Nadir toprak elementleri için strateji belgesi çağrısı!

Türkiye'nin madencilikte maden çeşitliliğinde 8., rezervde 22. ve değerde 28. sırada yer aldığı belirtilirken, TMD Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'de 3,5 trilyon dolarlık yer altı serveti bulunduğunu ve ekonomiye kazandırılmayı beklendiğini aktardı. Yılmaz, madenciliğin ekonomik bağımsızlık açısından önemine işaret ederek, dış ticaret açığının yaklaşık 60 milyar dolarlık kısmının madencilik ürünlerinden kaynaklandığını ifade etti.

"2026 kritik yıl" vurgusu

Türkiye gazetesinin haberine göre, Yılmaz, 2026 için en kritik başlığın, yatırım ortamının öngörülebilirliğini artıran, izin süreçlerini hızlandıran ve kurumlar arası koordinasyonu güçlendiren mevzuatın tamamlanması olduğunu belirtti. 2025'te orman izinlerinin dijitalleşmesi ve izin sürelerinin kısaltılmasının iyileşme sağladığını kaydeden Yılmaz, madenciliğin hukuki statüsünün netleşmesi, "kamu yararı" tanımının güçlendirilmesi ve ÇED-mera-orman süreçlerinin entegrasyonunu sektörün temel beklentileri arasında sıraladı.

"Strateji belgesi hazırlanmalı, enstitü veya başkanlık kurulmalı"

Altında yerli üretimin artırılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin her yıl altın ithalatına 20 milyar dolar ödediğini; 6 bin 500 tonluk potansiyele rağmen üretimin 30-32 ton düzeyinde kaldığını belirterek, orta vadede altın üretimini 100 ton bandına taşımayı hedeflediklerini dile getirdi.

TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan da nadir toprak elementleri ve kritik mineraller için çalışmaların koordinasyonu amacıyla "Ulusal Kritik Mineraller Strateji Belgesi" hazırlanmasını, "Kritik Mineraller Teknoloji Enstitüsü" veya "Kritik Mineraller Başkanlığı" kurulmasını önerdi.