Bursa'daki büyük yangınla ilgili soru işaretleri!

Dün Nilüfer'deki Yolçatı mahallesinde başlayıp Bursa Uludağ Üniversitesi'nin ormanına sıçrayan alevler ciğerlerimizi kül etti ne yazık ki.

Soruşturma devam ediyor ancak ilk gelen bilgilere göre anız yakılması yangına sebebiyet verdi.

Öncelikle şunu ifade etmek gerekli:

Kentteki ilgili tüm kurumlar, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in koordinasyonunda kısa sürede müdahale edilen yangını söndürmek için büyük bir özveri gösterdi.

Âdeta seferberlik ruhuyla hareket edildi.

Yurtların boşaltılması, üniversitedeki hastanenin hemen afet planına geçmesi kayda değerdi.

Yangın söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da yaptığımız görüşmede alınan doğru kararların hızlı şekilde uygulanmasının önemine değindi.

"Hayvanların da zarar görmemesi için yoğun çaba gösterildi. Yangın ciddi bir alarm olarak görülmeli, şüphesiz daha hazırlıklı olmalıyız, vatandaş da daha duyarlı olmalı" dedi.

Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen, 1980 yılında üniversitedeki alanın ağaçlandırılmasına görev alan isimlerden biriydi.

Türeyen'in görüşmemizdeki sözlerinin üzerinde açıkçası düşünülmeli:

"1980'deki ağaçlandırma kapsamında 2,5 milyon fidan dikildi. Hava koşulları, toprak analizleri çerçevesinde en uygun ağaç türleri tespit edilerek uygulama yapıldı. Dünya standartlarında yangın şeritleri boş bırakılarak bazı bölgelerde de yapraklı ağaç takviyesi ile doğal yangın şeritleri yapıldı. Yalnızca Kızılçam değil 17 farklı ağaç ve bitki türü mevcut. Fıstık çamı, Dişbudak, Mavi Servi, Meşe ile arboretum gibiydi. Burada yapılması gereken tek iş bakımdı. Eskiden senede iki defa yangın şeritleri temizleniyordu. 3 ayrı itfaiye aracı da hazır bekliyordu. Ben yangın şeritlerinin temizlenmediğini gözlerimle gördüm."

Bakımla ilgili ihmal var mı?

Mutlaka araştırılmalı.

Başkan Mustafa Bozbey'in "Bir veya birkaç kişinin yaptığı olay, birçok alanın zarar görmesine sebebiyet verdi. Ağaçların ve yeşilin yok olmasına sebep oldu. Bu konularda etkin cezaların verilmesi gerekir. Anız yakılmasının yanlış olduğunu hatırlatmak istiyorum. Piknikte ateş yakılmasına müsaade edilmemeli. Ormanlık alanda bırakılan bir şişenin bile yangına sebep olacağını bilmeliyiz. Vatandaşlarımızın duyarlı olmasını istiyorum. Tedbirli olursak doğayı korumuş oluruz" sözleriyle ifade ettiği gibi cezalar da muhakkak caydırıcı olmalı.

Zira toplumumuz maalesef olamıyor duyarlı!

Öte yandan dünkü yangında ihmal kadar kasıt var mı sorusunun da üzerinde durulmalı.

En az 10 hektar alanın zarar gördüğü ifade edilen yangın bölgesinde soğutma çalışmalarının 5 gün daha süreceğini belirtelim.

Şunu da hatırlatarak yazıyı bitirelim:

Kentsel dönüşüme rezerv alan bahanesiyle Yolçatı ve Doğanköy çevresinde son kalan tarım arazileri ranta kurban edilmemelidir asla.

Eski Büyükşehir yönetiminin bölgeyle ilgili ne planladığı hâlâ akıllarda.

Daha fazla betona boğulmamalıdır Bursa.

Ekmek zammı...

Ekonomik buhran giderek derinleşiyor.

İğneden ipliğe her şey neredeyse her gün zamlanıyor.

Bu tablonun kimin eseri olduğunu ise herhâlde herkes biliyor!

Hâl böyleyken...

Yurttaşı perişan eden iktisat politikalarını uygulayanların yerel temsilcileri, maliyetine ekmek satmak için yapılan BESAŞ zammını, sanki BESAŞ tarihi boyunca ilk kez zam yapılmış gibi eleştirince akıllara ister istemez "Türkiye'de her şey olursunuz ama rezil olamazsınız" sözü geliyor.

Bakın, halkın tepkisi normaldir.

BESAŞ yönetimi de eleştirileri mutlaka incelemelidir.

Önümüzdeki süreçte ekmeğin fiyatını düşürmek için her yol da denenmelidir.

Ekonomiyi batıran politikaları uygulayanların yerel temsilcilerinin sözleri ise salt popülizmdir.

Toplumda karşılığı olmadığı da 31 Mart'ta tescillenmiştir.

Malum yerel temsilciler, önce maliyetlerdeki artışın son bir senede neden yüzde 100'ü geçtiğini topluma izah etmelidir.

Zammın ardından BESAŞ ekmeğinin kilogramı 31 lira civarında.

Peki, piyasada satılan ekmeklerin kilogramı neden 50 lira?

Üstelik 50 lira olmasına rağmen sanıyor musunuz ki fırıncılar aşırı kârda...

Biraz samimi olun artık Allah aşkına!