Bursa'da kriz derinleşmişti, TMSF'den beklenen adım geldi!

Aslında bugün İstanbul'da olacaklardı.

TMSF ve Katılımevim'in önünde bir eylem planlamışlardı.

Ancak protestoyu erteledi Atış Yapı mağdurları.

Zira TMSF nihayet görüşme taleplerini kabul etti!

Türkiye'nin en büyük skandallarından birine imza atılan Bursa'da, on binlerce kişiyi mağdur eden Atış Yapı krizinde gözler TMSF'ye çevrilmişti.

Kayyum olarak atandığı Atış Yapı Grubu'na ait şirketlerin tüm mal varlıklarını bir araya getiren TMSF, varlıkların "Atış Yapı Grubu Ticari ve İktisadi Bütünlüğü" adı altında tek bir bütünlük olarak değerlendirilmesine karar vermiş, Atış Yapı'nın konkordato davasında da iflas kararı çıkmamış, süreç beklendiği gibi tamamen TMSF'nin kontrolüne geçmişti.

Mağdurların başvurularının ardından TMSF ile bir grup hak sahibinin süreçle ilgili görüşmesi kararlaştırılmış ancak daha sonra bu karar nedense iptal edilmişti.

Ardından TMSF heyetinin Bursa'ya geldiğini öğrenen hak sahipleri heyetle kısa da olsa görüşmek için Downtown'a gitse de görüşme gerçekleşmemiş, daha sonraki bir tarih için randevu da verilmemişti.

Mağdurlar TMSF heyetinin bankalarla, taşeronlarla görüşmeler yaptığını iddia ediyordu.

Oysaki Atış Yapı skandalında en büyük alacaklı bankalar ya da taşeronlar değil mağdur edilen yurttaşlardı!

Şirketin konkordato borcunun %54'ü teslim edilmemiş konutlara yatırılmış peşin paradan oluşuyordu, yatırılan bu peşin para 8 milyar 178 milyon liraya tekabül ediyordu!

Hâliyle en son değil; ilk iş olarak vatandaşlarla, mağdurların etap temsilcileriyle görüşmeleri gerekiyordu.

Geçen hafta şunları ifade etmiştim bu sütunlarda:

"Atış skandalında en büyük mağdur olan yurttaşlar derhâl muhatap olarak kabul edilmeli, süreçle ilgili düzenli bilgilendirmeler gerçekleştirilmelidir.

Aksi takdirde ortaya çıkan sosyolojik kriz telafisi mümkün olmayan sonuçları beraberinde getirebilir."

Neyse ki eylem kararının ardından TMSF'den beklenen adım geç de olsa geldi.

TMSF heyeti, mağdurların etap temsilcileriyle yarın bir araya gelmeye karar verdi.

Babylon 1, Babylon 2, Babylon 3, Smart 1, Smart 2, Smart 3, Smart 4, Smart 5, Carrefour, Downtown projelerindeki mağdurlar adına her projeden bir etap temsilcisi yarın TMSF heyetiyle kritik bir toplantı gerçekleştirecek.

Talep aslında net.

Mağdurlar artık somut bir yol haritasının çizilmesini bekliyor.

Tam da bu noktada bazı mağdurların hâlâ senet ödediğinin bir kez daha altını çizmek gerekiyor.

Senet ödeyen mağdurlar arasında şu anda arsası olmayan Kayapa'daki Smart 4 ve Smart 5'ten daire satın alanlar da var.

Bu projeler tamamlanmayacaksa hâlâ neden senet ödüyorlar?

Bursa'daki büyük skandalda krizin derinleştiğine değinmiştim.

Atış Yapı mağduru bir okurun gönderdiği, daha önce yayınladığım mesajı hatırlatmak isterim:

"Lütfen Smart 4-5'i anlatın. Olmayan arsadan daire sattılar. TMSF hâlâ direkt Atış'a olan ödemeleri, hiç olmazsa bir yol haritası çizilene kadar durdurabilir, biz de bir nebze nefes alırız.

Mağdurlar arasında ciddi psikolojik bunalıma girenler var. İşimize, gücümüze, ailemize odaklanamaz olduk. TMSF projeleri devam ettirmeme kararı da alabilir. Bari ödemeleri durdursa."

Dün bazı hak sahipleriyle konuştum.

"Eylemi iptal ettik ancak sırf bizi oyalamak için yapılan bir görüşme olursa muhakkak eylem yapacağız" görüşünü dile getirdiler.

Oyalanmak niyetinde hiç değiller.

Yazının başında mağdurların Katılımevim'in önünde de eylem yapmayı planladığını ifade etmiştim.

Hak sahipleri, Atış Yapı'yla Carrefour projesinde önce ortak olan daha sonra firmaya ödeme yaparak tapuyu tamamen üzerine aldığını kamuoyuna duyuran Katılımevim şirketinin yaşanan süreçlerle ilgisi var mıdır sorusunun araştırılmasını da istiyor malum.

Daha önce ziyaretime gelen mağdurların etap temsilcileri, Katılımevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan'ın Ahmet Atış'a 23 milyon dolar borç verdiğini kamuoyuna açıkladığını söylemişti.

Mağdurların iddiasına göre, Atış Yapı yoğun şekilde satış yaparken, Serdar Turhan'ın bundan haberinin olmadığını iddia etmesi, hayatın olağan akışına aykırı ve ciddiyetten uzaktı.

Mağdurlar, şu iddiaları da dile getirmişti:

"Ahmet Atış'a 23 milyon dolar borcun ne karşılığı verildiği ve hangi şartlarla sağlandığı ivedilikle detaylandırılarak açıklanmalıdır.

Şirket varlıklarının konkordatodan kısa bir süre önce apar topar el değiştirmesindeki gerçek amaç nedir?

Bu devirler ve satışlarla kurulduğu öne sürülen organize ve hileli ticari düzen iddiaları tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarılmalıdır.

MASAK'ın bu durumu ihbar kabul ederek tüm taraflarıyla araştırmasını talep ediyoruz."

Mağdurların açıklamalarına henüz bir yanıt gelmedi.

Atış meselesinin Katılımevim boyutu da daha çok konuşulacak gibi.