Bursa'da ova katliamı: Önce kanserli doku gibi büyüyen o fabrikadan başlanmalı!

"Samanlı'da Bursa ovasının ortasında kanserli bir doku gibi sürekli izinsiz büyüyen, dikili tarım arazilerini yok eden, derelerin üzerine bağlantı köprüleri kuran ve Nilüfer Çayı'nı kirleten Karesi'ye dokunmayan amaç dışı kullanımlarla mücadeleyi olumlu bulsam da kabul etmiyorum önce oradan başlanmalı."

Mahmut Demirtaş'ın Bursa Valisi olduğu dönemde, "Tiny House adı verilen taşınabilir tekerlekli evler tarım alanlarımızı âdeta istila ediyor. Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan beton, ülkenin geleceğine ihanet" sözleriyle başlattığı yıkımlara değindiğimiz yazıya Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy yukarıdaki yorumu yapmıştı.

Geçen ay gazeteci Can Bursalı imzasıyla yayınlanan haberde ise şu ifadeler yer almıştı:

"2006 yılında 23 bin metrekarelik tesisle faaliyet yürüten Karesi Holding, şu anda 240 bin metrekare alanı kaplıyor.

Bursa Ovası'nı sulayan Nilüfer Çayı'nın kollarından birinin hemen yanında bulunan fabrikanın yaklaşık 200 bin metrekarelik bölümü kaçak yapılaşmayla inşa edildi.

Bu alan 35 futbol sahasıyla eşit büyüklükte.

2018 yılında 'İmar Barışı' adı verilen uygulamayla ruhsatlandırılan tesislerin bir bölümü tapu kayıtlarında hala 'meyve bahçesi' olarak görünüyor.

Boyahane kısmında kimyasal atık üreten fabrikanın hemen yanında bulunan çay simsiyah akıyor.

O çay, çevredeki meyve bahçelerini suluyor."

Hayali ihracat davasıyla ilgili detaylara da yer vermişti haberinde Bursalı.

Karesi'nin mevcut durumuna biz de şöyle bir bakıp, yeni gelişmeyi aktaralım mı?

Gürsu Kumlukalan'daki fabrika, Bursa Ovası'nın göbeğinde yer alıyor.

Çevresinde şimdilik çok sayıda şeftali bahçesi yer alıyor.

Neden mi şimdilik?

Karesi Polyester ve Petrokimya Sanayi Anonim Şirketi tarafından Gürsu Kumlukalan'daki aşağıdaki görselde yer alan 359, 360, 361, 363, 379, 386, 387, 394, 396, 406 numaralı parsellerin tarım dışı kullanma izni talebiyle Bursa İl Toprak Koruma Kurulu'na başvuru yapılmış!

Bazı parsellerde şimdiden yapılar da ortaya çıkmış!

Yapacağını yapmış fabrika, legalleştirme için adım atılmış!

Başvurular, Tarım Arazileri Değerlendirme Portalı'nda şu anda değerlendirme aşamasında gözüküyor!

Başvuru amacı endüstri bölgeleri olarak belirtilmiş.

Ova içinde mi peki?

Evet!

Ne dersiniz?

Yukarıdaki parsellere de gelir mi tarım dışı kullanma izni?

Bu arada...

Karesi'nin senelerdir özel endüstri bölgesi olmaya çalıştığı konuşuluyor.

Birinci sınıf tarım alanlarında yer alan üretim tesisi, Özel Endüstri Bölgesi ilan edilerek Organize Sanayi Bölgesi niteliği kazanmak istiyor.

Böylelikle kolaylıkla kapasite artışı yapabileceği gibi tüm denetimlerde de Ankara'daki kurumlarla muhatap olacak.

Yani ballı börek olacak!

Planlı alanlara karşı çıkanlar, ovayı katleden bu ve benzeri tesisleri neden görmezden geliyorlar?

Hadi yıllar önce malum sebeplerle tarım alanlarının ortasına bir şekilde dikildi bu fabrikalar...

Geçmişteki hatalardan ders alınması gerekirken...

Tarımsal üretimin hayatiliği, bereketli toprakları mahvetmenin geleceğimizi nasıl tehdit ettiği ortadayken...

Yapılması gereken söz konusu fabrikaların çevresel sorumlulukların yerine getirileceği planlı sanayi alanlarına taşınmaları değil mi?

Tekrar altını çizmemiz gerekli:

Düzensiz üretim tesisleri sadece ovayı yok etmekle kalmıyor...

Su kaynaklarını, havayı da mahvediyorlar.

Ulaşımı kilitliyorlar.

Bursa'da bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla şekillenmesi hedeflenen yeni Çevre Düzeni Planı'nın şehrin belki de son fırsatı olduğu unutulmamalıdır.

Sayısı 8 bini aşan düzensiz üretim tesisleri, mutlaka planlı alanlara taşınmalıdır.

Ova artık korunmalıdır.

Bursa İl Toprak Koruma Kurulu'nun kararları kamuoyuna açıklanmalıdır.