Bursa'da göz yumulan işler! Bu sorular derhal yanıtlanmalı

Bursalılar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı verilerine göre neredeyse her gün zehir solurken, bu manzaranın ne karşılığında seyredildiği ciddi bir soru işareti olarak kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Kestel ve Gürsu'da son günlerde rastlanan manzara ise pervasızlığın ulaştığı düzeyi yine gözler önüne seriyor bir anlamda.

Zira bu bölgedeki fabrikalar hiç kimseden çekinmeyerek güpegündüz salıyorlar zehirli gazlarını Bursa'ya.

Bölgeden son fotoğrafları CHP milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Hasan Öztürk paylaştı.

Bacalardan çıkan dumanlar koca şehrin üstüne çökerken, filtrelerin çalıştırılmadığı da insanların hayatlarıyla oynayarak zenginleşenlere kimlerin göz yumduğu da ortada aslında.

Bazı holdinglerin ve fabrika sahiplerinin ayrıcalığı mı bulunuyor, kime neye göre ceza kesiliyor ya da kesilmiyor, sözde denetimler neden herkesi kapsamıyor, mevcut kanun ve yönetmeliklerin dışında tabi olunması gereken farklı sistemler mi bulunuyor, bu sistemlere katılanlara imtiyaz mı sağlanıyor soruları ise yetkililerce hâlâ yanıtlanmış değil.

Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, "Bursa'da net her şey ortada. Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü işini doğru yapsa bu sıkıntıları yaşamayız. Bizim bu mücadelemizden sonra bir müdür yardımcısı istifa etti. Mücadelemizden sonra bir değişiklik olduğu belli. Bir şeylerle mücadele edince birileri geri adım atıyor. Bütün işleri de zaten o arkadaş karıştırıyormuş" demişti.

Ancak işlerin ne karşılığında karıştırıldığı, kimlerden, ne talep edildiği dile getirilmemişti.

Erol'un sözleri esasında ihbar niteliğindeydi.

Peki, bir soruşturma gerçekleştirildi mi?

Tamam...

Ferhat Erol'un açıklamaları, Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde göz yumulan işlerin partilerüstü bir mesele hâline geldiğini göstermesi bağlamında önemlidir ancak yapanın yanına yaptığının kâr kalması kabul edilebilir midir?

Aynı problemler bitmek şöyle dursun artarak devam ettiğine göre birilerinin sürdüğü açık olan bu kirli sistem üzerinden menfaat sağladığına yönelik iddiaların derhâl incelemeye tabi tutulması gerekmez mi?

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bu aralar çok meşgul gerçi!

10 yıldan fazladır hakkında zehir saçtığına yönelik haberler yayınlanan...

Büyükşehir Belediyesi tarafından birden fazla kez mühürlenmesine rağmen mühür fekki yaparak çalışmaya devam eden, 2014'te Çelikler Holding'e satılarak özelleştirilen Orhaneli Termik Santrali'ne işletme ruhsatını Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün verdiği öne sürülüyor!

Bursa'nın kamucu Milletvekili, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine henüz bir cevap gelmediğini de belirtmek isterim.

Pala'nın soru önergesine şu ifadelere de yer verilmişti:

"-Bursa'da tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve çevre iznine tabi kaç şirket bulunmaktadır?

-2024 ve 2025 yılında bu şirketlerin kaçı Bakanlığınız birimleri tarafından denetlenmiştir? Denetim sonuçlarına göre cezai yaptırım uygulanan şirket sayısı nedir? Ne tür cezai yaptırımlar uygulanmıştır?

-2025 yılında bu şirketlerden denetlenmeyen var mıdır? Varsa neden denetlenmemiştir? Denetlenmeyen şirketler hangileridir?

-Bu şirketlerden kaçında RAM makinası (ıslak işlemden sonra kumaşın kurutulması ve ısıl işlemden geçirilmesi için kumaş işlemede kullanılan özel fırın) bulunmaktadır?

-RAM makinası bulunan şirketlerden kaçında Toplam Organik Karbon (TOC) parametresi ölçümü yapılmıştır?

-TOC ölçülen şirketlerden kaçında sınır değerler aşılmıştır?"

Tüm kamuoyu bu soruların üzerine gitmeli.

Pala'nın sorularına şeffaflıkla yanıt verilmeli.

Mevcut tabloda sadece birilerinin milyonlarına milyonlar katarak daha fazla zenginleştiğini, milyonlarca insanın hayatının ise riske atıldığını unutmamak gerekli.