Nilüfer'deki ikinci dalgadan çarpıcı yeni iddialar!

Eski Belediye Başkanı Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden hiç düşmeyen...

Deprem tehdidi kapıdayken 'tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen...

Türkiye'de müteahhitlerin cenneti, imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilen Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki iddialarla ilgili başlatılan soruşturmada geçen ay yeni bir aşamaya geçilmişti.

'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme ve Suç İşlemek Amacı ile Kurulan Örgüte Üye Olma, Rüşvet ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığını Aklama' suçlarından yürütülen, 22 zanlının gözaltına alındığı, aralarında Turgay Erdem'in de bulunduğu 15 kişinin tutuklandığı soruşturmanın ikinci dalgasında, Eski CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz'la birlikte, eski meclis üyeleri Atakan Çorbacı ve Şemsi Oğuz gözaltına alınmıştı.

3 isim savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmiş, Yılmaz ve Oğuz tutuklanırken, Çorbacı yurt dışı çıkış yasağı konularak adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

İddiaya göre, şüpheliler Fırat Yılmaz ve Şemsi Oğuz'un tutuklanmasına üzerlerine atılı 'Rüşvet Almak, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma' suçunu işlediklerine yönelik kuvvetli şüphe uyandıran somut delillerin bulunması gerekçe gösterilmişti.

MASAK analiz raporu verileri, HTS ve hesap hareketi incelemeleri, dosya kapsamında alınan bilgi sahibi olarak dinlenilen kişilerin beyanları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan uzmanlık raporları, kolluk tarafından hazırlanan aklama suçuna ilişkin raporlar ve tespitler de tutuklama gerekçeleri arasında yer almıştı.

İddiaya göre Şemsi Oğuz, soruşturma kapsamında verdiği ifadede yaptığı inşaatlardan kira geliri bulunduğunu, aylık gelirinin 300 bin lira olduğunu söyledi.

Emin Adanur'un şikâyet dilekçesinde yer alan Şemsi Oğuz'un rüşvet çarkı içinde önemli bir rol oynadığı, Alaaddinbey, Ürünlü ve Tahtalı mahallelerinde tarım arazisi vasfında olan yerlere kaçak fabrika yapılmasına izin verdiği, bu mahallelerde bulunan tarım arazilerine fabrika yapacak kişilerin Nilüfer Belediyesi namına Şemsi Oğuz ile irtibatlandırıldığı şeklindeki iddiaların Oğuz'a sorulduğu öne sürüldü.

Şemsi Oğuz'un, Emin Adanur'un şirketinin Özlüce'de ağaçlandırma sahasında kalan bir yere tabela astığını belirttiği, kendisinin burasının imara açılmayacağını söylediği için Adanur'un kendisine husumet beslediğini kaydettiği, hakkındaki iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını ifade ettiği öne sürüldü.

İddiaya göre Şemsi Oğuz hakkında tek ihbarcı Emin Adanur değildi.

H.A. isimli kişinin emniyette verdiği ifadede bazı itiraflarda bulunduğu, kurucusu olduğu inşaat firmasının Nilüfer'deki bir projesinde usulsüzlük yapıldığını söylediği, Şemsi Oğuz'a birinci dalgada tutuklanan firmanın yetkilisi S.B. isimli şahsın rüşvet verdiğini iddia ettiği öne sürüldü.

Şemsi Oğuz ile S.B. arasında telefon trafiklerinin tespit edildiği, Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün inceleme raporu hazırladığı, söz konusu raporun ihbarcının beyanı ile örtüştüğü, bahsedilen projede usulsüz emsal artışı yapıldığının görüldüğü iddia edildi.

Oğuz'un emsal artışı ile ilgili bir bilgisinin olmadığını, imza yetkisinin bulunmadığını söylediği öne sürüldü.

Emin Adanur'un yüzde 83 seviyesindeyken 'tek imza' ile oturum izni verildiğini öne sürdüğü bir inşaattan Şemsi Oğuz'un bir dükkan satın aldığına yönelik tespitlerin de soruşturma dosyasında yer aldığı iddia edildi.

İddiaya göre Şemsi Oğuz'a Balıkesir'in Burhaniye ilçesi Pelitköy mahallesindeki projeden üzerine kayıtlı bir adet dubleks taşınmaz da soruldu.

Oğuz'un taşınmazın ödemesini elden yaptığını söylediği iddia edildi.

Pelitköy'deki aynı projede şüpheli Turgay Erdem'in oğlu üzerine de bir taşınmaz kaydı olduğu öne sürüldü.

Oğuz'a taşınmazın rüşvet veya rüşvete aracılık maksadıyla mı verildiğinin sorulduğu da iddia edildi.

Soruşturma kapsamında yapılan iletişim analizlerinde, inşaat ile ilgili herhangi bir iş kolunda kaydının bulunmadığı tespit edilen Şemsi Oğuz'un inşaat firmalarıyla yoğun irtibatlarına rastlandığı da öne sürüldü.

Yine iddiaya göre, soruşturma kapsamında Nilüfer Belediyesi İmar Müdürlüğü eski görevlileri olarak yer alan ve haklarında rüşvet suçu kapsamında fezleke tanzim edilerek tutuklama kararı uygulanan şahıslar ile Şemsi Oğuz arasında yoğun irtibatın tespit edildiği, dosya şüphelisi diğer şahıslarla da Oğuz arasında yoğun irtibat tespit edildiği öne sürüldü.

Birinci dalgada tutuklanan yapı denetim firması sahibi Tamer İ.'nin firmasında çalışan, üzerine atılı rüşvet suçuna aracılık iddiasıyla tutuklanan B.O. ile Şemsi Oğuz'un irtibat kurduğunun tespit edildiği, Oğuz ile B.O. arasında herhangi bir hukuki ve ticari bağ tespit edilemediğinden söz konusu irtibatların suça ilişkin olabileceğine yönelik değerlendirmelerin de soruşturma dosyasına yansıdığı öne sürüldü.

İddiaya göre Şemsi Oğuz, B.O.'yu tanımadığını söyledi, bu görüşmeleri hatırlamadığını öne sürdü.

Şemsi Oğuz'un Tamer İ. ile de defalarca irtibat kurduğunun tespit edildiği de iddia edildi.

Şüpheli Turgay Erdem'in ikametinde ele geçirilen ve bazı şahıslardan alınan paraları gösterir belgede yazan "Şemsi 35.000" şeklindeki ifadenin de Şemsi Oğuz'a sorulduğu, Oğuz'un Erdem'in ikametinde ele geçirilen gelirler adı altında yazılı olan 35 bin liranın seçim kapsamında yaptığı yardım olduğunu söylediği iddia edildi.

Şemsi Oğuz'a farklı şahıslarla yapılan WhatsApp görüşmelerinde Nilüfer Belediyesi tarafından kaçak yapı olduğu tespit edilerek mühürlenen farklı ada parsellerde yer alan yapılara ait evrakların hangi amaçla kendisine gönderildiği, belediyede kaçak yapılarla ilgili herhangi bir görevde bulunup bulunmadığının sorulduğu da öne sürüldü.

Şemsi Oğuz'un meclis üyesi olduğu için vatandaşlar bu tür sorunlarıyla ilgili bilgi almak için yardım isterler ben de yardımcı olmak amacıyla bu durumları çözmesi için belediyeye gitmelerini söylerim, onlar adına herhangi bir takip yapmam, herhangi bir birimde görev almadım şeklinde ifade verdiği iddia edildi.

Mali analizlere göre Şemsi Oğuz'un hesaplarına giren paranın gelir durumuyla tamamen uyumsuz ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı iddiası, aile fertlerinin çalışma kayıtları olmamasına rağmen mal varlığı edinimlerinin olduğu, bahse konu mal varlıklarının bedellerinin Şemsi Oğuz tarafından ödendiğine yönelik değerlendirmelerin soruşturmada yer aldığı öne sürüldü.

Şemsi Oğuz'un bir diğer aile ferdinin de taşınmaz edinimlerinin olduğu, söz konusu aile ferdinin 2022-2023 arasında çalışma kaydının olduğu ancak bahse konu taşınmazları alabilecek gelir durumunun olmadığı, dolayısıyla taşınmaz bedellerinin Şemsi Oğuz tarafından ödendiği ve aile ferdi adına tescil ettirdiğine yönelik değerlendirmelerin de dosyaya yansıdığı iddia edildi.

Soruşturma kapsamında Şemsi Oğuz'un köylüsü olduğu belirtilen şahısların Oğuz'a yönelik rüşvet iddialarıyla ilgili ifadelerinin bulunduğu da öne sürüldü.

İddiaya göre Şemsi Oğuz'un Turgay Erdem liderliğinde kurulmuş olan örgüt içinde yer aldığı, fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ederek rüşvet suçlarına aracılık ettiği, talimatlar ile hareket ettiği, haksız ekonomik kazançlar elde ettiğine yönelik değerlendirmelerin de soruşturmada yer aldığı öne sürüldü.

Şemsi Oğuz'un hakkındaki iddiaları reddettiği, herhangi bir örgüt faaliyetinde içinde yer almadığını söylediği, hiçbir rüşvete aracılık etmediğini belirttiği ve hakkındaki asılsız iddialarla ilgili ihbarda bulunan şahıslarla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söylediği iddia edildi.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bursa KOM Şube Müdürlüğü tarafından çok titiz bir şekilde sürdürülen Nilüfer'deki soruşturmanın akıbeti bu kentte yaşayan herkesin geleceği açısından hayati.

Herkesin aslında her şeyi bildiği ama kimsenin bugüne kadar müdahale etmediği kirli rant düzeninde rüşveti veren, her yeri saran imar kanununa aykırı fahiş emsalli inşaatlarla kamunun hakkını yıllarca gasbetti.

Fazla daireler şöyle dursun kaçak devasa blokların dahi inşa edilebildiği rant düzeninde; plansız üretim ve depolama tesisleri, bungalovlarla tarım alanları da talan edildi.

Milyarlarca liralık haksız kazanç, taşeron mafyalarla silahlı güce sahip oligarşik yapılanmaları beraberinde getirdi.

Bursa bugünlerde rant ile palazlanan, mafyalaşan grupların sancısını fazlasıyla çekiyor.

Bu durumun sona ermesi için mafyalar aracılığıyla gerçekleştirilen silahlı saldırıların perde arkasının da mutlaka aydınlatılması gerekiyor.

Daha önce ifade etmiştim, yazının sonunda yinelemek isterim:

Soruşturma Nilüfer'le sınırlı kalmamalıdır.

Bursa özelinde tüm ilçelerde detaylı araştırmalar yapılmalıdır.

Bunca yolsuzluk iddiasında ihmali bulunan tüm kamu görevlilerinden de hesap sorulmalıdır.