Bursa'da toplanan milyarlarca lira nereye gitti?

On binlerce kişiyi mağdur eden Atış Yapı'nın hazırladığı konkordato ön projesindeki detayları aktaracağımı söylemiştim.

Dosyada 3.710 alacaklı var.

Bu alacaklılardan 3.396'sı vatandaş.

Konkordato kapsamındaki toplam borç yaklaşık 15 milyar 56 milyon lira olarak tespit edilmiş.

En büyük alacaklı kim derseniz bankalar falan değil mağdur yurttaşlar!

Şöyle ki toplam konkordato borcunun %54'ü teslim edilmemiş konutlara yatırılmış peşin paradan oluşuyor.

Yatırılan bu peşin para 8 milyar 178 milyon liraya tekabül ediyor!

Şirketin borç senetlerinin tutarı 5 milyar 200 milyon lira civarında.

Atış Yapı'nın konkordato dışında kalan rehinli/teminatlı borçları ise yaklaşık 2 milyar lira.

Konkordato kapsamında olmasa da öncelikli ödenmesi gereken imtiyazlı borçların toplamı da yaklaşık 1 milyar lira.

Atış Yapı'nınki alışılagelmiş bir konkordato dosyası değil.

Zira ortada klasik bir borç hikâyesi yok, toplumsal mağduriyet tablosu var.

Normalde en büyük alacaklılar bankalar ya da tedarikçiler olur. Gerçi bazı firmalara öyle borçlanılmış ki o şirketler nasıl toparlanacak, orada çalışanlara ne olacak büyük bir soru işareti...

Devam edersek...

Az önce de belirttiğimiz gibi yüzlerce değil, binlerce...

Ailelerini de hesaba katarsak on binlerce yurttaş en büyük alacaklı.

Konut sahibi olma hayaliyle toplamda milyarlarca lira peşin para yatırmışlar.

Tekrar ediyorum ısrarla:

Bursa'da on binlerce insanın mağduriyet yaşadığı böyle bir tablodan yerel yönetimler, ruhsat verenler ve denetim mekanizmaları da sorumludur.

Firma kent suçu niteliğindeki fahiş emsalli projelerle kamunun hakkına girerek sadece şehrin dokusunu mahvetmedi.

Yarıda bıraktığı inşaatlar, arazisiz maket üzerinden yapılan hayali satışlarla büyük bir sosyolojik tahribata da sebebiyet verdi.

Devasa bir sosyal, kamusal ve siyasal krize yol açan herkes işlediği suçun, ihmalin bedelini muhakkak ödemelidir.

Bilhassa tüm siyasi sorumlular hesap vermelidir.

Siyaset kurumunun bu manzarayı görmezden gelmesi mümkün değildir.

Siyaset mağduriyetlerin giderilmesi bağlamında sorumluluk üstlenmelidir.

Bu arada Atış Yapı'nın konkordato davası 16 Kasım'da görülecek.

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporuna da ulaştım.

Bilirkişi raporunda Smart Ev 1, Smart Ev 2, Smart Ev 3, Babylon 1, Babylon 2 projelerine ait değerlendirmeler var.

Mevcut inşaatların tamamlanması hâlinde arsa dâhil değeri tespit edilmiş.

Nilüfer'deki Ertuğrul mahallesi 6491 ada 1 parselde yer alan Babylon 2 projesinin, ortada proje olmadığından ötürü tamamlanması hâlindeki bedeli hesaplanamamış, sadece tamamlanmamış yapılarla birlikte arsanın mevcut durum değeri çıkarılmış.

Bilirkişi raporunda maket üzerinden arazisiz yapılan hayali satışlara konu olan diğer projeler doğal olarak yer almamış.

İşte tam da bu nedenle Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'ın talimatıyla 'Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında Atış Yapı'ya düzenlenen operasyon çok kritiktir.

Buharlaşan milyarların istikameti mutlaka tespit edilmelidir.

Mesele sadece Atış Yapı değildir.

Bu düzeni seyreden, siyaset eliyle suskun kalanların sistematik suç ortaklığının faturası sadece vatandaşa yüklenirse kamu vicdanında ahlaki iflas yaşanması kaçınılmazdır.