Fırat Yılmaz ve Şemsi Oğuz tutuklandı: Nilüfer'deki 2. dalganın 'perde' arkası

Eski Belediye Başkanı Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden hiç düşmeyen...

Deprem tehdidi kapıdayken 'tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen...

Türkiye'de müteahhitlerin cenneti, imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilen Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki iddialarla ilgili başlatılan soruşturmada yeni bir aşamaya geçildi.

Önce hafta sonu yaşananların kısa bir özetini aktaracağım:

Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'ın talimatıyla geçen ay düğmeye basılmış, 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme ve Suç İşlemek Amacı ile Kurulan Örgüte Üye Olma, Rüşvet ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığını Aklama' suçlarından yürütülen soruşturma çerçevesinde geçen ay 22 zanlı gözaltına alınmış, aralarında Turgay Erdem'in de bulunduğu 15 kişi tutuklanmıştı.

Aynı soruşturmanın ikinci dalgasında Eski CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, eski meclis üyeleri Şemsi Oğuz ve Atakan Çorbacı geçen cumartesi gözaltına alındı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, üç ismin 'Suç İşlemek Amacı ile Kurulan Örgüte Üye Olma, Rüşvet ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığını, operasyon kapsamında yapılan aramalarda gayrimenkul, araç, banka ve kripto para hesaplarına el konulduğunu bildirdi.

Fırat Yılmaz, Şemsi Oğuz ve Atakan Çorbacı savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Fırat Yılmaz ve Şemsi Oğuz tutuklanırken, Çorbacı yurt dışı çıkış yasağı konularak adli kontrolle serbest bırakıldı.

İddiaya göre şüpheliler Fırat Yılmaz ve Şemsi Oğuz'un tutuklanmasına üzerlerine atılı 'Rüşvet Almak, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma' suçunu işlediklerine yönelik kuvvetli şüphe uyandıran somut delillerin bulunması gerekçe gösterildi.

MASAK analiz raporu verileri...

HTS ve hesap hareketi incelemeleri...

Dosya kapsamında alınan bilgi sahibi olarak dinlenilen kişilerin beyanları...

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan uzmanlık raporları...

Kolluk tarafından hazırlanan aklama suçuna ilişkin raporlar ve tespitler de tutuklama gerekçeleri arasında yer aldı.

Şüpheli Atakan Çorbacı'nın ise üzerine atılı 'Rüşvet Almak, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma' suçunu işlediğine yönelik yapılan incelemelerde delillerin toplanmış olması nedeniyle bu aşamada savcılığın tutuklama talebi reddedildi ve adli kontrol kararı verildi.

İddiaya göre Fırat Yılmaz'la, şu an yurt dışında bulunan firari iş insanı Emin Adanur arasında çeşitli tarihlerde onlarca kez irtibat kurulduğu soruşturma dosyasına yansıdı.

Yine iddiaya göre Emin Adanur'un emniyette verdiği ifadede Nilüfer Belediyesi'ndeki işlerini halletmesi için Fırat Yılmaz'ın kardeşi Avukat P. Y.'ye ve Yılmaz'ın arkadaşı İ. Ç.'ye para gönderdiğini öne sürmesi, yapılan hesap hareketi incelemelerinde ifade ile örtüşen para transferlerine rastlandığı, para transferi yapılan kişilerin Emin Adanur ile herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisine rastlanmadığı soruşturma dosyasına yansıdı.

Emin Adanur'un şirketinden 200 bin liralık tutarın Fırat Yılmaz'ın ilçe başkanı olduğu dönemde arkadaşı İ.Ç.'nin hesabına gönderildiği, İ.Ç.'nin kendisine gelen tutarı aynen Fırat Yılmaz'a gönderdiğinin de dosyada yer aldığı, benzer şekilde değişik tutarlarda başka transferler de yapıldığının dosyaya yansıdığı iddia edildi.

Fırat Yılmaz'ın ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, kardeşinin Emin Adanur'un başkan olduğu dönemde bir süre Bursaspor'un avukatlığını yaptığını, kulüpte alacağının bir kısmını Emin Adanur'un şahsî hesabından ödemek istediğini söylediği, Emin Adanur'un arkadaşına gönderdiği paraların ise pandemide yardım kampanyası için alındığını öne sürdüğü iddia edildi.

Fırat Yılmaz'a kendisine gönderilen paraların neden partinin resmî hesaplarına değil de şahsî hesabına gönderildiği, hesabına gelen paraların sonradan parti hesabına gönderilip gönderilmediğinin sorulduğu da öne sürüldü.

Yılmaz'ın paraları parti hesabına aktarıp aktarmadığını hatırlamadığını söylediği iddia edildi.

İddiaya göre ilk dalga operasyonda rüşvet iddiasıyla yöneltilen suçlama kapsamında tutuklanan, şirketine kayyum atanan Tamer İşler'in Fırat Yılmaz'a 450 bin liralık para transferi de soruşturma dosyasında yer aldı.

Yılmaz'ın İşler'e elden borç verdiğini, gönderilen tutarın elden verilen borcun ödemesi olduğunu söylediği iddia edildi.

Turgay Erdem'in eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, bir meclis üyesi, bazı inşaat firmalarından yapılan transferlerin de dosyada yer aldığı öne sürüldü.

Soruşturma dosyasında iddiaya göre Fırat Yılmaz'ın elektronik para firmaları ile para hareketlerinde gönderdiği paranın daha fazla olduğunun anlaşıldığı, bu firmalarda hâlen para ya da para karşılığı oluşturacak dijital parasının olabileceğinin değerlendirildiği öne sürüldü.

Yapılan incelemelerde Fırat Yılmaz'ın 2017-2025 arasında hesaplarına toplamda 60 milyon 851 bin lira para girişi olduğu, geliri ile tamamen uyumsuz para girişlerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığının değerlendirildiği, Fırat Yılmaz'ın ticari faaliyetinden elde ettiği toplam kazanç ile adına olan bahse konu taşınmazları ve firma adına sahibi olduğu aracı almasının mümkün olmadığı, dolayısıyla taşınmazları Fırat Yılmaz'ın satın alarak eşi adına tescil ettirdiğine yönelik değerlendirmelerin soruşturma dosyasına yansıdığı da iddia edildi.

Tutuklanan Şemsi Oğuz'la da ilgili gelir durumuyla tamamen uyumsuz ve hayatın olağan akışına uygun olmayan para transferlerine yönelik değerlendirmelerin, inşaat usulsüzlükleri ile ilgili iddiaların soruşturma dosyasına yansıdığı öne sürüldü.

Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'ın talimatıyla başlatılan soruşturmada Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri çok titiz bir çalışma yürütüyor.

Soruşturmayı takip etmeye devam edeceğiz...

Yeri gelmişken şunların altını tekrar çizmeliyim:

Herkes aslında her şeyi biliyordu.

Rüşveti veren her yeri saran imar kanununa aykırı fahiş emsalli inşaatlarla kamunun hakkını yıllarca gasbetti.

Fazla daireler şöyle dursun kaçak devasa blokların dahi inşa edilebildiği bu kirli düzende plansız üretim ve depolama tesisleri, bungalovlarla tarım alanları da talan edildi.

Bazıları hâlâ CHP çatısı altında barınan özde değil sözde sosyal demokratlar kent suçlarına aracılık ederek ceplerini doldururken milyarlarca liralık haksız kazanç, taşeron mafyalarla silahlı güce sahip oligarşik yapılanmaları beraberinde getirmişti.

Yolsuzlukların tümü ada/parsel bilgileriyle belgeli!

Zaten Nilüfer'in mevcut Belediye Başkanı Şadi Özdemir de ilçedeki 'obezleşmiş' yapıları kamuoyu gündemine birden fazla kez getirmişti.

Yerelde kurulan rant ittifakı nedeniyle bugüne kadar yapılan suç duyurularının tamamı görmezden gelinmişti.

Mafyalar aracılığıyla gerçekleştirilen silahlı saldırıların perde arkası da bugüne kadar incelenmemişti.

Bugün itibarıyla silahlı saldırı olaylarının da artık dosyaya girdiği öne sürülüyor.

CHP'nin iktidar olma gibi bir derdi varsa; Özgür Özel'in "CHP'nin bir A4 kağıdının üzerindeki bir kurşun kalem lekesi kadar lekeye tahammülü yoktur. CHP rakipleri gibi gri ya da siyah kağıt değil, bembeyaz bir kağıttır. Öyle olunca kiri çok gösterir. CHP'nin kirlenmesine müsaade edemeyiz" sözleri perspektifinde ranta bulaşmış kadroları derhâl partiden ihraç etmesi gerekiyor.

Öte yandan inşaat yolsuzluklarının iktidar ayağı da mutlaka mercek altına alınmalıdır.

Soruşturma Nilüfer'le sınırlı kalmamalı Bursa özelinde tüm ilçelerde detaylı araştırmalar yapılmalıdır.

Bunca yolsuzlukta ihmali bulunan tüm kamu görevlilerinden de hesap sorulmalıdır.

Bugün 10 Kasım...

Yazıyı sonlandırmadan önce Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü devrimlerinin izinde; saygı, özlem ve minnetle anıyor, daima izinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.