İBB'den "bavul" iddialarına açıklama

Sosyal medyada ve bazı medya organlarında, Ekrem İmamoğlu'nun Beşiktaş'taki bir otel toplantısından iki valizle ayrılan korumasının görüntüleri servis edilerek çeşitli iddialar ortaya atıldı.

İBB'nin konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şu şekilde:

"Yayınlarıyla dünyada saygın bir yerde olduğunu iddia eden üç harfli ulusal bir haber ajansı başta olmak üzere, yanlı ve tam kontrollü kimi yayın organları; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da bir otelde gerçekleştirdiği özel bir görüşmenin hukuksuz şekilde temin edilen görüntülerini, başka bir olayın görüntüleriyle montajlayıp yayınlayarak gazetecilik ilkeleriyle bağdaşmayan yeni bir suça daha ortak olmuşlardır.

Aynı merkezlere aynı kişi ve gruplarca servis edilen son bavul görüntüleri üzerinden yaratılmak istenen algı bile kamera bantlama uygulamasına neden ihtiyaç duyulduğunu tek başına açıklamaya yeterliyken, Sayın Ekrem İmamoğlu'nun, yıllardır benzer hukuksuzluklara maruz kalması nedeniyle güvenlik birimleri tarafından alınan tüm önlemlere rağmen, görüntülerdeki bavullarda yalnızca kamu güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılan sinyal kesici cihazların taşındığı açıkça kamuoyuna duyurulmuşken; bu yayın organları kamuoyunu doğru bilgilendirmek yerine açık bir manipülasyon kampanyasına devam etmektedir.

Bununla da yetinmeyen bu kurgulu merkezler, yıllar önce CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınma işlemi sırasında, bina sahibinin bir kısmını nakit talep ettiği meblağın, avukatlık ofisinde ve tamamen yasal bir süreç içinde partililer tarafından sayıldığı ve yine hukuksuzca elde edilip servis edilen güvenlik kamerası görüntülerini; bu yeni ve tamamen farklı olayın görüntüleriyle montajlanarak birleştirmiş, iki tamamen bağımsız olay ardı ardına getirilerek, sanki yasa dışı faaliyet varmış ve görüşmede para alışverişi yapılmış gibi gerçek dışı bir algı yaratılmaya çalışılmıştır.

Talimatla hareket eden sözde habercilerin, gazetecilik etiğini ve halkın haber alma hakkını ayaklar altına alarak bu açık hukuksuzluğa ortak olması, yalnızca kendi itibarlarını değil, meslek onurunu da kirleten ve basın tarihine yeni bir kara leke olarak kazınan utanç verici yeni bir örnek olmuştur.

Bu yöntem; gazetecilik değil, yalan üretim merkezi haline gelmenin açık ve acı bir göstergesidir.
Konuya ilişkin gerekli tüm hukuki süreçler titizlikle işletilecektir."