Nilüfer'de yeni dev talan! Hazır mı asimetrik plan?

Bursa'daki yeni talan girişiminin detaylarını Nilüfer Kent Konseyi paylaştı.

İnegazi mahallesinde yer alan 98 futbol sahası büyüklüğündeki 124 hektarlık orman alanında bir taş ocağı faaliyete geçirilmek isteniyor.

Doğayı mahvedecek tesise sadece 440 metre mesafede konutlar da bulunuyor.

Gerçi Bursa'da malum mesele rant olunca şehrin göbeğinde, koca apartmanların merkezinde bile kaçak beton santralleri kurulabiliyor!

Defalarca mühürlense de faaliyetini sürdürebiliyor!

Elektriği, suyu da ne hikmetse kesilmiyor!

Demek ki bu şehirde rantçılar yasa da otorite de tanımıyor!

Bu pervasızlığa göz yumanların yüzleri ise hiç kızarmıyor!

Kızaracağa da benzemiyor!

Bugünkü konumuza dönelim, İnegazi ile devam edelim şimdi:

Mevzubahis taş ocağı nedeniyle Bursa'nın içme suyu da tehdit altında.

Çünkü tesis Kayapa Göleti'ne ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün kentin batı yakasının içme suyunu karşılamak için planladığı Yaylacık Barajı'na çok yakın konumda.

"Yüzde 90'ı ormanlık alanda bulunan 124 hektarlık projenin hayata geçmesi ile binlerce ağaç katledilecek. Rehabilitasyon adı altında yapılacak ağaç dikimi ile bölgenin eski haline dönmesi yıllar alacak" da denilmiş Nilüfer Kent Konseyi'nin açıklamasında.

Bir duralım şimdi burada.

Rehabilitasyonun yapılıp yapılmayacağı meselesi üzerine konuşmalıyız zira!

Bakın şehir merkezinden uzak mahallelere; ağaç katliamlarının neticesinde oluşan koca yarıklarla mahvedildi doğa kelimenin tam anlamıyla.

Bursa özelindeki madencilik faaliyetlerinin çevre katliamına dönüştüğü bariz ortada.

Yazılarımızı takip edenler biliyordur ancak gelin size tekrar hatırlatayım kısaca:

Maden işletme alanında faaliyete başlanırken kazı yapılıyor.

Kazıdan sonra sahadan alınan toprak verimli toprak depolama alanına dökülüyor.

Faaliyet bitiminde tekrar o toprak kullanılarak saha üst örtüsü kapatılıyor.

Bölge ağaç dikimine hazır hale getiriliyor.

Yani sorumluluk orman idaresine geçiyor.

Maden işletmesi isterse bölgeyi ağaçlandırabiliyor ancak firmalar kolay yolu seçiyor.

Para ödenip işin içinden çıkılıyor.

Peki, bu ödenen tutarlar nereye gidiyor?

Devletin ilgili kurumları neden terk edilen alanları ağaçlandırmıyor?

Bu sorular yanıtlanmıyor!

Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün ne hâlde olduğunu zaten kamuoyu biliyor!

Bu arada bu rehabilite edilmesi gereken yerlerde ağaç yerine villalar da çıkabiliyor karşımıza!

Arzu eden bakabilir Mustafakemalpaşa Doğanalan'a!

Alinur Aktaş'ın yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi izin vermişti rehabilite edilmesi gereken yerde göle nazır villalar yapılmasının önünü açan plana!

Taş ocaklarının terk ettiği alanların nasıl rehabilite edilmesi gerektiği mevcut kanun ve yönetmeliklerde açıkça belirtiliyordu.

Hiçbirinde de villa inşası gibi bir rehabiliteden söz edilmiyordu!

Ancak bu şehirde bu da oldu!

Borsa müptelası asimetrik plancıların İnegazi için de kolları sıvamayacağının garantisi var mı?

Senelerdir çevrenin korunması için büyük mücadele gösteren Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir'le konuştuk dün.

Demir, "Bursa'nın doğası artık vahşi madenciliği kaldırmıyor. Kamuya değil şirketlere hizmet eden bu anlayışa izin verilmemesi gerekiyor. Su kaynakları giderek azalan Bursa'nın arıtmadan hazır içilebilir nitelikteki rezervlerine ev sahipliği yapan yapımı planlanan içme suyu barajının havzasında gerçekleştirilecek vahşi madenciliğin kentin çıkarına değil imtiyaz sağlananların menfaatlerine hizmet ettiği açıktır" dedi.

Haksız değil şüphesiz ki!

Ormanı, su kaynaklarını, doğal yaşamı katledecek...

Tarım ve hayvancılığı bitirecek...

Kısacası bir mahalleyi yok etmekle kalmayıp Bursa'nın geleceğini de ciddi şekilde darbeleyecek taş ocağına karşı bugün saat 12.30'da Bursa Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi ve DOĞADER öncülüğünde bir basın açıklaması gerçekleştirilecek.

Nilüfer'in kamudan yana taraf olan yeni belediye yönetimi de protestoya destek verecek.

Halk, bu talan girişimine karşı sesini yükseltmelidir.

Bursa'ya rant uğruna bir hançer daha saplanmasına izin verilmemelidir.