Nilüfer'de simbiyotik kırılma, Yıldırım'da çizik, Osmangazi'de gerginlik

CHP Bursa örgütü mahallelerdeki delege seçimlerine kilitlendi.

İl başkanlığı yarışını da doğrudan etkileyecek hatta bir anlamda belirleyecek Nilüfer'de kulisler hayli hareketli.

İlçedeki gelişmeleri sadece parti içi dengelerle değerlendirmek doğru değil şüphesiz ki.

Geçen dönemde ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarıyla gündemden düşmeyen Nilüfer'de, milyarlarca liralık büyük soygun düzeni bozulan rant çetelerinin de gerçek sosyal demokratları devirmeye çalıştığını unutmamak gerekli.

Bir tarafta Bursa tarihinin gördüğü en büyük imar yolsuzluğuna bulaşanlar var...

Diğer yanda ise kamunun hakkını savunanlar...

Aynılar aynı yerde ayrılar ayrı yerde toplandılar.

Kamuoyunda tartışılan meselelerde CHP Nilüfer İlçe Yönetimi'nin kamudan yana tavır sergilemesinden rahatsızlar.

Bu yüzden görünürde 'tek adam' sistemini eleştirenler Nilüfer'de 'tek adam' olmak istiyorlar.

Rantçılarla girdiği her mücadeleden örgütün desteği ile zaferle ayrılan Özgür Şahin, başkanlığa seçildikten sonra CHP Nilüfer'i özlenen; örgüt, taban ve üyenin gücünü esas alan kapsayıcı yaklaşıma kısa sürede kavuşturmayı başarmıştı.

İktidarla rant ittifakı kuran kadrolar nedeniyle kaybedilme riski ortaya çıkan CHP'nin Nilüfer kalesi, örgütün büyük mücadelesiyle son yerel seçimde yeniden sağlamlaştı.

İttifaksız girilen seçimde oy sayısı 166.454'ten 181.033'e çıktı.

Yaklaşık %8 oranındaki artışla tarihî bir rekor kırıldı.

İttifaksız şekilde tarihin en yüksek oy oranına %59.67 ile ulaşıldı.

İttifakla 26 olan meclis üyesi sayısı ittifaksız 34'e çıktı!

AK Parti'ye neredeyse 100 bin oy fark atıldı!

Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine en yüksek oy katkısını da Nilüfer sağladı.

Yerel seçimden sonra bildiği üzere demokrasinin ağır darbe aldığı olağanüstü süreçler yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.

Ayrıca şahsî ikbal peşinde koşanlar CHP'yi ateşe attı, atmayı sürdürüyor.

CHP'yi yerelde iktidara taşıyan değişimin baş aktörlerinden biri olan Özgür Şahin'in başkanlığındaki Nilüfer örgütü tüm süreçlerde Genel Başkan Özgür Özel'in yanında tereddütsüz konumlandı.

İktidarın demokrasi dışı müdahalelerine karşı sergilenen tüm mücadelelerde de CHP Nilüfer sahadaydı.

Delege seçimlerine dönersek...

Son derece başarılı bir dönem geçirdiği açık olan İlçe Başkanı Özgür Şahin'i destekleyen listeler farkı açarken malum yapının kurduğu yeni ittifaklarda simbiyotik bir kırılma yaşandığı yani çıkar ortaklığına dayalı ilişkide çatlama olduğu bilgisi kulislere yansıdı.

Mehmet Turan Tansal'ın ilçe başkanlığına adaylıktan vazgeçtiği konuşuluyor kulislerde.

İlçe seçiminde kritik öneme sahip Görükle ve Dumlupınar'da Özgür Şahin'i destekleyen listeler, manipülasyon girişimine rağmen büyük farkla delege seçimini kazanmış, Tansal delege seçilememişti.

Delege seçilemeyen bir diğer isim de asansör ihalesiyle gündeme gelen Aytaç Şahin'di.

Süreç ilerledikçe malum yapıdaki simbiyotik kırılmalar artabilir.

Nilüfer tek adaylı bir kongreye sahne olabilir.

Malum yapının kurduğu yeni ittifakların aday arayışının sürdüğünü de belirtmek gerekir.

Yıldırım'da çizik!

Örgütte jakoben yönetim tarzı sürekli eleştirilen Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün'e yönelik tepkilerin arttığına değinmiştik.

Siyasetin ötekileştiren yüzünü temsil eden bir isim olan, iktidarın kayyum hamlesini boşa çıkarmak için yapılan olağanüstü kurultaydan önce Bursa'da düzenlenen toplantıda Özgür Özel'e imza vermeyen isimler arasında yer alan Gün, delege seçimleri sürerken birden Ekrem İmamoğlu'nu hatırlamaya başladı!

Eğitim'deki baskısı ise 'çizik'le karşılaştı!

CHP'li üyeler, CHP Yıldırım İradesi başlığı ile bir açıklama yolladı:

"Ne yazık ki CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, AKP yargısının partimize saldırdığı dönemde, Genel Başkanımızın olağanüstü kongrede aday olabilmesi için toplanan imzada yer almamıştır. Yıldırım iradesini temsil ettiğini söyleyen bu anlayış, o zor süreçte Genel Merkezimizin yanında net bir tavır ortaya koymamıştır. Buna rağmen bizler, partimizin huzurunu korumak adına birçok mahallede ortak liste tavrı alarak sürece katkı sunduk.

Ancak bugün gelinen noktada; bazı mahallelerde tüm listeler kendi kazanılmış gibi lanse edilmekte, ayrıca ilçemizin kurumsal sosyal medya hesaplarından "Mavi listede buluşalım", "Rengimiz mavi, örgütümüzün ayakta durabilmesi için desteğinize ihtiyacımız var" şeklinde paylaşımlar yapılmaktadır. Bu durum örgütümüzde ciddi rahatsızlık yaratmıştır.

Özellikle Eğitim Mahallesi'nde, mahalle komitesinin ortak çalışmasına müdahale edilmesi, isimlerin değiştirilmesi, ilçe başkanına yakın kişilerin yazılması, mahalle temsilcilerine baskı yapılması ve listelerin ilçe başkanlığında hazırlanmasının istenmesi kabul edilemezdir.

Bu nedenle Yıldırım iradesi olarak ortak karar alınmış, Eğitim Mahallesi'nin 9 adayından 5'inin üzeri çizilmiş ve üyelerimizin kendi yazdığı isimlerle yeni liste şekillenmiştir.

Ortaya çıkan bu tablo açık bir mesajdır:

Sandıkta en büyük güç, üyelerimizin iradesidir.

Delegelerin iradesine, "200 delegenin 150'si benim, 170'i benim" diyerek ipotek konulamaz. Dahası, çift listeyle girilen mahallelerin yarısından fazlası kaybedilmiş, kendi mahallesinde ise yalnızca 2 oy farkla, tabiri caizse kıl payı kazanılmıştır.

Kendi mahallesinde bile yüksek oranda güven ve takdir göremeyen bir anlayış, örgütün iradesini temsil edemez."

Osmangazi'de antidemokratik müdahaleler artıyor

Osmangazi için şunu söyleyebiliriz:

Cadı kazanı gibi kaynıyor.

Delege seçimlerinde antidemokratik uygulamalar artıyor.

Mevcut İlçe Başkanı Raşit Gürbüz'e son kongrede kazandıran 'kırmızı' ittifak mahallerde farklı renklere müsaade etmemek için her yolu deniyor.

Delege seçimlerinin yeri, saati, tarihi 'kırmızı'lar tarafından değiştiriliyor.

Buna direnen, farklı liste çıkarmak isteyen mahalle temsilcileri görevden alınıyor.

Hâliyle gerginlik giderek yükseliyor, bölünme derinleşiyor.

Bugün kazandıklarını zannedenler aslında kaybettiklerini fark edemiyor.