Bursa'da 'mutlak butlan' çalışmaları, CHP'nin mücadeleci adayı

CHP'de gözler 15 Eylül'e çevrilmiş durumda.

İktidarla rant ittifakı kuran özde değil sözde sosyal demokratlar şahsî ikballeri uğruna CHP'yi son seçimde birinci yapan değişimci kadroları ortadan kaldırmak isterken 'mutlak butlan'dan medet uman organizasyonlar çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Kulislere Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bursa ekibinin kimin, hangi göreve getirileceğine dair hazırlıklarını tamamladığı bilgisi de yansıdı.

Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Adayı olması için imza vermeyen...

İktidarın kayyum hamlesine karşı gerçekleştirilen 6 Nisan'daki olağanüstü kurultaydan önce Bursa'da düzenlenen toplantıda Özgür Özel için de imza vermeyen...

"Bizimle birlikte olan ve asla parti içi tartışmalara, hakaretlere, iftiralara girmeyenleri ya da kendi tasarrufu olanların haricindeki kimseyi dışlamadık" diyen Özgür Özel tarafından olağanüstü kurultayda üzeri çizilen üç isimden biri olan Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın kayyum hamlesini boşa çıkarmak için bu kez delegelerin imzasıyla yapılacak 21 Eylül'deki olağanüstü kurultay için de imza vermedi.

Bursa'nın imza vermeyen iki kurultay delegesi daha var:

Hatice Doğan ve Hayri Türkyılmaz...

İş birlikçi kayyum Gürsel Tekin'in binlerce polisle CHP İstanbul İl Başkanlığı'na girmesi siyaset tarihine kara bir leke olarak geçerken susması sosyal medyada da tepki çeken Orhan Sarıbal'ın yanı sıra Eski Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın da olan bitenler karşısında sessizliğini koruduğu görülüyor.

15 Eylül'deki karara göre Kılıçdaroğlu ve ekibi partiye dönerse bakalım Bursa'nın Gürsel Tekin'i kim olacak?

Öte yandan yargıdan farklı bir karar gelmesi durumunda da bu ekip boş durmayacak.

Ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen eski ilçe başkanları, eski il başkanları, algı aparatları ve diğer kadrolu iş birlikçiler; Nilüfer ve Yıldırım başta olmak üzere ilçelerde delegeleri manipüle ederek yönetimleri ele geçirmeye çalışıyor zaten.

Kılıçdaroğlu Gönüllüleri mi yoksa Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanken Kılıçdaroğlu'na karşı Özgür Özel'e imza veren değişimci irade mi kongreleri kazanacak?

Delegasyonun kararını görebilmek için öncelikle seçimlerin yapılması gerekli tabii ki.

Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'na "CHP'nin kayyumlarla yönetilemeyeceğini açıklamalı" çağrısı yapmıştı.

Kılıçdaroğlu'na yakın isimler ise ulusal basına, Kılıçdaroğlu'nun ilk hafta genel merkeze gitmeyeceği, tepkilerin yatışmasını bekleyeceği, makul süre geçtikten sonra genel merkeze gireceği, giriş ve çıkışlarda protesto ile karşılaşmamak için genel merkezde yatacağı şeklinde beyanatlar veriyor.

Yani 'mutlak butlan'dan emin konuşuyorlar.

'Mutlak butlan'la partiyi yönetmeyi kabul edeceklerini de ifade ediyorlar.

Önümüzdeki hafta kongre takviminin seyrini de belirleyecek.

6 Nisan'daki olağanüstü kurultaydan önce Bursa'da düzenlenen toplantıda Özgür Özel için imza vermeyen isimlerden biri de Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün'dü.

Gün, 21 Eylül'deki olağanüstü kurultay içinse imza verdi.

Jakoben yönetim tarzı eleştirilen Gün'e yönelik artan tepkiler delege seçimlerinin sonuçlarına da yansımıştı.

İlhami Gün ne kadar 'ben' diyorsa o kadar 'biz' diyen...

Hizipçiliği değil kolektif mücadeleyi önceleyen...

'Bayatlamış' şahsî ticari hırslar uğruna partiyi ateşe atmak yerine iktidarı değiştirmek için sokaklarda direnen...

Son olarak 19 Mart sürecinde de bedel ödeyen Avukat Ahmet Keskin'e ilçe başkanlığına aday olması için Yıldırım örgütünden yoğun talep geldiğini daha önce aktarmış, Keskin, bu taleplerin ardından başkanlık için yeniden yola çıkabililir demiştik.

Ahmet Keskin, aradan geçen süre zarfında Yıldırım'da yeni bir sayfa açmanın vakti geldi diyerek yeniden yola çıkma kararı aldığını açıkladı.

Yıldırım örgütünde şahsî ikballer uğruna ısrarla sürdürülen jakoben yönetim tarzı istifalara yol açmış, yönetimin düşmesiyle geçen şubatta olağanüstü kongre yapılmıştı.

İlhami Gün 172 oyla başkanlığa seçilirken, Ahmet Keskin 153 oyda kalmıştı.

Kongrenin ardından "Kararlı olan insanın makama, mevkiye ihtiyacı olmaz mücadeleye devam etmenin bir yolunu bulur" demişti Keskin.

19 Mart sürecine karşı Bursa'da sürdürülen mücadelede en ön safta yer alan isimlerden biriydi.

Bu nedenle Nisan ayını Bursa H Tipi Cezaevi'nde geçirdi.

19 Mart'tan sonra düzenlenen sokaktaki tüm eylemleri bizzat sahada takip ettim.

O eylemlerde öne çıkan gençlerin 'Ahmet Abi'si olmayı başarmıştı.

Cezaevinden çıkar çıkmaz Üç Fidan Parkı'nda düzenlenen yürüyüşte de yerini almıştı.

Cezaevi sürecinden sonra Silivri'de kumpaslara karşı verilen hukuk mücadelesine de katıldı, CHP'nin Emek Büroları Çalıştayı'nı hazırlayan ekibin içinde de yer aldı.

Önceki gün de mazbata töreninde saldırıya uğrayan CHP Meclis Üyesi Zülfikar Bal'ın yanındaydı. Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de oradaydı.

Keskin, adaylık açıklamasında şu ifadeleri de kullandı:

"19 Mart darbesinden bu yana ilçede tek bir eylem yapamayan, en ufak bir karşı duruş sergileyemeyen bir ilçe yönetimini asla kabul etmiyoruz.

Bir önceki kongrede rakibi olan yoldaşı tutuklandığında bir sosyal medya paylaşımı dahi yapamayan bir ilçe başkanını asla kabul etmiyoruz.

Yıldırım barikatın önüne geçecek, mücadeleyi omuzlayacak ve Türkiye'ye umut olacak!"