Bursa'da 25 Kasım Yürüyüşüne izin çıkmadı

Başka Gazete/ Kardelen Cancı

Bursa'da sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri ve demokratik kitle örgütleri fomara meydanında bir araya geldi. Ancak valilik kararı nedeniyle grubun yürüyüş yapmasına izin verilmedi.

Polis ekipleri bölgede güvenlik önlemlerini artırırken, kadınların yürüyüş güzergâhına barikat kurdu.

Kadınların bekleyişi sürüyor.

Bursa Kadın Platformu'nun açıklaması, polis engeli nedeniyle barikat önünde gerçekleştirilirken, basın metnini Bursa Kadın Platformu adına Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Derya Şimşek Aksakal okudu.

"Şiddet bireysel değil, politik bir sonuçtur"

Açıklamada, 25 Kasım'ın Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan bir isyan ve dayanışma günü olduğu vurgulandı. Kadınlar, yaşanan şiddetin ne "öfkelenme anı" ne "aile içi mesele" ne de "kader" olmadığını, mevcut düzenin kadınları ucuz emek ve itaat üzerinden konumlandırmasının bir sonucu olduğunu söyledi.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması ve 6284 sayılı kanunun hedefe konulması hatırlatıldı; aile söylemi üzerinden meşruiyet üreten politikalara dikkat çekildi. Kadınlar, nafaka ve boşanma haklarını zorlaştıran düzenlemelerden, LGBTİ+'ları hedef haline getiren yasa hazırlıklarına kadar birçok uygulamanın şiddeti kurumsallaştırdığını belirtti.

"2025'te en az 408 kadın katledildi"

Platform, kadın örgütlerinin verilerine göre 2025 yılında en az 408 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü açıkladı. Şiddetin yalnızca fiziksel saldırı değil, ekonomik ve sosyal baskılarla da büyüdüğü vurgulandı.

Rojin Karabais ve Gülistan Doku davalarında süren cezasızlık, Dilovası'nda fabrikada hayatını kaybeden kadın işçiler ve kız çocukları örnek gösterilerek, "Kadınların yaşam hakkı sistematik biçimde yok sayılıyor" denildi.

Bursa'da son iki ayda iki kadının erkek şiddetiyle öldürüldüğü, bir kadının ağır yaralı şekilde yaşam mücadelesi verdiği hatırlatıldı:

"Hiçbirimiz yanlış zamanda yanlış yerde değildik. Bu saldırılar politiktir."

"Kadın cinayetleri politiktir: Yargılanmamıza rağmen söylemekten vazgeçmiyoruz"

11. Yargı Paketi'ne ve kadın haklarını hedef alan düzenlemelere tepki gösteren kadınlar, bu paket karşıtı eylem yapanların 301. maddeden yargılandığını hatırlattı.

"Kadın cinayetleri politiktir" sloganının susturulamayacağını ifade ettiler.

LGBTİ+'lara yönelik nefret diline de dikkat çekilerek, tasarıda geçen düzenlemelerin eşcinsel ilişkileri fiilen suç haline getirebileceği ve cinsiyet uyum süreçlerinin kriminalize edilebileceği vurgulandı.

Talepler net: "Haklarımızdan vazgeçmiyoruz"

Platform, taleplerini şu başlıklarla sıraladı:

- İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi
- 6284'ün etkin uygulanması
- Kadın cinayetlerinde indirimlerin kaldırılması
- Şüpheli kadın ölümlerine ilişkin verilerin şeffaf paylaşılması
- Yeterli sayıda sığınak açılması
- Ücretsiz hukuki, psikolojik ve sosyal destek hizmetleri
- Kadınlara güvenceli iş ve insanca ücret
- Her mahallede ücretsiz ve nitelikli kreş
- Göçmen kadınlar ve LGBTİ+'lar için eşitlikçi sosyal politikalar

"Bir kişi daha eksilmeyeceğiz"

Açıklama, kadınların ve LGBTİ+'ların yaşam hakkının pazarlık konusu yapılamayacağı vurgusuyla sona erdi.