Bursa'da 'ihanet' temizliği başladı! CHP'deki dahili bedhahlardan biri avukat mı?

Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, görev yaptığı her yerde imar suçlarıyla ilgili büyük mücadeleler vermişti.

Sene başında kamuoyuna yansıyan açıklamalarında yer alan "Tiny House adı verilen taşınabilir tekerlekli evler tarım alanlarımızı âdeta istila ediyor. Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan beton, ülkenin geleceğine ihanet" ifadeleri dikkat çekiciydi.

Vali Demirtaş, şöyle devam etmişti:

"Bugüne kadar 15-20 tanesini kaldırdık. 70'e yakın sırada kaldırılacak olan var. Tarım topraklarına kurulanların hepsini kaldırma amacındayız. Bizim toprağımız bu. Tarım alanlarında yapılaşmaya asla müsaade etmeyeceğiz. Toprak kolay oluşmuyor. Tekerlekli evlerin imalatçılarını, bunları gelişi güzel yerleştiren kooperatifleri, kişileri, hepsini tek tek denetleyeceğiz. Tarım alanları dışında kalan yerlerde bu tür oluşumlara, ruhsatlı ise izin verilebilir ama şu an yapılanlar ovaya, verimli topraklara yapılıyor. Hepsini temizleyeceğiz. Kaçak depoları, kaçak fabrikaları denetimle tek tek belirleyerek temizleyeceğiz."

Bursa'da pandemiden sonra artan 'Tiny House' tarzı yapılaşmalar çevreyi kelimenin tam anlamıyla mahvetti.

Yazılarımızı takip edenler gayet iyi biliyor, senelerdir yayınladığımız belge ve görsellerle gündeme getirdiğimiz meselenin vahametini...

Kestel, Nilüfer, Mudanya, Yıldırım, Osmangazi...

Bilhassa bu ilçelerdeki planlı, plansız talan girişimleri Bursa'ya büyük zarar verdi.

Edindiğim bilgiye göre Vali Demirtaş'ın konuya hassasiyet göstermesiyle nihayet hız kazandı temizlik hareketi.

Son olarak Mudanya'da, bungalov kooperatifi oyunu ile tarım alanlarını parçalayanların hukuksuz 'Tiny House' yapılarına yıkım tebligatları gönderildi.

Temizlik hareketi Mudanya ile sınırlı kalmamalı tabii ki!

Diğer ilçelerde de gerekli adımlar bir an önce atılmalı.

Bilhassa Nilüfer, derhâl mercek altına alınmalı.

Zira son 5 yılda tek imza ile sayısız kent suçu işlenen, imar yolsuzluklarının başkenti hâline getirilen Nilüfer'de; tarım alanlarını, ormanı işgal eden bungalovların, kaçak sanayi ve depolama alanlarının, villaların sayısının da rekor düzeyde olduğu unutulmamalı.

Dağyenice'nin örneğin daha fazla kesilecek nefesi kaldı mı?

102 ada 8 parsele bakarsak birilerine göre kalmış olmalı!

Nasıl da benzersiz ama 5.178,67 metrekarelik niteliği tarla olan tarım alanı...

Benzersiz çünkü üstünde sebze, meyve değil kaçak villa yetişen başka toprak var mı!

Kim, nasıl kondurdu bunları?

Ne karşılığında sessiz kalındı?

Tamamen hukuksuz yapılar milyonlarca liraya yurttaşa nasıl satıldı?

Bu yapılan hem Bursa'ya hem de ülkeye ihanet mi değil mi?

Belediye geçen dönemde ranta batmıştı tamam da Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri bunca usulsüz işe neden ses çıkarmamıştı?

Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen Nilüfer'i, kamucu bir anlayışa kavuşturmak için yola çıktığını söyleyen yeni yönetimin, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş'ın ve Büyükşehir'in iradesi ile herkesin ne olduğunu gayet iyi bildiği bu rant düzeni artık sonlandırılmalı.

Ancak işe öncelikle Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nü gözden geçirerek başlanmalı.

Ardından da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kendi içindeki eski dönemin uzantılarını derhâl partiden uzaklaştırmalı.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in "Bu yolda tabii ki Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi dahili ve harici bedhahlarımız her zaman var ama hiçbirisi kamu çıkarını korumak için, kamunun hakkını kamuya taşımamız için önümüzde engel olamayacaktır" sözlerinin üzerinde durulmalı.

Yeri gelmişken soralım:

CHP'deki dahili bedhahlardan biri, kaçak yapılarla mücadeleyi yürütmeyi durdurma kararları ile baltalamaya çalışan bir avukat mı?

Söylenenler şaşırtıcı:

CHP'li bir belediyenin kaçak yapılarla mücadelesini, yine sözde CHP'li bir avukatın kaçak yapıların sahiplerini haberdar ederek engellemeye çalışması, yargıdaki açıklardan yararlanması, bunun karşılığında menfaat sağlaması, üstüne de CHP'de siyaset yapması CHP'nin ilkeleriyle bağdaşır mı?

Peki, 'inşaatçı' hangi meclis üyeleri takipçiliğe başladı?

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'e, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç'a, rantla mücadele eden parti yöneticilerine, belirli periyotlarla düzenlenen sistematik saldırılarının arkasında adaylık sürecinde rant düzeninin devamını canhıraş savunan bir milletvekili de var mı?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu olanlardan haberdar mı?

Alinur Aktaş döneminde yapılanlar da ortada bu arada...

Bu köşede kente hangi zararların nasıl verildiğini, rant ittifakının nasıl kurulduğunu yazdık defalarca...

Mesele gerçekten Bursa ise iktidar da muhalefet de geçmişle yüzleşmelidir.

Ardından doğru planlama ve tavizsiz irade ile rant düzenini sona erdirecek adımlar siyaset üstü yaklaşımla sergilenmelidir.