İstanbul ablukası, CHP Nilüfer'in kararlı çıkışı, Bozbey'in mesajı!

Kayyum atanan CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın polis ablukasına alındığı dakikalarda CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı'nın serbest kürsü etkinliğini takip ediyorduk.

CHP'nin 'teslim olmayacağız' diyen iradesinin yaptığı çağrıyla "kayyum yok, halk var, Cumhuriyet Halk Partisi var" diyenler ilçe binasının önündeki Fesleğen Parkı'nda toplanmıştı.

Yurttaşlar söz almadan önce, kurulan sahnedeki dev ekrana görüntüleri yansıtılan tutsak CHP'li başkanlar selamlandı.

Aslında bir forum şeklinde düzenlenecek etkinlikte CHP'nin seçilmiş İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'le de canlı bağlantı yapılacaktı.

Ancak 'kuşatma' haberi nedeniyle bu mümkün olmadı.

Ülke demokrasisi ve hukukun ağır yara aldığı anlar yaşanırken rantçılar ve iktidar iş birlikçileriyle mücadele ettiği için malum yapı tarafından siyaset sahnesinden silinmeye çalışılan Nilüfer'i özgürleştiren İlçe Başkanı Özgür Şahin yaklaşık 10 dakikalık müthiş bir konuşma yaptı.

"Bu saldırı sadece bir kişiye değil; hepimize, Cumhuriyete, demokrasiye ve halkın özgür iradesine yönelmiştir" sözleriyle meselenin sadece CHP değil memleket olduğuna dikkat çekti.

"Biz bu zulme boyun eğmeyeceğiz! Biz kayyumlara alışmayacağız! Bizim için kayyum demek; irademizin gasp edilmesi, demokrasinin askıya alınması demektir. Bunun karşısında hep beraber dimdik duracağız" dedi.

CHP'yi Türkiye'nin birinci partisi yapan partideki değişimin baş aktörlerinden olan, demokrasinin ağır darbe aldığı olağanüstü süreçlerde Özgür Özel'in yanında tereddütsüz konumlanan Özgür Şahin'in iş birlikçilere verdiği mesaj da netti:

"Yerel seçim başarımızın mimarı genel başkanımız Özgür Özel partimizin Türkiye'de yeniden umut olmasını sağlamıştır. 19 Mart'tan bugüne kadar geçen süreçte de örgütümüzün her kademesiyle omuz omuza vermiştir. Onun kararlı duruşu, cesareti ve halktan yana siyaset anlayışı, bugün karşı karşıya kaldığımız tüm baskılara rağmen bizlere güç vermektedir" dedi ve ekledi:

"Nilüfer ilçe örgütünün desteğini buradan duyuruyorum. Sayın Başkanım, seni iki kere seçtik ayın 21'inde üçüncüye seçeceğiz. Dört sefer seçmemiz gerekirse dört sefer, beş sefer seçmemiz gerekirse beş sefer seçeriz! Bu iktidarı gönderene kadar sonuna kadar arkandayız, yanındayız" sözleri kuvvetli alkışlarla kesildi.

"Partimizin 102. yılına kayyum gölgesi düşürmeye çalışanlar şunu bilsin ki; Cumhuriyet Halk Partisi ne kayyumlarla sarsılır, ne baskılarla sindirilir. Biz buradayız ve hep burada olacağız" diyen Başkan Şahin, tutuklu belediye başkanlarından söz ederken Ekrem İmamoğlu'na da selam çaktı:

"O milyonların iradesidir. Kumpaslar bizi yolumuzdan döndüremez, halkın umudunu söndüremez."

Etkinlikten önce, "Partimiz siyasi darbelerle, kayyum baskılarıyla ve mahkeme koridorlarındaki hukuk dışı saldırılarla mücadele ederken, bu süreçte özel olarak Nilüfer İlçe Başkanlığı için adaylık açıklaması yapmayacağım" çıkışı yapması...

Etkinlikten sonra, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. O satıh Cumhuriyet Halk Partisi'dir" diyerek ilçe başkanlığında nöbete başlaması...

Özgür Şahin'in Nilüfer'in sigortası olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız'ın konuşması da önemliydi.

Saldız, sabıka dosyası kabarık kiralık algı aparatları ve iş birlikçileri üzecek sözler söyledi:

"Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey'in dediği gibi baba ocağımızın çatısı altında bu kente hizmet etmekten onur ve gurur duyuyoruz. Dedikodulara kulak asmayın, CHP çatısı altında bu kente çokça hizmet etmeye devam edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!"

CHP örgütünde donanımı ve duruşuyla dikkat çeken isimlerden Büyükşehir Grup Sözcüsü Yücel Akbulut da ülkedeki adaletin durumunu gözler önüne serdi konuşmasında.

Akbulut'u konuşmasından sonra tebrik eden çok sayıda partili gördüm.

Birileri siyaseti ticaret için yapıyor...

CHP dört koldan kuşatma altındayken, Genel Başkan'ın talimatları dahi bu ticaret uğruna çiğnenebiliyor!

İş birlikçiler ise partiye iktidar hukukuyla çökmeye çalışıyor.

Evet, süreç belki çok çetin geçecek.

Ancak şunu söyleyebilirim:

Dün bir kez daha gördüm; Nilüfer'in, iktidarla rant ittifakı kuran iş birlikçilere karşı çıkan iradesi bedeli ne olursa olsun sonuna kadar mücadeleye devam edecek!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in İstanbul'da CHP il binasının abluka altına alınmasına tepki gösterdiği mesaj da kayda değerdi:

"Parti binaları, üyelerin, halkın evidir. Hal böyleyken, üyelerimizin ve halkımızın İl Başkanlığı binamıza sokulmamasının makul bir izahı olmadığı açıktır" diyen Bozbey'in "Demokratik bir hukuk devletine yakışmayan görüntülerden ülkemiz yorulmuştur" sözleri duruşunu net şekilde ortaya koydu.

Bozbey, şöyle devam etti:

"Ülkemizin, tüm vatandaşlarımızın temel haklarının güvence altına alındığı, keyfiyetten uzak, anayasa ve yasalara sıkı sıkıya bağlı bir anlayışa ihtiyacı vardır.

Demokrasi, özgürlük ve adaletin ekmek gibi, su gibi hepimize lazım olduğu gerçeğine bir an önce dönülmesi gerekmektedir.

Hepimizin ortak ihtiyacı olan adaletin, güven ve huzur ortamının sağlanması en büyük dileğimiz."

Bozbey'in bugün de Ankara'da CHP'nin Örgüt Temsilcileri Meclisi'nde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldiğini de ekleyeyim.

Yaşananlar makul sınırların çok ötesindedir.

Dün ve bugün ortaya çıkan görüntüler ülkenin hem bugünü hem de geleceği için hayli tehlikelidir.

Sadece CHP'liler değil tüm demokratik kamuoyu yapılanlara yüksek sesle itiraz etmelidir.

Bu ülkenin tüm kazanımlarının tamamen yitirilmesine asla müsaade edilmemelidir.

CHP lideri Özgür Özel dün "AK Parti yargısı eliyle oraya oturtulmaya çalışanlara, polis marifetiyle kardeşi kardeşin karşısına dikmeye çalışanlara sesleniyorum. Tarihî bir yanılgı içindesiniz, mahcup olacaksınız. CHP'nin üyelerine yakışan şekilde davranın, son uyarımdır" demişti.

İş birlikçi Gürsel Tekin'in ve partinin içindeki sadece partiye değil artık ülkeye ihanet ettiği tescilli olan şebekenin nereden güç aldığı belli değil mi?

Özel, son uyarı sürecini bitirmeli ve partiyi derhâl temizlemelidir.

Görünürde 'tek adam' sistemini eleştirip partide 'tek adam' olmak isteyenlere, örgütü dizayn ederek bu şekilde rant devşirmeye çalışanlara, Ankara'da iktidara biat edenlere de taviz verilmemelidir!