Olaylı gecenin analizi: İl Başkanı yaralandı, Bursa'ya yakışmıyor çıkışı!

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) dün yapılan Cumhurbaşkanlığı Ön Seçim Oylaması'na 1 milyon 600 binden fazla üye katıldı.

Yani CHP'li üyelerin neredeyse tamamı oy kullandı.

Üye olmayan yurttaşların oy kullandığı 'dayanışma' sandıkları ise patladı.

Toplamda 14 milyon 850 binin üzerinde oy kullanıldı.

Dün tutuklanan Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, artık CHP'nin resmen Cumhurbaşkanı Adayı.

Ülke genelinde olduğu gibi Bursa'da da seçime ilgi hayli fazlaydı.

Bazılarını ziyaret ettiğimiz oy verme merkezlerinde uzun kuyruklara rastlandı.

391.951 Bursalı, Ekrem İmamoğlu için oy kullandı.

Nilüfer'de 90.257, Osmangazi'de 126.782, Yıldırım'da 26.589 kişi 'dayanışma' sandığındaydı.

Bursa'da 50.770 CHP üyesinin 40.506'sı İmamoğlu'na oy attı.

Gündüz örnek bir demokrasi iradesi sandıklara güçlü bir biçimde yansıdı.

Akşam ise ortalık karıştı.

Dün, biz de Eski Stadyum'daydık...

CHP Bursa İl Başkanlığı'nın "Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşlarımızın hukuk dışı uygulamalarla tutuklanmasına, adaletsizliğe karşı buluşuyoruz" çağrısıyla vatandaşlar Atatürk Stadyumu Kütüphanesi önünde toplandı.

Emek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da oradaydı.

Gruptakiler Heykel'e yürümek isteyince TOMA ile polis müdahalesi başladı.

O müdahale sırasında CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da yaralandı.

Yeşiltaş, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

TOMA müdahalesinden sonra bazı protestocular yaka paça gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş da vardı.

Binbaş, bir süre polis tarafından alıkonulduktan sonra emniyete götürülmeden serbest bırakıldı.

Atılan bazı patlayıcı maddeler nedeniyle yaralanan polislerin olduğunu da gördük.

Tansiyonun yükseldiği anlarda Bursa Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu olay yerine geldi.

Bursa'nın kamucu Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala polis müdahalesini önlemek için Zaimoğlu ile görüştü.

Şunu söyleyeyim:

Dün orada Pala olmasaydı, Zaimoğlu da sağduyulu davranmasaydı belki devreye yoğun biber gazı da girecekti, müdahale daha da sertleşecek, olaylar şiddetlenecekti.

Heykel'e çıkmasına izin verilmeyen grubun Kent Meydanı'na yürümesine müsaade etti Bursa polisi.

Kent Meydanı'nda da kısa süreli gerginlikler ve gözaltılar yaşandı.

İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alınanlara destek olmak için bir gözü sarılı vaziyette soluğu Bağlarbaşı Karakolu'nda aldı.

Bazı avukatların karakola alınmadığını öğrendim.

Gözaltına alınanların avukatlarıyla görüştürülmediği de iddia ediliyor.

CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin de gözaltına alınanlara destek olmak için emniyetteydi.

Bu arada...

Nihat Başkan bugün de hastaneye gitti:

Sağlık durumuyla ilgili gelen bilgiler ise iyi değil ne yazık ki...

Gözünde kalıcı hasar oluşabilir.

Görme kaybı riski var!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Yeşiltaş'ı dün hastanede ziyaret ettikten sonra şu mesajı paylaştı:

"Bu yaşananlar Bursa'mıza yakışmıyor.

Güvenlik güçlerimizin, vatandaşımızın anayasal demokratik haklarını kullanmasını teminat altına almakla mükellef olduğunu hatırlatıyorum."

Başkan Bozbey'in daha sonra yaptığı sağduyu çağrısı da anlamlıydı:

"Günlerdir, demokrasiye sahip çıkıyoruz.

Sokaklarda yaşlılar, çocuklar, gençler, kadınlar, yediden yetmişe Bursalılar var.

Hepimizin derdi ortak: Hakkımıza sahip çıkmak, Ekrem Başkanımıza sahip çıkmak, Cumhuriyete sahip çıkmak.

Bursalılar, barışçıl ve yasal protesto hakkını en güzel haliyle kullanıyorlar.

Ancak, haklı tepkisini gösteren insanlara yapılan sert müdahaleler, doğru değildir.

Aynı şekilde, polis kardeşlerimize dönük şiddet eylemlerini de asla tasvip etmiyoruz.

Bursa'nın bütün evlatları bizim evladımızdır.

Tüm vatandaşlarımızı ve güvenlik güçlerimizi, serinkanlı davranmaya, Bursa'mızı istenmeyen görüntülerden korumak için sağduyulu olmaya davet ediyorum."

Bursa'da da, ülke genelindeki diğer protestolardan yansıyan görüntülere bakıldığında da görünen şu:

Sahada açıkçası örgütlü davranmayan bir kitle var.

Bazı gruplar da provokasyonlara açık.

İşte tam da bu noktada CHP'ye önemli sorumluluk düşüyor düşüncesindeyiz.

Sahadaki enerjinin tepkisini barışçıl şekilde sürdürmesi; demokrasi, emek, özgürlük ekseninde bir toplumsal muhalefetin inşa edilmesi, yeni mücadele yöntemlerinin geliştirilmesinde CHP öncülüğü üstlenebilir.

Öte yandan her gün yürüyüş ya da basın açıklamasıyla protestolar ne kadar sürdürülebilir?

Süreklilik hedefleniyorsa bir forum ortamı oluşturulabilir.

Hepsinden önemlisi ise kitlelerin örgütlenmesidir.

Aksi takdirde tepki rüzgârı bir süre sonra sönümlenecektir.

Not:

Cumartesi akşamı protesto yürüyüşünün adresi Nilüfer'di.

Vatandaşlar Türk Bayrakları ile FSM'ye akın etti.

Tek bir olay dahi gerçekleşmedi.

Cumhuriyet yürüyüşlerini andıran organizasyona büyük katkıda bulunan CHP Nilüfer İlçe Örgütü başarılı bir sınav verdi.