İşte Nilüfer için bulunan formül! Müfettişlerin incelemesi ve rant projeleri...

Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen, deprem tehdidi kapıdayken 'tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen Nilüfer'de mevcut kanun ve yönetmeliklere aykırı yapılan inşaat projeleriyle ilgili gerçekleştirilen ihbarların ardından müfettişlerin başlattığı inceleme devam ederken fazlalıkların akıbetinin ne olacağı netlik kazanmaya başladı.

Detayları az sonra okuyacaksınız ancak ilk olarak müfettişlerin incelemesine dair yeni bilgileri aktaralım:

Geçen çarşamba bu sütunlarda yayınlanan 'Nilüfer'de müfettişler devrede!' başlıklı yazıda "Edindiğim bilgiye göre, şu ana kadar yapılan incelemelerde Nilüfer'deki inşaatların yaklaşık yüzde 85'inde usulsüzlük tespit edildi. Müfettişler, belediyedeki teknik personellerle projeleri incelerken bu kadar da olmaz dedirten eksikliklerle de karşılaşıldı" ifadelerine yer vermiştik.

O eksiklikler sahiden de bu kadar da olmaz dedirten cinsten!

Fahiş emsal iddiası soruşturulan kimi inşaatların belediyede zemin etüdünün de statik projesinin de bulunmadığı ortaya çıktı!

Hormonlu bazı projelerin de haklarındaki suç duyurularının ardından tadilat ruhsatı kestirdiği belirlendi.

Tadilat ruhsatı kesildi de tadilat ruhsatı ile reel durum örtüşmüyor ki!

Fazla daireler daha proje aşamasında çoktan satıldı, gitti!

Müfettiş incelemesini atlattıktan sonra, yeni tadilat ruhsatları kestirerek fahiş emsale geri dönülmesi amaçlanmış belli ki.

Aynı adayla aynı düzenin devam edeceği düşünülmüş.

Ancak bildiğiniz gibi sözde değil özde sosyal demokratların tarihî mücadelesi ile Nilüfer'de yerelde rant ittifakı kuran özde değil sözde sosyal demokratlar tekrar aday gösterilmedi.

Aday adaylığı ve adaylık sürecinde de, başkan seçildikten sonra da rantla mücadele edeceğini, kamucu politikalar geliştireceğini söyleyen Şadi Özdemir, ahlakla bağdaşmayan kara propagandalara rağmen CHP Nilüfer örgütü ve halkın büyük desteğini alarak yüzde 59,67'lik oy oranıyla başkanlığa seçildi.

Turgay Erdem döneminin eseri mevcut usulsüz yapıların akıbetine gelelim şimdi...

Özdemir, başkan seçildikten sonra düzenlediği basın toplantısında "Mevcutları ne yapacağız... Bazıları yapmış, ruhsat almış. Emsale uygun değil. Ruhsat bitmiş, yapı kullanma izni almış. O ruhsata uygun değil ama bitmiş, gitmiş. Almış yapı kullanma iznini. Ya da ruhsat almış, inşaat bitmemiş ya da bitmek üzere ama yapı kullanma izni yok, gelecek bunlar. Emsale uygun değil, ruhsata uygun değil. Sorunlar var. Ya da komşusu yapmış, o yapmamış, arada binalar kalmış aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Bu da sorun. Genel olarak bu problemleri ortak bir akıl üretip çözmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Bu fazlalıkları yapanların bunun maddi bedellerini kamuya, belediyeye aktarması lazım diye düşünüyorum ama henüz bir çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda şu anda buna çalışıyoruz" demişti.

Edindiğim bilgiye göre, Turgay Erdem döneminden kalan kent suçlarının çözümü bağlamında üzerinde durulan çözüm formülü şu:

Yüzde 10 seviyesine ulaşmamış projeler tamamen durdurulacak. Hormonsuz normal haklarına dönmeleri istenecek.

Yüzde 10 seviyesini geçen diğerleri ise planlara mevcut olarak, 'M' lejantı ile işlenecek.

Bu binalar daha sonra yıkıldığında hormonlu değil, şu anda mevcut eski haklarına dönecek.

Yani kanunsuzluk, ileride kazanılmış hak olarak kullanılamayacak.

Müteahhitler inşaatlarındaki fazlalıkların bedelini kamuya aktaracak.

Hasanağa'da bulunan Hazine'ye ait bir alan, fazlalıkların terki olarak büyük kent parkı hüviyetiyle şehre kazandırılacak.

Mevcut planlarda konut alanı olan yerin, park olarak kamuya kazandırılması, yeni yönetimin yoğunlukları orantısız artırma değil azaltma yaklaşımının da bir göstergesi olacak.

Hasanağa'nın dışında başka lokasyonlar üzerinde de çalışma yürütülüyor.

Nilüfer'de rantın değil kamunun öncelendiği bir dönemin kapısı aralanmaya çalışılıyor.

Şadi Özdemir'in genel yasallaştırma yapılması ve fazlalıkları yapanların bunun maddi bedellerini kamuya, belediyeye aktarması lazım yaklaşımının neticesinde ortaya çıkan bu çözüm formülü bakalım hayata geçirilebilecek mi?

Bu formülün henüz kesinleşmediğini, fazlalıkların çözümüyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü de ekleyelim.