Bursa'da asgari ücret protestosu: "Geçim değil, sefalet ücreti"
BURSA, 24 Aralık 2025 Çarşamba, 21:46Açıklamada, 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı vurgulanarak, bu ücretin işçiler için bir geçim ücreti olmaktan tamamen çıktığı ifade edildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Saray rejimi bir kez daha milyonlar için geçim ücreti olmaktan çıkan asgari ücreti tırpanlayarak, açlık sınırının altında bir ücret olarak belirledi. İşçiler bir yıl boyunca 28 bin 75 TL ücretle çalışmak zorunda bırakılacak. Buna karşın sarayın bir günlük harcaması 58 milyon TL. Asgari ücretli, günlük kazancıyla bir kilo et bile alamazken saray milyonları harcıyor. Bir tarafta işçinin emeği, alın teri üzerinden ortaya çıkan yüksek kârlar, kazanılan milyarlar; diğer tarafta açlık ve yoksulluk. İşte saray düzeninin işçi ve emekçilere reva gördüğü yaşam koşulu budur. Bir tarafta saraylar, bir tarafta yoksul kulübeleri. Sermayeye gelince bütçeden ayrılan devasa kaynaklar, işçi ve emekçilere gelince sadece karın tokluğu. Bu düzen değişmeli; bu düzeni değiştirmeliyiz.
Asgari ücret belirleme sürecinde sendikalar, komisyonun yapısının antidemokratik olduğunu söyleyerek toplantılara katılmadılar. Sanki komisyonun yapısını yeni keşfetmişler gibi. Yapılması gereken, milyonlarca işçiyi talepler etrafında birleştirmek ve işçi sınıfını örgütlemek iken; adeta sorumluluklarını üzerlerinden atıp kenara çekildiler. Belirlenen sefalet ücretinde sendikal bürokrasinin sorumluluğu az değildir. Sadece konuşmak, sadece eleştirmek yetmez. Sorumluluk almak, sarayın ve sermayenin karşısına dikilmek, milyonları mücadeleye çekmek gerekirken adeta top taca atılmış, sorumluluktan kaçılmıştır.

Açlık sınırı 30 bin TL'ye dayanmıştır. Belirlenen ücret açlık sınırının altındadır. Yoksulluk sınırının ise ancak dörtte birine denk gelmektedir. Bu tablo, asgari ücretin bir geçim ücreti olmaktan tamamen çıkarıldığını açıkça göstermektedir.
Asgari ücretin belirlenme süreci, işçilerin taleplerini yok sayan, demokratik olmaktan uzak ve tamamen sermaye lehine işletilen bir sürece dönüşmüştür. Uluslararası sermaye kuruluşlarının, yerli ve yabancı tekellerin daha fazla kâr ve daha düşük ücret talepleri esas alınmış; işçilerin yaşam koşulları bilinçli biçimde görmezden gelinmiştir.
Bugün Türkiye'de çalışanların yarıdan fazlası asgari ücret ve civarında çalışmaktadır. 11 milyondan fazla işçi, asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında bir gelirle yaşam mücadelesi vermektedir. 2025 yılında asgari ücretin yıllık alım gücü kaybı 50 bin TL'yi aşmış durumda. Buna rağmen iktidar, bu tabloyu değiştirmek yerine yoksulluğu kalıcı hâle getirmeyi tercih etmektedir.
Türkiye, Avrupa'da asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasına itilmiştir. 2015 yılında Türkiye'den daha düşük asgari ücrete sahip 14 AB ülkesi varken, bugün bu sayı yalnızca ikiye düşmüştür. Bu durum, iktidarın övündüğü "büyüme"nin emekçiler için hiçbir anlam ifade etmediğinin somut göstergesidir.
Asgari ücret, insanca yaşamı güvence altına alacak düzeyde olmalı; insanca yaşama koşullarında bir geçimi esas almalı, yılda en az dört kez güncellenmeli ve toplu pazarlık mekanizmaları güçlendirilmelidir. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'na getirilerek yasallaştırılmalıdır.
Şehrimiz Bursa, metalden gıdaya, tekstilden petrokimyaya kadar neredeyse tüm iş kollarında en büyük tekellerin fabrikalarının olduğu bir şehirdir. Buna karşılık yüzbinlerce Bursalı işçi ise açlığa ve sefalete mahkum edilmektedir. Üreten bizken neden giderek yoksullaşan da biziz? Ürettiğimizden payımızı istiyoruz. Bursa'da toplamda yüz bin civarı işçi sendikalı. Başta Bursa olmakta üzere tüm işçi sendikalarını, tüm işçileri birlikte mücadeleye çağırıyoruz."

BURSA 24 Aralık 2025 Çarşamba, 21:46
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler
Erzincan'da iki otomobil çarpıştı: 5 yaralı
Cezayir'den Fransa kararı: Sömürgecilik resmen suç ilan edildi
Konya'da ocakta unutulan yemek yangına yol açtı
Fenerbahçe'den Sadettin Saran'ın gözaltı süreciyle ilgili yeni açıklama
CHP'li Burhanettin Bulut'tan Sadettin Saran'ın gözaltına alınmasına tepki