
Bursa Uludağ Üniversitesi'nin Direnen Tıbbiyelileri protestolarını sürdürüyor
BURSA, 25 Nisan 2025 Cuma, 13:36🥼 #Bursa Uludağ Üniversitesi'nin Direnen Tıbbiyelileri durma eylemlerine devam ediyor.
-- Yaman Kaya (@yamankaya) April 25, 2025
🗣️ "TIBBİYELİ BİAT ETMEZ!
⭕️ HEKİMLER DİZ ÇÖKMEZ!
⭕️ KADINLAR SUSTURULAMAZ!
⭕️ AŞK CEZALANDIRILAMAZ!
⭕️ YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE!" pic.twitter.com/Zl5IQ3qvJ0
Eylemin ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ülkenin vatansever gençleri, geleceğin tıbbiyelileri olarak bildiriyoruz!
Bizler gönüllü Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileriyiz. Meselemiz insan onuru, adalet, özgürlük, yaşam hakkı ve geleceğimizdir. Bugün burada sesimizi yükseltiyoruz çünkü başka bir Türkiye yok!
Atamızın bize emanetine, demokrasimize sahip çıkmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu'nun haksız bir şekilde tutuklanması açıkça hukuk sistemimizin çürümüşlüğünü gözler önünde sermektedir. Geleceğin hekimleri olma bilinciyle bu çürümüşlüğün tam karşısındayız!
Anayasal haklarını kullandığı için gözaltına alınan arkadaşlarımızı muayene dahi etmeyen sağlık çalışanlarına, orantısız ve insanlık dışı müdahalelerle barışçıl gösterilere zarar vermeye çalışan güvenlik güçlerine bu memleketin asıl sahibi biziz diyoruz. Gözaltında çıplak arama, taciz ve işkence suçtur. Failleri yargı önünde hesap verene kadar geri adım atmayacağız! Bu tür uygulamalar insan haklarını ve evrensel hukuk ilkelerini açıkça çiğnemektedir, derhal durdurulmalıdır.
Hekime yönelik şiddet, sadece sağlık çalışanlarını değil, toplumun sağlığını da tehdit eden ciddi bir sorundur. Her gün görevini fedakârca sürdüren hekimler, can güvenliklerinden endişe ederek çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Sağlık hizmetinin sürdürülebilirliği, hekimlerin güvenli bir ortamda çalışabilmesine bağlıdır. Şiddeti önlemeye yönelik etkili yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalık artık ertelenemez bir zorunluluktur. Hekime şiddet, asla normalleştirilemez ve asla cezasız kalmamalıdır.
Öte yandan hükümetin gündem değiştirme çabası "normal doğum" pankartı, kadının iradesine yönelen ataerkil müdahalelerin sembolüdür.
Kadının doğuracağı zaman ve biçimi, erkek egemen sistemin pazarlama alanı değildir!
Kadın bedeni kamu malı değildir!
Sezaryen, bir kadının tıbbi gerçekliğidir.
Ve biz biliyoruz ki bu propagandalar kürtaj yasağının öncüsüdür.
Söz sahibi olan kadınlar ve bunu önerecek olan da doktordur.
Yine son dönemde LGBT+ bireyleri hedef alan ayrımcı yasa tasarılarını kınıyoruz.
Aşkın, kimliğin, varoluşun yasalarla bastırılmaya çalışılması kabul edilemez.
Cinsiyet kimliği ya da yönelimi ne olursa olsun her bireyin eşit yaşama hakkı vardır!
Nefret, yasa olmaz. Bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlayan her türlü kararın karşısındayız.
Yaşasın eşitlik, yaşasın özgürlük!
Bu ülkenin gençlerinin, sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye giden Esila arkadaşımızın hala içerde tutulduğu bir 23 Nisan'ı geçirdik. Çocuklarımızın hala istismara uğradığı bir 23 Nisan geçirdik.
Özel sağlık sisteminin hasta değil müşteri zihniyeti yüzünden yenidoğan çeteleri hâlâ sağlık sistemimizin içinde yer bulabiliyor ve insan sağlığını bir rant aracı olarak görebiliyor.
İnsan hayatı kutsaldır!
Çocuklarımız bu ülkenin geleceğidir, istismar ise maalesef ki ülkemizin bir gerçeği ve utancıdır!
Onlar için güvenli, eşitlikçi, parasız, adil bir sağlık sistemi kurmak hepimizin boynunun borcudur.
Şüphesiz ki ülkemiz bir deprem ülkesidir ve birkaç gün önce yaşanan İstanbul depremi geleceği söylenen büyük depreme ne kadar hazırlıksız olduğumuzu tekrar göstermiştir. Daha bir tane bile bina çökmeden çöken, büyük Hatay depreminde elini kana bulayan operatörler yargı önünde hesap vermelidir ve unutulmamalıdır ki depremde hatların kesilmesi politiktir!
Taleplerimizi özgürce ve açıkça bildiriyoruz:
Demokratik irademizin önündeki engellemeler kaldırılsın!
Tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılsın!
Hekime şiddete karşı etkili ve caydırıcı önlemler alınsın!
Kadınların tercihlerine yönelik ataerkil saldırılara son verilsin!
LGBT+ bireylere yönelik ayrımcı yasa ve uygulama teklifleri geri çekilsin!
Çocuk istismarını önleyemeyen kurum ve kuruluşlar hesap versin!
Afetlerde çöken kalitesiz operatör ve altyapılar denetlensin!
Kampüsümüzdeki şenlikler 20 sene önceki haline getirilsin!
Bir gecede anıtımızı yıkarak, amfi binamızın önünü işgal eden işletme yerine öğrenci dostu bir kantin açılsın!
Kampüsümüz güvenli bir yaşam alanı haline getirilsin!
Tüm tıp fakültelerini dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!
Bizler giderlerse gitsinler denilen gençleriz. Gitmiyoruz, vazgeçmiyoruz, memlekete sahip çıkıyoruz. Taleplerimiz yerine getirilinceye dek her yerde her hafta direnişimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyuna duyuruyoruz!
Tıbbiyeli biat etmez!
Hekimler diz çökmez!
Kadınlar susturulamaz!
Aşk cezalandırılamaz!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine!
Ayrıca olayların en başından beri omuz omuza olduğumuz Bursa Gençlik Dayanışması, Fen Edebiyat Fakültesi Dayanışma Ağı, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Uludağ Hukuk Dayanışması, Uludağ Tiyatro öğrencileri, Veteriner Hekimlik öğrencilerine bugün sessiz çığlıklarımıza güç kattıkları için teşekkür ediyoruz."
Eyleme Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, Genel Sekreter Dr. Muhsin Güllü, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Deniz Alpan, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Sehra Aksu, Abdullah Karadağ , Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri, SES Bursa Eş Başkanı Alican Özden ve Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona da destek verdi.
BURSA 25 Nisan 2025 Cuma, 13:36
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler

Bursa sallandı!

Fenerbahçe'nin Gaziantep FK maçı kadrosu belli oldu

Suriye'de görev yapacak özel harekat polisleri uğurlandı

Otomobilde mahsur kalan 4 kişi kurtarıldı

BTÜ önünde öğrencilerden eylem! 'Azınlık değiliz, haklıyız'
