Ardından kamuoyunun 'Hakan'a ne oldu?' diye sormasıyla hastanede olduğu bilgisine ulaşabildik. O bilgiyi aldığımızda çok uzun bir süre geçmişti. Sonraki süreçte de çok aksaklıklar, problemler yaşadık. Hakan giderken de mücadelesini geride bırakmadı, organ bağışı yaptı. Organ bağışı yapıldıktan sonra hastaneden Hakan'ın çıkması bile problem oldu. Adli Tıp'a gitmesi için gecikti. Müdahale gecikti. Olay yeri incelemesi yapılmadı. Polislerle aile arasında diyaloglar ve şu an tutuklu olan iki kişinin ifadeye telefonla çağrılması, üçüncü kişiyle ilgili hiçbir işlem yapılmamış olması gibi birçok ihmal yaşandı. Bunlar bizi gerçekten çok üzüyor ve biz adaletin yerini bulmasını, suçluların gerekli cezayı almasını ve Hakan'ın neden öldürüldüğünün cevabını öğrenmek istiyoruz."

Hakan Tosun kimdir?

1975'te İstanbul'da doğan Hakan Tosun, 1993'te özel radyoların yayına başlamasıyla teknik danışman olarak meslek hayatına başladı.

1998'de yerleştiği İzmir'de çeşitli televizyon kanallarında haber-montaj operatörü olarak çalıştı.

2009'dan itibaren belgesel yapımcılığına yoğunlaşan Tosun; doğa, kent mücadelesi ve toplumsal olaylar üzerine "Çatılara Doğru", "Tekel İşçileri", "Büyük Anadolu Yürüyüşü", "Dönüşüm (Gentrification)" ve "Validebağ Direnişi" gibi belgesellere imza attı. Bağımsız gazeteci kimliğini sürdüren Tosun, "Doğa ve Kent Aktivizm Documentary" adlı yapım şirketinde yönetmen olarak çalışmalarına devam ediyordu.