Tutuklu eski İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den Engels atıflı mesaj

Tutuklu eski İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den Engels atıflı mesaj

SİYASET, 10 Temmuz 2025 Perşembe, 10:01
Tutuklu eski İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in sosyal medya hesabından cezaevindeki durumunu anlatan bir mesaj paylaşıldı.

Cezaevinde ailesiyle ilk görüşmesinin heyecanını yazan Soyer, sosyalist filozof Friedrich Engels'in "Özgürlük zorunluluğun kavranmasıdır" sözüne atıfta bulunarak, "Ailemin her bir ferdinin, her bir dostumun, yoldaşımın içinde bulunduğum "zorunlu" durumu kavrayacak kadar akıllı ve "özgür" olduğunu biliyorum" dedi.

Tunç Soyer'in İçeride olmamın sebebinin "nitelikli dolandırıcılık" olmadığına eminim, tutuklanma kararını veren hakim de biliyordur" dediği "Cezaevi Günlüğü" başlıklı yazının tamamında şu ifadeler yer aldı:

"Cezaevi Günlüğü

9 Temmuz 2025

Her sabah olduğu gibi bu sabah da 06:00'da kalktım, koğuşun, zeminin rutin temizliğini yaptım. Soğuk bir duş aldım. Ancak koşuya çıkmadım. Çünkü bugün büyük gün...!

09:00'da ilk kez annem, kardeşim, eşim, kızlarım ve damadımla açık görüşte buluşacağız.

En şık gömleğimi giydim, heyecanla beklemeye başladım.

Tam 09:00, memur arkadaşlar geldiler, demir kapı açıldı, buluşma salonuna yürümeye başladık. Boğazımda düğümler büyüdü, yutkunamadığımı fark ettim. Az sonra onlar da karşı kapıdan içeri girdiler. Gözyaşları içinde uzun uzun kucaklaştık. Bu buluşmanın çok zor olacağını biliyordum. O an o zorluğu iliklerime kadar hissettim.

İlk tatlı şok sakallarımı kesmiş olduğumu fark etmeleri oldu. Bunun beni çok gençleştirdiğini söylediler. 5-10 dakika sonra bütün kontrolü aldım ve o hüzünlü havayı dağıttım. Cezaevi fotoğrafçısının fotoğrafında da görüleceği gibi yüzler gülmeye başladı.

Neptün bir hoşluk yapmış, 2 köpeğimizin ve 2 kedimizin fotoğraflarını kızların, damadın ve kendisinin tişörtüne bastırmış. Böylece onlarla da özlem giderdim. Tam 10:00'a kadar 60 dakika içinde gündelik hayatımı, aklımdakileri, gönlümdekileri, her şeyi anlattım, her şeyi konuştuk.

Elbette doyamadık ama vedalaşırken artık gözyaşları yoktu.

'GÖRDÜĞÜM EN POZİTİF MAHKUMSUNUZ'

Koğuşa dönüş yolunda bir memur; "Gördüğüm en pozitif mahkumsunuz" dedi. O an bir şey diyemedim ama sonra bunun üzerine biraz düşündüm.

Bu pozitifliğin sebebi galiba 2 soruya verdiğim cevapta saklı

1) Neden burada olduğum ve;

2) Beni ben yapan şeylerin neler olduğu soruları

1) "Başka Bir Dünya Mümkün" kitabımda da yazdığım gibi, 50 yılı aşkın süredir, kendimi bir solcu, bir sosyal demokrat olarak tarif ederek yaşıyorum. Bu memlekette her sosyal demokrat gibi ben de bunun için kendimce bedeller ödeyerek yaşadım. Ancak Deniz'ler gibi hayatını vererek, yıllarını haksız yere hapiste, sürgünde geçirerek bedel ödeyenler olduğunu görüp bildikçe, kendi ödediğim bedellerin onların yanında hafif kaldığını düşünürdüm. Şimdi sıra bana geldi...! Aklımın, vicdanımın solda olmasının bedelini ödüyorum.

İçeride olmamın sebebinin "nitelikli dolandırıcılık" olmadığına eminim, tutuklanma kararını veren hakim de biliyordur. Çünkü "hukuk" okuduğuna göre, dosyada suçun unsuru olan "kişisel menfaat ve çıkarın" tek bir şahidinin tek bir belgesinin olmadığını görmüştür. İçeride olmamın sebebi hiç kuşkusuz, siyasi fikirlerim ve bu fikirler doğrultusunda bugüne kadar yapmış olduklarım. "Nitelikli dolandırıcılık" bunun sadece kılıfı. Sıra bana geldi, çünkü otoriterlik arttıkça baskı ve hukuksuzluk artıyor. Belki de iktidarlarının sonuna yaklaştıklarını düşündükçe, zulümleri çoğalıyor. Böyle olduğunu bilince, içeride olmak, inandıklarım ve doğru bildiklerim adına bir şeref madalyasıdır. O nedenle içeride olmak ne beklenmedik ne de anlaşılmaz bir durum değil. Kafam net, içim huzurlu.

ENGELS'İN SÖZÜNE ATIF YAPTI

2) İç huzurumun diğer sebebi de ikinci soruya verdiğim cevapta. Yine kitabımda yazdığım gibi hayatımı "sahip olmak" değil "olmak" üzerine şekillendirmeye çalıştığım için "madde bağımlılığım" yok. Madde derken uyuşturucu maddeleri kastetmiyorum elbette. Hani örneğin "kavrulmuş badem olmadan yaşayamam" ya da " şu marka değilse giymem" veya "akşam tek kadeh atmadan yatmam" dediğim hiçbir şey olmadığını fark ettim. Bu çok hoş bir aydınlanma oldu benim için. Gördüm ki hiçbir şeyin esiri olmamışım. Bir çok alışkanlığımı yapamıyor olmak bir hüzün bir sıkıntı yaratmadı bende. Yani burası o bağımlılıklara dair bir sınav idiyse, o sınavdan başarıyla geçtim.

66 yıllık hayatımda hep "olmak"la ilgili kafa yordum. O nedenle beni ben yapan şeyler "maddeler" değil; aklım, vicdanım ve inandıklarım. Hiç kuşkusuz bunları yaşarken en yakınımdaki ailemin, dostlarımın, yoldaşlarımın eksikliği çok üzücü. Özellikle ailemi yalnız bıraktığım için, sevenlerimi, sevdiklerimi üzdüğüm için çok üzgünüm.

Ama bir tesellim var...!

Friedrich Engels: " Özgürlük zorunluluğun kavranmasıdır." Demiş.

Ailemin her bir ferdinin, her bir dostumun, yoldaşımın içinde bulunduğum "zorunlu" durumu kavrayacak kadar akıllı ve "özgür" olduğunu biliyorum.

Kıymetli dostlarım, içeride olsam da benim de özgür olduğumu biliniz. Bilin ki en yakın zamanda yine özlemle doyasıya kucaklaşacağız ve o aydınlık geleceği birlikte kuracağız.

Bugünkü günlüğü, henüz sırası gelmemiş olanlara bir öneriyle bitireyim.

Sadeleşin, "madde bağımlılığı"ndan kurtulun ve dostlarınıza, ailenize, sevdiklerinize sevginizi göstermekte cimri olmayın...!

Bugün biraz uzun oldu.

Kusura bakmayın.

Sağlıcakla kalın...!

İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

Koğuş B/63

SİYASET 10 Temmuz 2025 Perşembe, 10:01

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

Ekrem İmamoğlu'ndan dikkat çeken mesaj

Ekrem İmamoğlu'ndan dikkat çeken mesaj

Yolcu otobüsünde çıkan yangın söndürüldü

Yolcu otobüsünde çıkan yangın söndürüldü

Kulüp doktoru İnce'den Mauro Icardi açıklaması!

Kulüp doktoru İnce'den Mauro Icardi açıklaması!

Wimbledon tek kadınlarda finalin adı belli oldu!

Wimbledon tek kadınlarda finalin adı belli oldu!

'Aslan Zeus' için temsili mezar yaptırdı

'Aslan Zeus' için temsili mezar yaptırdı

Tartıştığı üvey oğlunu bıçakla yaraladı

Tartıştığı üvey oğlunu bıçakla yaraladı