Yaman Kaya

[email protected]

Mahkemeden dikkat çeken karar: Bursa'nın doğusundaki 332 hektarlık alanda...

08 Kasım 2024 Cuma, 10:17

Bursa Kestel'deki Soğuksu ve Seymen mahallelerinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan 'Sanayi ve Depolama Alanı' amaçlı plan değişikliklerine akademik itirazın ardından dava da gelmişti.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Bursa Şubesi, yargıya taşımıştı söz konusu düzenlemeleri.

İmar mevzuatına aykırı olması, ilgili tüm kurumların görüşlerine yer verilmeyerek bazılarının dikkate alınmaması, yürürlükteki çevre düzeni planının genel ilke ve hedeflerine, plan bütünlüğüne, sürekliliğine aykırılığı, hukuki dayanak noksanlığı davanın gerekçeleri olarak gösterilmişti.

ŞPO Bursa'nın itiraz ve dava gerekçelerinden bir bölümü tekrar hatırlatalım:

"Mevcut Çevre Düzeni Planı'nda tarım alanlarının ve sulama proje sahalarının korunması temel ilke olarak belirlenmiş.

Plan değişikliklerine konu alan ise tarım alanları ve sulama sahası içinde kalıyor.

Hâliyle 1/100.000'lik plana aykırılık taşıyor.

Yine, parçacıl plan değişiklikleri yapılması yerine son dört yıldır çalışması devam eden 2040 yılına ait 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı içerisinde bir bütün olarak değerlendirilmesinin daha uygun olacağı belirtiliyor.

Sanayi bölgelerine ilişkin il sanayi master planı hazırlanması şartı konulmuş 1998'de hazırlanan, süresi dolmuş 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nda.

Ancak sanayi master planı hazırlanmadı hâlâ."

ŞPO, söz konusu planın iptaliyle birlikte yürütmenin durdurulmasını da istemişti.

Yeni gelişmeye gelelim şimdi:

Bursa 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma talebini reddetti!

Yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiği kararda şu ifadelere de yer verildi:

"2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; "Danıştay veya İdari Mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma verme süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesinin savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabileceği, yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğunun ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesinin zorunlu olduğu..." hüküm altına alınmıştır.

Kanun hükmünde öngörüldüğü üzere, yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için yukarıda belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda aktarılan 27. maddesinin 2. fıkrasında aranılan şartların birlikte gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır."

Soğuksu ile ilgili gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.

Şehrin gerçekleriyle örtüşen yeni Çevre Düzeni Planı'nın bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini de yeri gelmişken belirtmeliyiz.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar