Ekrem İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' davasında karar!

Ekrem İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' davasında karar!

GÜNDEM, 16 Temmuz 2025 Çarşamba, 13:21
Tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan davada karar verildi.

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i 'tehdit edip hedef gösterdiği' iddiasıyla yargılandığı davada 3'üncü kez hakim karşısına çıktı.

İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası ve siyasî yasak talep edilen davanın bu duruşmasında karar çıkması bekleniyor.

Ekrem İmamoğlu, duruşmaya 10:16 gibi getirildi. Mahkeme ilk olarak İmamoğlu'na söz verdi.

''HERŞEY OLAĞANÜSTÜ GELİŞİYOR''

İmamoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Mütalaaya karşı beyanda bulunmadım aslında. Sadece o güne dair yorumlarımı sizlerle paylaştım, Sayın Hakim, uygun görürseniz. Hayat kısa; size sunumum da hayat kadar kısa olacak, inşallah.

Öncelikle teşekkür ederim. Burada bulunmamızın sebebi, sadece bir panelde söylenen sözlerle sınırlı kalabilecek bir durum değil. Türkiye tarihinin önemli bir dönüm noktasında, İstanbul'un bir mahkemesinde yargılanma süreci içerisindeyiz ama bunu da başka bir adreste yapıyoruz. Her şey olağanüstü gelişiyor.

Ne yazık ki süreçleri tam tersine yaşamanın üzüntüsünü dile getirmek zorundayım. 23 Haziran'dan bu yana, ne yazık ki kumpaslar, tutuklamalar, iftiracılar üzerinden operasyonlar, şiddet, insanı gerçekten çok derinden etkileyen, vicdanı ve sağlık kurallarını yok sayan hapis süreçleri yaşanıyor ve dahası var...

'Dahası' diyorum çünkü alelacele, telaşla bir iddianame daha ortaya çıkıyor. 18 yaşında bir gencin yaptığı işlemde, içinde ne sahte evrak ne uydurma belge varken, sahtecilik üzerinden hakkında soruşturma açılıyor. 18 yaşındaki Ekrem'den sahtecilik... Bir de yetinmiyorlar; ileri görüşlülük çıkarıp 18 yaşındaki Ekrem'in ileride cumhurbaşkanı adayı olabileceğini öngörüp siyasi yasak getirecek bir iddianame düzenliyorlar.

O günden bu yana acı bir sürecin içindeyiz. Millet perişan, üzgün. 12 şehit veriyoruz; niçin verdiğimizi bile sorgulayamıyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Mangalda kül bırakmayan insanların ise çıtı çıkmıyor. Bir LGS sınavında bile adaleti sağlayamamanın, insanların çocuğunun yüzüne bakamayacak noktaya geldiği bir cenderenin içerisindeyiz.

Tam bu noktada, Mart'tan bu yana süren operasyonlarla milletin daha da fakirleştiği bir dönemdeyiz. Küresel ittifaklar kuruluyor, teknoloji ilerliyor ve baş döndürücü bir hızla dünya ülkeleri kendini yeni döneme hazırlıyor. Bu yeni dönemde; üreten, akılcı diplomasi sağlayan, hukuki düzeni güçlü, hukukun üstünlüğünü tesis eden ve yeni nesilleri çağın beklentilerine göre hazırlayan ülkelerin kazanacağını görüyoruz.

Ama biz neredeyiz? 10 yıldır milletimizi oradan oraya savuran bir ekonomik düzenin içerisindeyiz.

Bir kişinin iki dudağı arasından çıkan her şeyi sorumluluk kabul eden bir avuç insanın aklıyla Türkiye; yoksulluğun, enflasyonun ve faizin cenderesi altında inim inim inliyor.

Dünyanın en yüksek faizini veriyoruz. Bütün ekonominin prensiplerini yok sayarak yürütülen bir süreçte insanlar ne borçlanabiliyor, ne de borçlanmak istese banka bulabiliyor.

Böyle bir sıkıntı altında bugün buradayız.

Bana binlerce mektup geliyor, sanayicilerden ve esnaflardan da geliyor. Olan biteni takip ediyorum. Bu ülkede hiç kimse üretemiyor.

Gözünü kırpmadan bu millete her bedeli ödetebilecek bir akla karşı bugün buradayız.''

SAVCIYLA TARTIŞMA: BAKMAK YASAK MI?

Hakim, İmamoğlu'nu konuşmasından sapmaması, suçlamalara karşı konuşması için konuştu.

İmamoğlu da "Sayın hakim bitiriyorum. İddianamenin özü de budur zaten" diyerek "Türkiye tarihinde bana uygulandığı gibi bir tecrit uygulanmadı" ifadelerini kullandı.

Öte yandan İmamoğlu ile savcı arasında tartışma yaşandı. İmamoğlu'nun savcıya bakması üzerine başlayan tartışmada İmamoğlu savcıya "Size bakmak yasak mı?" dedi.

İmamoğlu konuşmasına hakime dönerek devam etti: "Sayın hakim size soruyorum. Savcı beye bakmam yasak mı?"

Bu sözlerin üzerine mahkeme salonunda alkış tufanı koptu.

DEM PARTİ VE MHP'YE ÇAĞRI

Mahkemede, iktidarın başlattığı 'Terörsüz Türkiye' sürecine yönelik de konuşan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Önemli gündemlerimizden birisi de ekim ayından bu yana gündemimizde olan 'Terörsüz Türkiye' sürecidir. Bizler yurtta barış dünyada barış ilkesinin bekçileriyiz, olmaya da devam edeceğiz.

Türkiye'de barışa katkı sağlayacak her adımın destekçisi, bekçisi oluruz. Ancak ne zaman koltuğu derde girse milleti karşısına alanların karşısında durmaktan da kendimizi alı koymayız. Bu, Türkiye'nin kurucu partisi olmaktan gelen sorumluluğumuzdur.

Milletçe yürütülmesini arzu ettiğimiz bu sürecin ortalamasında, yıllardır kaos ve baskı siyaseti uygulayan, dönemsel çıkarlarına göre hareket eden iktidar ne bizi ucuz operasyonlarla devre dışı bırakabilir ne de milletimizin duygularını sömürmelerine müsaade etmeyiz. Türkiye'nin tamamıyla birleştirici ve bütüncül bir akılla yürütülmesi için çağrımıza devam edeceğiz."

"Süreci başlatan DEM Parti ve MHP'ye bir çağrıda bulunmak istiyorum" diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreci kendi ikballeri için fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın. Tarihi sorumlulukla bu sürecin dikkate alınması gereken bir süreçte şeffaf, kucaklayıcı bir şekilde sürdürülmesi için ciddi adımlar atmalısınız"

İmamoğlu, savunmasının sonunda Nazım Hikmet'in 'Davet' şiirinden dizeler okudu.

''GELECEK SEÇİMLERİ DEĞİL GELECEK NESİLLERİ DÜŞÜNÜYORUM''

İmamoğlu, mahkemedeki konuşmalarının sonunda şu ifadeleri kullandı:

"Ben gelecek seçimi düşünenlerden değil, gelecek nesilleri düşünenlerdenim ve düşünmeye de devam edeceğim. Bunu da herkes böyle bilsin. Kötülük yapanlara ve kötülere karşı mücadelede yoluma devam ediyorum. Dimdik ayaktayım, cesaretim tavandır. Gençliğim var, yolum da uzun."

ERDOĞAN'A YASAK GETİREN KONUŞMAYI HATIRLATTI

Daha sonra İmamoğlu'nun avukatı Fikret İlkiz söz alarak mütalaya karşı savunma sundu. Av. İlkiz, savunmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı iken 1997'de Siirt'teki bir mitingde okuduğu şiir nedeniyle 1998 yılında aldığı hapis ve siyasi yasak cezası sonrası yaptığı konuşmayı alıntıladı. İlkiz şu ifadeleri kullandı:

"O belediye başkanı ne dedi bakalım...

'Her şeyden önce bugün kendi ülkemde böyle bir konuşma yapmak zorunda kaldığım için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Çünkü güneş gibi açık hakikatleri savunmak zorunda olmak, bir insan olarak beni üzüyor. Fakat bilinmelidir ki üzüntüm kişisel bir üzüntü değildir. Bu ülkenin başına getirilenlere üzülüyorum. Mafyalaşmanın, çeteleşmenin, kokuşmuşluğun dibe vurduğu bir ortamda; benim yolsuzluktan değil, cinayetten değil, kul hakkı yemekten değil, sadece ve sadece okuduğum bir şiir nedeniyle ceza almam, beni değil, sadece bu ülkenin hukuk anlayışını küçültür. Bu ceza milyonların bana olan güvenini değil, adalete olan güvenini sarsmıştır. Yargının üzerine siyaset gölgesinin düştüğünü uzun zamandan beri, kapatılan partilerden, içeri tıkılan düşünce ve siyaset adamlarından, aydınlardan, gazetecilerden dolayı zaten biliyorduk.

Siyasi rakiplerimiz ve kendilerini iyi bilen güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu odaklar, ne yazık ki hepimizin ihtiyacı olan hukuku, kendi küçük ve çıkarcı düşüncelerine alet etmekte bir sakınca görmediler. Adalet gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır. Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Çünkü biz şaşmaz ve değişmez adalet ilkelerine inanıyoruz. Çünkü biz kamu vicdanı denen ve asla yanıltılamayan değerin farkındayız.

Adalet! Evet, adaletten bahsediyorum. Toplumdaki ortak paydalardan en önemlisi olan adalet duygusunu yaraladığınız zaman, yalnızca haksız mahkûmiyetlere yol açmış olmazsınız. Bu ülkenin hukuki geleceğini, bu milletin vicdanını da yaralamış ve kanatmış olursunuz. Bu kararı ve düşünce özgürlüğü kapsamındaki diğer yanlış kararları kendi çocuklarınıza izah edemezsiniz. Yaşadığımız dünyaya izah edemezsiniz.'

İlkiz, "Suçsa az önce okuduğum sözler Tayyip Erdoğan'a aittir. Buyrun savcılık soruşturma açsın, açabilirse" dedi.

MAHKEME BAŞKANINDAN GÜRLEK'İN AVUKATINA RET

İlkiz'in sözlerinin ardından Gürlek'in avukatı, cevap hakkı doğduğunu ve konunun 'siyasallaştığını' belirterek söz almak istedi, mahkeme başkanı ise "Burası belediye meclisi değil" diyerek bu talebi reddetti.

"GÖÇEBE MAHKEME TECRİTİN BİR PARÇASI"

Daha sonra karar öncesi mahkeme tarafından İmamoğlu'na son söz verildi. İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Son söz kavramı benim için uygun bir kavram değil. Hiçbir zaman sözün bittiği yerde olmayız. Gerçekten bir yargı tacizi altında olan bir kişi olarak, yoğun bir saldırıyla karşı karşıya olduğumun altını çizmek isterim. Üzülerek söylüyorum, bugün burada bulunmak, mahkemede değil Silivri'de göçebe mahkemede yargılanmanın tecritin de bir parçası olduğunun altını çizmek isterim.

Ahmak davası var, hakkımda hapis kararı verildi. Artık neredeyse üç yıla giden şekliyle istinaf mahkemesinde bekletiliyor. Beylikdüzü'nde bir ihale davası var. O davada da 5 kez mütalaa vermeyen bir savcıyla karşı karşıyayız" diyen İmamoğlu, hakkında açılan davaları mahkeme başkanına hatırlattı.

"MEVLÜT OKUTMAK İSTEDİM, MÜFTÜ 'OKUTAMAZSIN' DEDİ"

"Dün 15 Temmuz'du, o insanlar niye öldü, o darbe niye düzenlendi. Genel başkanımıza söz verilmedi mecliste. Ben 15 Temmuz'dan sonra camide mevlüt okutmak istedim. Müftü okutamazsın dedi, kaymakamı aradım. Kaymakam 'Zaten çok dua okundu sen de okuma' dedi."

İmamoğlu'nun bu sözlerinden sonra salondaki çok sayıda izleyicinin güldüğü görüldü.

"BEŞİNCİ KEZ YENECEĞİM İÇİN TEHDİDİM"

İmamoğlu şöyle devam etti:

"Ben 'vah memleket vah' demek istemiyorum. Ben Mehmet Çalık kardeşimin evine dönmesini istiyorum. Bu insan niye hapiste? Niye süründürülüyor? Bu iş cinayete doğru gidiyor. Bu yargılama değil. Aynı şekilde kadın mahkumlar, şoförler...

Ben bu cennet vatanda bir kişi için tehdidim. Ama ben tehdit etmiyorum, milletimiz tehdit ediyor. Sandıkta dört kez yendim, beşinci kez yeneceğim için tehdidim. Mücadeleye devam edeceğim. Kararlılılığım tahmin edemeyeceğiniz seviyededir. "

1 BERAAT, 2 MAHKUMİYET

"Terörle mücadele eden kişiyi hedef gösterme" suçlamasından beraat eden İmamoğlu, "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün, "tehdit" suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

İmamoğlu'na "Akın Gürlek Davasında" toplamda 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Kaynak: Cumhuriyet

GÜNDEM 16 Temmuz 2025 Çarşamba, 13:21

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

Fidan'dan BM Güvenlik Konseyi'nde 'Gazze' tepkisi

Fidan'dan BM Güvenlik Konseyi'nde 'Gazze' tepkisi

İki otomobilin çarpıştığı kazada 8 kişi yaralandı

İki otomobilin çarpıştığı kazada 8 kişi yaralandı

Suriye, Süveyda kentindeki güçlerini çekiyor

Suriye, Süveyda kentindeki güçlerini çekiyor

3 yaşındaki çocuğa motosiklet çarptı!

3 yaşındaki çocuğa motosiklet çarptı!

Yalnız yaşayan kadın evinde ölü bulundu

Yalnız yaşayan kadın evinde ölü bulundu

Barcelona'nın yeni 10 numarası Lamine Yamal

Barcelona'nın yeni 10 numarası Lamine Yamal