Bursa için kritik adım: Büyükşehir o ruhsatları iptal edecek mi?

Bursa Büyükşehir Belediye meclisinin bu ay gerçekleştirilen meclis toplantısında verilen yazılı bir önerge dikkatimi çekmişti.

Zira söz konusu önerge kentin en önemli sorunlarından birine ilişkindi.

Açıklamaları ses getiren, CHP örgütünde donanımı ve duruşuyla dikkat çeken isimlerden Büyükşehir Grup Sözcüsü Yücel Akbulut tarafından meclis başkanlığına verilen önergeyi aynen aktaralım şimdi:

"Bursa ovasının çeşitli yerlerine dağılmış durumda bulunan sanayi tesisleri, tekstil imalathaneleri, boyahanelerde kaçak su kuyuları kullanıldığı uzun zamandır bilinen bir durumdur.

Bazı tesislerin kaçak suyu kullanıp, kirlendikten sonra yer altına verdikleri de bilinmektedir.

Geçmiş dönemde Kestel ilçesinde bir röntgen sistemi kullanılarak kaçak su kullanan işletmelerin belirlenip ceza kesildiği basına da yansımıştır.

Öncelikle yine benzer bir çalışma ile kaçak yer altı suyu kullanımı ve kirli su deşarjı yapan işletmelerin belirlenmesi, caydırıcı cezalar kesilmesi, periyodik denetim ve izlemeler yapılması ve Tekstil Boyahane OSB dışında bulunan tüm tekstil boyahanelerinin OSB'ye taşınması, bu karara uymayanların ruhsatlarının iptaline gidilmesi, yeni ruhsat başvurusu yapanlara izin verilmemesi hususlarında çalışmalar yapmak üzere konunun Çevre ve Sağlık Komisyonu'na havalesinin meclis gündemine alınmasını arz ederiz."

Akbulut'un verdiği önerge, oy birliği ile Çevre ve Sağlık Komisyonu'na havale edildi.

Bursa'nın en kronik sorunlarından birinin, somut yaptırım talebiyle gündeme getirilmesi açıkçası kent adına hayli kıymetli.

Ovanın canına okuyan...

Yerleşim alanları içinde de bulunan...

Şehrin suyunu, havasını, ulaşımını kelimenin tam anlamıyla mahveden tekstil boyahanelerini bir araya toplamak ve rehabilite etmek amacıyla kurulan Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (TOSAB) ilk temel geçen sene atılmıştı!

2005 yılında tüzel kişilik kazanan...

Aslında mazisi ise 1990'lı senelerin sonuna kadar uzanan TOSAB'a 1.940.000 metrekare alanda 310 tane parsel tahsis edilmişti.

Aradan yıllar geçmişti!

İlk fabrikanın temeli, 2023'ün temmuzunda anca atılabilmişti!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, eski yönetimin aksine mevcuda teslim olmayacağını açıkça belirtmişti.

Fabrika yangınlarının ardından şehrin yeni bir plana ihtiyacı olduğunu ifade etmiş, kent içindeki plansız sanayinin şehir dışına çıkarılması yönünde tutum sergileyeceğinin işaretini vermişti.

Bakın...

Bursa'da 5 mahalleden geçerek Nilüfer Çayı ile birleşen Ayvalı Dere de kırmızı akmaya başladı!

Kısa süre önce kamuoyuna yansıyan haberlerde şu ifadeler yer aldı:

Nilüfer ilçesine bağlı 29 Ekim, Özlüce, Ertuğrul, Yüzüncüyıl ve Yolçatı mahallelerinden geçerek, Nilüfer Çayı ile birleşen, Karacabey Boğazı'ndan da Marmara Denizi'ne dökülen çevresinde tekstil fabrikaları bulunan deredeki yoğun kimyasal atıklar sadece suyun rengini değiştirmekle kalmıyor, derenin beslediği Bursa ovasındaki tarım arazilerini de olumsuz etkiliyor.

Sudaki kirlilik, oksijen seviyesini en az düzeye getirdiği için bölgede balık ölümleri gerçekleştiğini söyleyen mahalleli, sudan beslenen tarım arazilerinde yetiştirilen meyve ve sebzelerde oluşabilecek kimyasallardan ötürü tedirginlik yaşıyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Efsun Dindar, "Ayvalı Dere'nin kirliliğinin yüzde 80'ini endüstriyel atıklar oluşturuyor. Kaçak deşarjlar ve arıtılmadan dereye dökülen atık sular, maalesef suyun kalitesini oldukça olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullanıyor.

Bursa Su Kolektifi ise "Nilüfer Çayı can çekişerek ölmeye devam ediyor" diyor.

"Bu felaket gözlerimizin önünde cereyan ediyor.

Yıllardır yaşanan bu katliamın çözümü adına somut bir gelişme sağlanmış değil.

İlgili, görevli, sorumlu kamu kurumlarının ve özel sektörün, bu hayati mesele konusunda adım atmaya başlamalarını sağlamak, hemen her kamusal meselede olduğu gibi, topluma ve toplumsal örgütlenmeye düşüyor" vurgusu yapan Bursa Su Kolektifi üyeleri bugün Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirecek.

En son 8 binden fazla olduğu duyurulan...

Her geçen gün sayısı artan...

Bursa'nın ulaşımını, havasını, suyunu mahveden...

Ovayı katleden kaçak üretim tesislerini şehirden uzaklaştırmadan ne Nilüfer Çayı'nı ne de Bursa'yı kurtarabiliriz.

Tabii ki Nilüfer Çayı'nın temiz akması için hepsinden önce Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nü de temizlemeliyiz!

Şehrin gerçekleriyle örtüşecek doğru mekânsal planlamayı hayata geçirmek için başlatılan yeni Çevre Düzeni Planı çalışmaları sürerken hem yeni kent suçlarının önlenmesi hem de Bursa'nın daha fazla zarar görmemesi adına Büyükşehir'in kaçak sanayi tesisleriyle ilgili karar alması da gerektiği fikrindeyiz.

Verilen önerge, yapılacak işlem olmayacağı görüşüyle meclise dönmemeli düşüncesindeyiz.

Teröre lanet olsun!

Dün Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ'ye düzenlenen terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Bir kez daha teröre lanet olsun diyoruz.

Tüm terör örgütleri ile etkin mücadelenin kararlılıkla sürmesi gerektiğine de inanıyoruz.

Bakın...

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı vatan haini Fetullah Gülen öldü ancak FETÖ mensubu teröristlerin ülkeyi yıkmak için faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor.

PKK, FETÖ ve diğer tüm terör örgütleriyle topyekûn mücadele için siyasete de büyük sorumluluk düşüyor.

Konuşurken...

Başka bir vatanımız olmadığını unutmamak gerekiyor!